Yorum ve oy atın, iyi okumalar. Yazım hatası-anlatım bozukluğu vb. şeyler gördüğünüzde uyarmaktan çekinmeyin.🧍
Sırf smut yazmadım diye beni döversiniz o yüzden yazıyom. 🧍
Minho, Jisung'un ağır ağır kurduğu kamerayı izliyordu çattığı kaşlarıyla. Jisung kamera ile oldukça uğraşıyorken en iyi açıyı yakalamaya çalışıyordu.
"Bu kadar uğraşmaya gerek var mı gerçekten?" Jisung iç çekti.
"Fazla konuşma dikkatim dağılıyor." Soğuk bir tonla Minho'yu susturduğunda Minho gözlerini devirdi ve yumuşak yatağa oturdu.
"Birazdan bu yatakta bayağı bir olay dönecek ama sen bana bok gibi davranıyorsun. Böyle yapacaksan niye bunu teklif ettin ki?" Jisung sonunda başarmış gibi gülümseyerek ayrılmıştı kameradan. Masasının çekmecesinden çıkardığı kayganlaştırıcıyı Minho'nun yanına fırlatmıştı.
"Kendin mi yaparsın beni mi uğraştırırsın?" Minho sinirle gözlerine bakmıştı. Ondan nefret ettiği halde bunu teklif etmiş olması sinirini bozuyordu.
"Hayır. Benden nefret eden bu oğlanı uğraştırmak istiyorum." Kayganlaştırıcıyı alıp tekrar Jisung'a uzatmıştı. Jisung 'hah' diyerek kayganlaştırıcıyı alıp tekrar yatağa fırlatmış, üstündeki tişörtü çıkarıp bir kenara atmıştı.
"Acayip bir şeysin gerçekten. En azından üstünü çıkar." Minho, ellerini tişörtünden geçirmiş ve yavaşça üstünden atmıştı. Yüzüne yapışan saçlarını iki yana sallamış ve düzeltmişti.
"Bugün olanlar bu günde, bu saatte, bu dakikada ve bu saniyede sıkışıp kalacak. Bir de," parmağıyla kurduğu kamerayı göstermişti.
"Bu şeyin içinde." Minho başıyla onaylamıştı onu.
"Hatırlamak istediğimi düşünmüyorum zaten." Jisung sinirle gülümsediğinde Minho'nun çenesini kavramıştı.
"Fazla inatçı duruyorsun."
"Hm hm... Senin aksine. Sen çok itaatkardın." Jisung'un gözleriyle olan teması kesmezken gülümseyerek konuşmuştu.
"Bir şeyler içmek ister misin?" Çenesini bırakmış ve odasındaki küçük dolaba yönelip iki şişe bira çıkarmıştı.
"Kafan dağılırsa ikimiz için daha kolay olacak." açtığı birayı Minho'ya uzatmıştı. Minho onun elinden içeceği almış, fazla bir kelime etmeden teklemek ister gibi sonuna kadar içmişti. Jisung onun aksine birkaç yudum aldıktan sonra bir kenara bırakmıştı teneke kutuyu.
"İyi bir içici değilsin Minho. Ne yapıyorsun?"
"O kadar çok içtim ki alıştım artık. Bu bana sökmez." Aslında şimdiden başı dönmeye başlamıştı bile. Jisung'un içtiği içkiler ağırdı. Minho genel olarak soju içerken bu şey ona biraz ağır gelmişti. Yine de belli etmedi.
"Sevgilin hakkında ne yapacaksın?"
"Ayrıldım." Jisung şaşırmış olmalı ki olduğu yerde durdu.
"Ne?"
"Kısa süreli yani." Jisung yavaşça 'haa...' demişti. Bir anlığına sırf aldatmamak için sevgilisinden tamamen ayrıldığını düşünmüştü. Ama bu dangalak kısa süreli bir ayrılık yapıp bunun aldatmak olmadığını düşünüyordu. Bu durum Jisung'u güldürmüştü.
Jisung, kameraya yaklaşıp 'başlat' tuşuna bastığında kırmızı ışık yanıp sönmeye başlamıştı bile. Minho'ya yaklaşıp onun kucağına yerleşmişti. Minho meraklı gözlerini onun yüzüne sabitledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalnız don -minsung
Fiksi PenggemarMin_Lee.ho Eğer yalnız bir don olsaydım, yine de beni sever miydin? Top-sung Bottom-min