9. BÖLÜM Biz Biriz hepimiz Biriz

46 7 0
                                    

Arkadaşalar kitabı okuyorsunuz fakat oy vermiyorsunuz veya yorum yapmıyorsunuz lütfen kitabımızı beğemdiğinizi gösterin ki yeni bölümleri uzun ve güzel yazmaya çalışayım. İyi okumalar

☆☆☆

Gözlerimi açtım. Kendimi yarasa gibi hissediyordum - gece uyanık olup gündüzleri uyuyan-. Gözlerimi iyice birbirine bastırdım. Elime telefonu aldım ve KUSLAR grubuna girdim.

N: Ben uyandım, haberiniz olsun
(20:48)

Y:Oo Nazomm günaydın dicem de, beynim bunu kaldırmaz

Ç: Nasıl hissediyorsun, kötü birşey varmı?

E: Buluşalım mı?

Y: BENİM GÖRDÜĞÜM MESAJI SİZDE GÖRÜYORMUSUNUZ, EFE DEMİR KIZLA BULUŞMAK ISTIYOR

E: Kendini kız olarak gördüğünü bilmiyordum, ne o Çağanla beraber kız olmaya mı karar verdiniz?

Ç: YAĞIZ SUS,SEN KONUSUNCA BENİ DE YAKIYORSUN

N: Olur buluşalım, ben gayet iyi hissediyorum ama biraz daha evde durursam beni bulmazsınız

Y: Tamam sen hazırlan biz 1 saate ordayız

Ç: çüşş Yağız ne bir saati 20-25 dakikaya ordayız biz Naz sen hazırlan.

Telefonu yatağın üstüne koydum ya da fırlattın Naz ne giyiceğim diye düşünürken elime ne aldıysam giyindim.

Kapının sesiyle aşağı koştum kapıyı açtım.

Yağız ıslık çalarak elimi dudaklarına götürdü.Kapıdan arabaya doğru ilerledim arabanın arka kapısını açtı Yağız, sanki kraliyetten geliyordum. Bizi öyle bir şans bulmaz Naz. Arabanın arkasında Efe vardı. Cama bakıyordu. Çağan şoför koltuğuna oturduğunda araba çalıştırdı.

Yol boyunca camdan kafasını kaldırmadı. Ormanlık bir alana geldik acaba seni öldürüp etlerini hayvanlara mı vericekler Naz! Beynimdeki sesleri susturmak için "Niye geldik buraya?" Diye sordum Çağan ve Yağız birbirine baktılar Çağan " artık yolun sonuna geldik " dedi. Benim yüzümde anlamak istemezcesine bir ifade vardı Yağız " seni öldürüp etlerini hayvanlara vereceğiz " dedi, kaşlarım çatıldı "NE!?" Dedim Çağan ve Yağız birbine bakıp yüksek bir kahkaha attılar Efe'ye baktım o da gülmeye başladı Ben sana dedim Naz! kaşlarım daha da çatıldı. Sinirden arabadan indim hızlı hızlı yürümeye başladım nereye gidiyorsun Allah Aşkına kaybolursan görürsün sen tribi Naz, Nereye gittiğim veya kaybolup kaybolmayacağım umrumda değildi.

Ne Zamandır yürüyordum veya saat kaçtı bilmiyodum bilmekte istemiyordum. Bir ağacın dibine oturup gövdesine yaşlandım. Evet kayboldun şimdi kime trip atıcaksın Naz? Kaybolmuştum telefonumu aldım Yağıza mesaj atacaktım ama ne telefon çekiyordu ne de internet Allah Kahretsin! Artık olan oldu, boşuna bela okuma Naz maazallah tutar falan. Arkamda bir el hissettim,irkildim ama bu kokuyu biliyordum, bana nedenini bilmediğim bir huzur ve mutluluk veren bir kokuydu. Efe'nin kokusuydu. Hiç bir ses yoktu usulca yanıma geldi saçlarımın arasına küçük küçük öpücükler kondurmaya başladı. Etraf karanlikti birşey görmüyordum ama onun kokusu ile yolumu buluyordum. Kafamı omzuna koydum,"Nasıl buldun beni? Takip mı ettin?" Dedim meraklı çıkan bir ses tınısıyla." Şşt çok soru soruyorsun küçük boksör" dedi sanki konuşmak yerine zamanın keyfini çıkarmak istiyormuş gibi. Ama sen rahat durmazsın,Naz çocuk soru sorma diyor daha ne sormayı düşünüyorsun Allasen? Ben cevabımı almadan bu konuyu kapatmazdım tama dudaklarımı aralamıştım "Bizimkilere ateş yakmak için çalı toplayacağımı söyledim, senin hakkında da naz yaptığını birazdan oraya döneceğini" deyerek bütün kelimelerimi daha ağzımdan çıkmadan bana geri yutturmuştu. Efe senin hakkında 'Naz yapıyor' demiş, Naz sence su an buna sinirlenmen gerekmiyor mu? Evet sinirlenmiştim. Kafamı omzundan kaldırdım karanlığın içinde kaşlarım çatmış zar zor gördüğüm gözlerine bakmaya çalışıyordum " Naz yapıyormuşum öyle mi Efe Bey, ee o zaman gelmeseydiniz sizi buraya zorla mı getirdik gel peşimden diye Allah Allah ya!" Dedim. Sesim yüksek çıkmıştı. Ayağa kalkmış için yöneldiğinde bir eli bileğini bir elide belimi kavrayıp kendine çekmişti. Ama şimdi buna da hayır denmez ki, Naz neye hayır denemezdi? Gözleri gözlerimin derinine bakarken " Bir de sana sus dediğimde sussan hiç bir problem olmayacak ama inatcısın işte" dedi. Efe benim aksime k kadar sakindi ki bu sakinliği benim sınırlı bozuyordu.

Çocuk haklı, Naz çok inatcısın, sürekli kaçıyorsun sanki beynim yanmıştı. Ayağa kalktım " Sen böyle sakin sakin oturmaya devam et ben daha fazla NAZ YAPMAYAYIM!" Dedim özellikle son iki kelimeyi bastıra bastıra söylemiştim. Sinirlenmişti en azında o karanlıkta onu görebiliyordum senden adam olmaz ,Naz ben bunu anladım merak etme senin için helvanı dağıtırım iyice saçmalamaya başlamıştım beni öldürmezdi ama gerçekten de sinirlenmişti, Efe'de ayağa kalktı ciddi bir ifadeyle " Anladığıma göre susmayacaksın küçük boksör" dedi sesinin tınısı hem sert hemde uyarıcıydı Ne o korktun mu, Naz? Yak ya ne korkacağım bari beni kandırmaya çalışma, Naz kimseyi kandırmaya çalışmıyordum. "Susmayacağım hattâ gid-" sesim kesildi. Ya da sesimi kesti. Dudaklarım sanki yıllarca yerini bulamadığı yerde rahatsız olmuş ve yıllar sonra asıl ait olduğu yeri bulmuş kadar huzurluydu elim boynuna gitti kendime iyice çektim nefesi içime işliyorudu ve ben bundan oldukça memnundum. Dudakları dudaklarımdan ayrıldı soluk soluğa gibiydi nefes alış verişleri kulaklarıma çok güzel bir melodi gibi gelirken sesi harika şarkı sözü gibiydi " Ben ne zaman istersen o zaman gidersin, ben ne zaman istersem o zaman susucaksın Anlaştık mı?" Yüzüme vuran nefesi aklımı başımdan alırken cavap verme gereği duymamıştım. Sert bir şekilde ağacın gövdesine yasladı dudağıma öyle bir yapıştı ki canım yanmıştı ama hoşuma gidiyordu arsızsın,Naz hem de çok arsızsın hayır arsız değildim. Hoşlanıryordum. Ben Efe Demir'den hoşlanıyordum.

"Duyamadım?" Dedi dudaklarımdan uzaklaşıp. "Anlaşıldı" dedim kısık ses tınımla. Bende uzaklaştı " Ben yakacak birşeyler alıp gelicem sen dümdüz ilerle zaten araba farlarının ışığını göreceksin" dedi. Naz, sence bu çocuk biraz fazla mı dengesiz bana Sorarsan, evet Ben bence çok dengesiz gerçekten de dengesiz daha demin ki ses tınısıyla şimdiki arasındaki fark benim hesaplayamayacağımdan fazla. Ama onun dediğini yapıcaktım daha fazla şansımı zorlamayacaktım. Biraz düz yönde ilerledikten sonra arabanın farlarının ışıltısını gördüm Çağan ve Yağız kafalarını bana çevirdiler "Naz, kızım sen ne alıngan çıktın sen iki şaka yaptık alındın gittin" dedi çağan, "Nazom, deseydin ya şaka yapmayın diye biz ne bileyim senin bu kadar alıngan olduğunu" dedi yağız ama haklılardı " ne bileyim bir anda sinirlendim haklısınızfazla tepki verdim." Dedim mahcup olmuş bir sesle. Efe arkamdan elinde bir kucak dolusu çalı çırpıyla geldi ben arabanın içine bindim biraz rahatlamak için. Ama arabaya bineli beş veya altı dakika olmadan dışarıdan beni çağırdılar.

Arabana inip yanlarına oturdum. Bira açmışlar hepsi birer bardak almış eline küçük yudumlarla içmeye başladılar. Bana uzatmadılar zaten teklif etselerde reddecektim bir de kabul etseydin, Naz belki Efe senin sarhoş halini görünce senden soğur hayatımda bir kere bile yasaklı madde kullanmadım ve kullanmaya da niyetim yoktu. Birşeyler konuşuyorduk ama kahkahalarımız nerdeyse bütün ormanı inletiyordu. Aklımda sadece tek bir söz kaldı
Biz Biriz
Hepimiz Biriz


NOT: selamm arkadaşlarrrr nasılsınızzzz umarım iyisinizdir. Bu bölümü nasill buldunuz lütfenn yorumlarda belirtinizzz birde yeni bir kitabım daha var egerki gerilim severseniz bir göz atabilirsiniz sizleri çok seviyorummm yeni bolumda görüşmek üzereee

Karanlığın Aydınlığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin