10. BÖLÜM ELA GÖZLÜ

47 6 3
                                    

Her zamanki gibi o güzel güneşin ışınları gözümü açmamı sağlıyordu. Gözlerimi açar açmaz aklıma hastane falan filan geldi annemin ve babamın hiç bir şeyden haberi yoktu. Telefonu elime aldım anneme yazmaya başladım

N: Tatile size baya yaradı galiba beni unuttunuz gittiniz:)

A: Aşk olsun kızım unuturmuyum hiç, biz sen aramayınca birşey yoktur diye hiç aramadık

N: Hafi öyle olsun ne diyeyim

A: Ee madem kendin sordun kendin cevap ver nasılsın iyimisin?

N: İyiyim, hemde gayet iyiyim

A: çok güzel , baban şimdi uyanır bir kahvaltı yazılama serüveni bekliyor beni

N: Haklısın, afiyet olsun size bir de babamı benim yerime öp

A: Tamamdır

En azından onlar mutlu öyle düşünmek lazım Niye Naz se mutsuz musun? Hayır mutsuz değildim ama onalr kadarda mutlu değildim Tabii Naz dün akşam gördüm. Senin mutsuz halin buysa mutlu halin nasıl merak ettim doğrusu Gerçekten de dün akşam saat 1'e yakındı ece geldiğimizde yani hatırladığım kadarıyla öyleydi.

Kendime gelmek için elimi yüzümü yıkadım. dişlerimi fırçaladım. Ve üstümü değiştirdim.

Yağız'ın dediğine göre bugün 4 ders arka arkaya beden vardı o yüzden rahat şeyler giymek istedim.

Sınıfa girdim hepsi yine yani köşelerinde oturuyorlardı yanlarına "Günaydın arkadaşlar" diyetle gittim. Sesimin tınısında çok fazla neşeli bir ses vardı nedenini bende bilmiyordum. Ve daha demin mutsuz olduğunu söylüyordun Naz ama o başkaydı. Sırama geçtim hepsi bana döndü " Naz, ben senin yanına geliyim hem arka dörtlü gibi oluruz" dedi Yağız "Olur, benim icin hiçbir problem yok" dedim. Nerdeyse dünden razıyım diyecektin, Naz. Yağız yanıma geldi "Teşekkür ederim, dün gece gerçekten çok eğlendim" dedim yine neşeli bir sesle. Hepsi kafasını tebessümle salladı. Efe yine yüzüme bakmıyordu Dün yaptıklarından sonra bu odunluk, Naz evet tam bir odunluktu. Dün yaptığı demişken o yaşananlar gerçekmiydi ya? Bunu şuan mı sorguluyorsun, Naz biraz geç oldu ama aklıma geldi. Efe Demir dün beni öpmüştü hemde iki kere. Sakın bana sevindiğini söyleme, Naz vallahi ne yalan söyleyeyim hoşuma gitmişti hemde çok hoşuma gitmişti.

En sonunda kendimi tutamamış çaktırmadan işaret parmağınla Efe'yi hafif bir şekilde dürtmüştüm. Bunu gizli yaptığımı farkındaydı, eğerki zaten gizli olmasaydı ismi ile seslenirdim Bu çocuk çok zeki ,Naz evet zeki, ama konumuz bu değildi. Arkasını yavaşça dönüp bana bakmıştı gözlerimiz buluşmuştu. Çağan ve Yağız kendi aralarında konuştukları için ne bizi görüyor ne de duyuyorlardı. Kaşlarımı çatık bir şekilde ona baktım 'Noluyor' der gibi zaten öyle demek istiyordum. "Bir şey yok" dedi sessiz bir şekilde -sadece benim duyabileceğim bir tınıyla- kaşlarım halâ çatıktı Tamam derecesinde kafamı salladım ilk 4 dersimizin beden olduğunu öğrendim. Bütün sınıf dışarıdaydı, erkekler futbol sahasında, kızlar voleybol sahasında, peki biz nerdeydik sınıfta O da sizin farkınız, Naz evet buda bizim farkımızdı. Çağan "Abi ben çok acıktım ya gidip birşeyler alacağım" dedi kaslarını havaya kaldırmıştı. Yağız "bende gelicem ya , bende acıktım" dedi aynı ses tonuyla - kısık ve sade - ikiside birşeyler tartışır gibi konuşurken kapıdan çıktılar.

Karanlığın Aydınlığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin