10. Bölüm=Günlük

13 7 0
                                    

Işıl'ın güncesinden...

Çok garip olaylar dönüyordu. İrem'den bunu beklemiyordum. Az da olsa şüphelenirdim. Ama beklemezdim. Ama olan oldu. Kalktım. Mutfağa ilerledim. Hala şoktayım. Gözlerim irileşmiş ve dudaklarım aralıklıydı. Sessiz bir şekilde montıiumu giydim. Botumu giydim. Kapıyı sessizce kapattım.

Hızlı bir şekilde koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bende bilmiyorum. Dümdüz ilerledim. Bir çıkmaz sokağa girdim. En son girdiğimde kötü şeyler olmuştu. Arkama döndüm ve kaçtım. Çıkmaz sokaklar beni korkutuyor. Aklıma eskiler geliyor.

Arkamdan koşma sesleri geliyordu. Arkama döndüğümde Eren vardı. Ben hızlandıkça o daha çok hızlanıyordu. En sonunda beni yakalamıştı. "Ne var?" diye sordum. Eren soluklandı. "Niye kaçtın?" diye sordu. Cevap vermedim çünkü nedensizdi. Eren bana odaklanmıştı ama ben odaklanamamıştım.

Cevap istiyordu. "Bilmiyorum." dedim. Salakça bir cümleydi. Bilmiyorum. Eren küfredermiş gibi bakıyordu. Haklıydı. Ben olsam aynı şekilde tepki gösterirdim. "Işıl. Sen birinden hoşlanıyor musun?" diye sordu. Gözleri gözlerimi buldu. Ona sadece bakıyordum ama boş gözlerle bakıyorum.

"Hayır."dedim. Eren gözlerini gözümden ayırmıyordu."Ya sen?"diye sordum. Eren gözlerini kaçırdı. Yüzünü yüzüme çevirdim."Bir sorun mu var?"diye sordum. Hala vicevap vermiyordu."Eren!" diye bağırdım. Dudakları aralandı. "Evet. " dedi. Elimi yüzünden çektim.

"Kim?"dedim. Eren yine sustu. Ona masumca baktım. Ama bu masum bakış aslında: Eğer söylemezsen seni mahvederim. Ama masumca bakışıydı bu. Eren anladı. "Işıl..." dedi. "Efendim." diye cevapladım. "Işıl..." dedi tekrar. "Ne Eren?" diye sordum. Dudakları aralandı. "Cevabım sensin..." dedi.

Tepki gösteremedim. Benden hoşlanıyordu. Hass. "Eren." dedim. Kısa bir sessizlik oldu. "Ben... Düşünmem lazım." dedim. Eren bana hak verdi. "Yalnız kalmak istiyorum." dedim. Umutsuzca yüzünü aşağı indirdi. Oradan uzaklaştım. Ne diyeceğimi bilmiyorum.

Onu kırmak istemiyorum ama ona karşı birşey hissetmiyorum. Off. Deniz kenarına oturdum. Ayaklarımın  altında denizler vardı. Sesi huzur veriyordu. Gözlerimi kapattım ve hayal ettim. Eren'i düşündüm. Gözlerimi açtım. Kalktım. Sanırım cevabım hayır... olacaktı. Onun için zor olmalı ama benim için de zordu.

Kabul ederdim. Ama birgün başka birine kapılırsam yine aynı olayı yaşayacağım. Onun yanına gitmemek en mantıklısı olacaktı. Geri eve dönmeye karar verdim. Yürümeye başladım. Sendeledim ve kafamı salladım. Sanki birşey gitmemek için beni zorluyordu.

Eve girdim ama hiç ses çıkarmadım. Bir an kızların bulunduğu odanın kapı kolunu tuttum. Etrafa bakındım. Evde kimse yoktu. İçeri girdim ve Yağız, Afra karşımda duruyordu. İkiside iğrençti. Onları öpüşürken yakaladım. Beni görünce Afra, Yağız'ı aşağı itti.

Yağız bana baktı. Yağız odadan koşarak çıktı. Tepkileri komikti ama iğrençti. Bende odadan çıktım. "Yakında sizi aynı yatakta görmek var. Hahaha." diye güldü Kaan. Yağız kolunun etini kıvırdı. Hepsi buradaymış. Eren hariç. Onu hiç biryerde göremedim.

Kaan umursamadı. "Duru seninle Afra ve Yağız'ı canlandıralım mı?" diye sordu. Duru başını salladı.

Birtanem söyle canım. Ne istersen iste benden.

♫ İstersen geçsin hayat seryanlarla, bayramlarla.

Aklıma bu sözler geliyordu. Mırıldandım. Duru ile Kaan'ı unutmuştum. Onlara baktığımda Duru, Kaan'ı dövmeye çalışıyordu. Dudağımın kenarı kırıldı.

Tam gecenin köründe
♫ Koca gökyüzünde
♫Ellerin ellerimde
♫Tamamlandım diğer yarım.

Bu şarkılar aklıma geldikçe Eren'de geliyordu. Duru ve Kaan uyuşuyordu. Aras yanıma geldi. Odaya geçtik. "Bunlar neyin taklidini yapıyor." diye sordu. Gülümsedim. "Afra ve Yağız'ın. Ben onları öpüşürken yakaladım da. Kaan öğrenmiş." dedim ve kahkaha attım. Aklıma sürekli tepkileri geliyordu.

"Oha! Keşke ben yakalasaydım." dedi ve o da kahkaha attı. İçeri geçtik. Aras, Afra'ya kızgınca bakıyordu. Öldürecekmiş gibiydi. Simge ortalıkta yoktu. O zaten beni öldürmek istiyordu. Öldüremediği için ağlıyordur. Simge gerçekten güzel bir kız ama kalbi o kadar güzel değil. Belki benimde değildir. Bilemem.

Bir an kapı çaldı. Kapıya yöneldim. Karşımda polisler vardı. "Merhaba. Işıl Soner burada mı?" diye sordu. "Buyurun benim." dedim tedirgince. Kafasını kağıda çevirdi. "Birine silahlı saldırı yapmışsınız. Bizimle gelin." dedi. "Ben öyle birşey yapmadım polis bey. Yanlıştır." dedim. Arkamdan herkes geldi.

"Ne oluyor?"diye sordu İrem. Anlattılar ve beni kolumdan tutup götürdüler. Anlatmaya çalıştım ama anlamadılar. Geldiğimde "Yanlış kişi. Ben Belinay Soner dedim. Ama benziyorlar. Pardon." dedi. Benimle aynı soyada sahip ve bana benzeyen birisi. Adı Belinay. İlk defa öyle bir isim duydum. Oradan çıktım ve ekibe anlattım. Hepsi şaşırdı.

"Ben Belinay'ı tanıyorum. " dedi Eren arkadan çıkarak. Yüzümü ona çevirdim. "İyi birisi. Sana benziyor. " dedi. Şaşırdım. Ya ikizim gibi birşeyse. Off korkmaya başladım. Silahlı saldırı yapmış. Başımı yere eğdim.

Bölüm sonu...

Müq oldu bence.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin