Onlar etrafı topladıktan sonra herkes oturdu. Benim ise içim hala rahat değildi. Odama geçtim. Arkamdan İrem'de geldi. "Ne oldu?" diye sordu. "Şu siyahlı adam." dedim. Gözleri aşağıya doğru indi. "Hep aynı konu."dedi. Evet haklıydı ama aklım hep aynı yerde kalıyordu.
"Neyse ben gidiyorum."dedi ve çıktı. Yatağıma oflayarak oturdum. Önüme gelen saçlarımı arkaya attım. Birkaç dakika sonra içeri Eren girdi. Yanıma oturdu. Ben ise ona bakmadım. O şuan bana bakıyor mu bakmıyor mu bilmiyorum.
"İyi misin?"diye sordu. Ona baktım."İyi gibi mi görünüyorum?"diye sordum. Eren karşıya baktı."Hayır."dedi. İç çektim. Kısa süreliğine birbirimize baktık. Gözünü kaçıran ben oldum. Benim de bir özelliğim vardı. Kızlarda nadirdir.
Ben erkeklere yakınlaşamıyordum. Eren iyi biriydi. En fazla Aras ile iletişim kuruyordum fakat Eren'i daha yakın hissediyorum. O benim en yakın olduğum erkek arkadaşım. İrem ise benim sırdaşımdı.
"Sadece kafam dağınık." dedim. Eren bana baktı. "Gel bana dağıt."dedi. Bakarak gülümsedim."Siyahlı adamı unutamıyorum."dedim. Başını salladı."Haklısın."dedi. Kısa bir sessizlik oluştu."Ve belki bizim ekipten bir kişi ajan çıkabilir."dedim. Eren'in gözleri açıldı.
"Nasıl yani?"diye sordu. Gözleri hala aynıydı."Evet. Niye biz olabilir?"dedim. Eren başını salladı."Gel hadi çıkalım. Odadan."dedi. Kabul edip odadan çıktım. İrem ve Aras'ın arasına oturdum. Biraz sohbet ettik. İrem ayağa kalktı ve Simge'yi elinden tutup odaya götürdü. Daha yeni tanışmışlardı. Aralarında ne olmuş olabilir ki?
Belki Simge bir ajan olarak aramıza girmiş olabilir. Off yeter. Sadece ben bunları düşünüyorum. Artık yeter. Kafamı dağıtmam gerek. Ama nasıl? İrem ve Simge geldiler. İkisi yan yana oturdu. Bir anlık fikirle dışarı çıktık. İrem ve Simge asla ayrılmadı. Afra ve Yağız yan yanaydı. Aras ve Eren'de yan yanaydı. Ve ben her zaman ki gibi yalnızdım. En kenardan yürüyordum.
Evet İrem'e sırdaşım dedim ama bu biraz çabuk oldu. Afra beni yanına çekti. Eli elimi tuttu. "Ben erkeklerin yanına gidiyorum siz konuşun canım." dedi Yağız. Yanımızdan ayrıldı. "Simge aranızı bozdu sanırım." dedi Afra. Haklıydı. "Evet.Hızlı oldu." dedim. Kaşlarını çattı. "O seni bıraktı evet ama sen de onu bırak. Birşey vardır." dedi. Evet ya. Ben İrem'in bir ajan olduğuna inanmıyorum. Çünkü ajan olsa neden aramızdan olabilir ki?
Kafam almıyor. Aptalım ben. İşleri benimle mi yoksa değil mi, hiçbir fikrim yok. Afra bana bakıp yüzümü kendine çevirdi."Başka bir sorun mu var?"dedi. Ona baktım."Hayır."dedim. Afra alayla güldü."İnanmıyorum. Var birşey. Benim tanıdığım Işıl dikti."dedi. Kısa bir sessizlik oluştu.
Sessizliği Duru bozdu. "Başım dönüyor."dedi. Duru'nun yanına geçtik."Ayakta duracak halim kalmadı."dedi. Afra ile ben Duru'yu bir kaldırıma oturttuk. Eren ve Aras önümüzde, İrem, Simge, Kaan ve Yağız arkamızdaydı. Duru bayılmıştı. Kaan arkadan çıkıp Duru'yu kaldırdı.
Durduk yere böyle birşey olamazdı. İrem, Simge'yi arkasında bırakıp yanıma geldi."Duru'ya ne oldu?"diye sordu. Gözümü devirdim. "Bilmiyorum."dedim."Neden bana soğuksun?"diye sordu. Onun yüzüne bakamadım. Dik durup karşıya baktım."Bilmem."dedim ve Afra'nın yanına ilerledim.
Kaan, kucağında olan Duru ile bir araba bekliyordu."Gelin."dedi Yağız. Hepimiz peşinden ilerledik."Bu benim arabam. Babamdan kaldı. Binin."dedi. Sürücü koltuğuna Yağız, ön koltuğa Eren, arka koltuğa ben, Afra, Kaan, Duru, Aras ve İrem oturdu. Simge ise eve geçti. Bir yanımda Afra ve bir yanımda Aras oturuyordu. Sıkışıktı. Ama sonunda gelmiştik.
Kaan hemen hastaneye girdi. Hemşireler Duru'yu aldı. Biraz bekledik. Çok stres olmuştum. Aslında herkes öyleydi. İçeriden doktor çıktı. "Şuan pek birşey söyleyemem ama zehirlenmiş. Hem de çok fazla. Kurtaradabiliriz, kurtaramayadabiliriz." dedi. O an hepimizin morali sıfıra inmişti.
Kaan bir an düşecek gibi oldu. Ben ve Aras hemen Kaan'ın yanına koştuk. Koltuğa oturttuk. "Birşey hepimizi zehirleyebilir." dedim. Bunu o siyahlı adam yapmış olabilir. Ya da ajanları. Eve kimse girmedi. Off. Afra başını salladı. "Olabilir. Belki sırada Kaan."dedi Eren. Başımı salladım. Afra'nın yanına geçtim. Çok üşüyordum.
Afra bunu fark etti ve üstündeki ceketi bana giydirdi." Üşüyor musun?"diye sordu Afra."Evet."dedim. Aras benim yanıma geldi."Gel eve geçelim."dedi. Kolunu üstüme attı. Isıtmaya çalıştı. Arabaya bindik. Belki Simge birşey yaptı. Hiçbir fikrim yok. Sadece ben düşünüyorum bunları ya. Eve gelmiştik. Aras beni odama getirdi."Çok sağol Aras, "dedim." Geri gidecek misin?"diye sordum. Başını iki yana salladı.
"Neyse sen üstünü değiştir ve kalın giyin."dedi. Başımı salladım. Aras odadan çıktı. Duru'ya lütfen birşey olmaz değil mi? Evet ilk başta ondan gıcık aldım ama ısındım. Ve şuan onu merak ediyorum. Simge'de odaya girdi."Duru iyi mi?"diye sordu. Cevap vermek istemedim ama belli. "Ölme şansı var."dedim. Simge başını yere eğdi.
"Ben de orada olmak isterdim."dedi. Ona baktım."Duru'yu tam tanımıyorsun ki."dedim. Simge başını yerden kaldırdı."Eskilerde tanışmıştık. 8 yıl oluyor."dedi. Ona şaşkınca baktım."Şuan kaç yaşındasın?"diye sordum."Şuan 22 yaşındayım.Sen?"diye sordu."Ben 21 yaşındayım."dedim. Başını salladı.
"Seninle tanışmamız garipti."dedi. Başımı salladım. Cevap vermedim. Simge yatağına yattı. Bende yattım. Üstüme battaniyeyi çektim. Telefonuma bakarken uyuyakalmıştım. İnşallah güzel haberler ile uyanırım.
Bölüm sonu...
Duru'ya kim bunu yapmış olabilir?
Simge gerçekleri mi söylüyor sizce?
