DANGEROUS LOVE (+18)

-Açığa çıkan duygular-

Soryyy!

Kızmayın. Bu bölüm havaya uçacaksınızzz😁

Bol vote istiyom ya, çok mu şey istiyom?

Yorum da yapıııın😭

•••••

3 gün sonra

Bugün, babamsız bir gün geçiyordu. Dün, akşama doğru Kore'ye geri dönmüştü. Ama beni huzursuz eden bir şeyler var. Sanki bir şey olacak gibi. Nedir bu, bilmiyorum. Sadece bu huzursuzluğumun nedeninin babam olduğunu biliyorum. Geçtiğimiz iki gün de garipti. Eve çok geç geliyordu, kuytu köşelerde biriyle konuşuyor ve ona "abi" diyip duruyordu. Hatta bizim okulun oradan geçerken bile gördüm, birkaç defa. Eve geç gelmesini işe bağlasam, konuştuğu kişiyi de saygın bir iş adamı desem, okulumun önünden geçmesine bir anlam yükleyemiyorum. Beni kontrol mu ediyor?Bu mantıklı değildi. Zaten bu da babamlık bir davranış değildi. Kore'de o kadar kavga ediyordum da bir kere bile okulumun civarında görmemiştim. Gittiği toplantılar belki de okul yolumun üstündedir.

"Taehyung!"

Suga'nın bağırıp, ayağıyla masanın altından dizime vurmasıyla düşüncelerim arasından sıyrıldım. Kafamı kaldırıp karşımda oturan Jimin ile ikisinin yüzüne baktım. Araları düzelmişti.

"Hmh?"

"Kaç kere seslendim, duymadın. Nereye daldın, gittin? Ne düşünüyorsun, yine?"

"Hiçbir şey."

Masadan kahvemi alıp, büyük bir yudum içtim.

"Geçen gün Jungkook ile ettiğin kavgayı mı düşünüyorsun yoksa?" dedi Jimin bir anda. O ne alakaydı şimdi?!

"Hayır. Az bile yaptım ona."

Ben, sırıtarak ona bakarken, o, tedirgin bir halde yerinde doğruldu ve ellerini dizlerine sildi. Önce bana sonra da Suga'ya baktı. Yutkundu. Suga ise elini sırtına koydu ve sıvazladı, rahatlaması için. Yaklaşıp "Sakin ol." dediğini duydum. Jimin'de rahatlamış gibi gülümsedi ve tekrar bana baktı. Ne oldu lan acaba? Ne diyecek de bu kadar gerildi?

"Tae."

"Efendim?"

"Sana söylememiz gereken bir şey var."

Kaşlarım çatıldı. Kahve bardağıyla oynamayı bırakıp, kollarımı göğsümde bağladım. Derin bir nefes aldı ve tek çırpıda söyledi.

"Biz Suga ile sevgili olduk."

Dediği gibi hemen gözlerini kapattı ve dudağını içine çekti.

Bense duyduğum şeyle şoka girdim, güzel bir şey bulamayıp çıktım hemen. (Şaka şaka. Çok soğuk bir espiriydi, biliyorum dşdmdödm Çok güldüm yaa. Ayy neyse. Devam.) Bense duyduğum şeyle bir şok geçirdim.

Bir tatlı mı tatlı, güzel mi güzel, seksi mi seksi, neşeli mi neşeli, tersi pis olan ama aynı zamanda da naif olan çocuğa, Jimin'e bakıyordum; bir de yanındaki bizim serseri, ite. Yakışıklı tabi, hakkını yemeyeyim şimdi.

Aslında düşününce... Bunlar baya yakınlardı. Jimin'in onunla konuşurken kızarıp durması, Suga'nın sürekli onunla uğraşması; bütün taşlar yerine oturmuştu şimdi.

Suga'nın "Taehyung, bir şey desene." demesiyle tekrar kendime geldim. Yüzlerine bakarak dalmışım. Jimin'i işaret ediyordu kafasıyla. Başını önüne eğmişti.