Herkes alkışlıyordu heyecandan kalbim küt küt atıyordu tam o sırada kürsüde adım duyuldu;
"Mira Bulut"
Yavaş adımlarla ilerledim ve kürsüye geldiğimde avukatlık diplomamı aldım o sırada gözüme gururlu bakışlarla alkışlayan ailem takıldı bu beni çok duygulandırmıştı sonunda küçüklüğümden beri istediğim mesleği yapabilecektim.
2 hafta sonra
Valizlerim hazırlamış tam odadan dışarı çıkacakken gözüm aynaya takıldı önce sarı saçlarıma sonrada yeşil gözlerime baktım avukatlığımı Bingöl de yapacaktım ve sonunda odadan çıktım.
Annem,"kızım onca şehir varken niye Bingöl ya"
"Çünkü canım öyle istiyor annee"
dedim.Artık yola çıkmamız lazımdı.Arabaya bindik ve havaalanına doğru yola çıktık.
"Kızım oralarda çok dikkatli ol oralar tekin yerler değil "
dedi babam."Merak etme kızının başına hiçbir şey gelmezz"
dedim.Güldü ama yüzünden çok tedirgin olduğu belli oluyordu.Onlarada üzülüyordum ama Bingöl de beni kendine çeken bir şey vardı.
Havaalanına varmıştık ve şimdi en zor kısım gelmişti.
Vedalaşmak.
İlk önce annemle sarıldık gözleri dolu doluydu hiçbir şey demedim çünkü dersem bende ağlardım.Sonra babamla sarıldık tekrardan dikkatli olmamı söyledi ve son olarak ablamla sarıldık .
"Senin orda tek başına yapamayacağını biliyorum en fazla 1 ay veriyorum"
dedi.Güldüm.Ve sonunda uçağa Antalya'dan Bingöle beş saat vardı bende uyudum.
Sonunda uçaktan inmiştim. Çok heyecanlıydım nerdeyse elim ayağım titriyordu.Aslında buraya tek başıma gelmemistim bu n yakın arkadaşım Eylül le gelmiştim ama o yarın sabah gelecikti.Hemen bir taksi çevirip tuttuğumuz eve gittim . İşe iki gün sonra yani Eylül geldikten sonraki gün başlayacaktık .ÖZKAN HUKUK bürosunda çalisacaktik .Eve varmıştım ve gelir gelmez uyuya kalmıştım.
.
"Hadi Miraa uyann"
diye bir ses duydum korkuyla gözlerimi açtığımda karşımda Eylül 'ü gördüm
"Eylül niye aramadın uyuya kalmışım gelirdim seni karşılamaya"
diye söylendim."Tabi tabi kesin gelirdin uykucu kaç kere aradım seni" dedi
Hızlıca telefonuma bakmıştım gerçekten de aramıştı ve onun yanında annemdende bir sürü mesaj ve arama vardı hemen geri aradım .
-Mira niye telefonuna bakmıyorsun kızım delirtcekmisin beni.
-anne sakın ol eve gelince uyuya kalmışım yeni uyandım.
-tamam bak bir daha böyle birşey yaparsan gerçekten geri getiririm seni buraya
-tamam anne sözz.
Konuşmam bittiğinde Eylülün kahvaltı hazırladığını gördüm minnetle ona baktım gülümsedi.
Yemeğimizi yedikten sonra ev alışverişi yapmak için çarşıya çıkmıştık.Gerçekten Bingöl güzel bir yerdi ama çok soğuktu yani 25 yaşına kadar Antalya da yaşayan bana çok soğuk gelmişti ve ben şuan siyah bir şort ve croplaydım.
"Dondum"diye söyleniyordum.
"Bu soğukta niye böyle giyindin ki kızım"
dedi Eylül."Çünkü kombin her şeydir aşko"derken.
bir anda bir dirğe çarptım,ya da ben öyle sandım,çünkü önüme baktığımda Dalyan gibi bir adama çarptğımı fark ettim.
"Çok özür dilerim" dedim.
"Asıl ben özür dilerim"dedi.
O sırada gözlerimiz birbirine kesişti ela gözleri ve koyu kumral saçlarıyla çok hoş görünüyordu.
Hoy maşallah.
Bu benim iç sesimdi.Bu sırada adam gözlerime bakmayı bırakmış üzerimdeki kıyafetlere bakıyordu.Sanki bundan rahatsız oluyormuş gibiydi.
"Tekrardan özür dilerim"
dedi ve büyük adımlarla ilerlemeye başladı.Acelesi var gibiydi . Ben ise arkasından bakakalmıştım.
"Mira taş gibi çocuğa çarptın kızım "dedi Eylül.
"Evet taş hemde baya taş kafam acıdı kızım" dedim.
Buarada kafam onun göğsüne geliyordu.
Aramızdaki boy farkı şaka mı.Eylül güldü ve yolumuza biraz daha devam ettikten sonra eve döndük ,yemeğimizi yedik ve bakımlarımızı yapıp uyuduk çünkü yarın işe başlıyorduk ve çok heyecanlıydık.
.
-Eylüll çantamı bulamıyorum!
Sabah olmuştu üzerime siyah etek ve siyah bir badi üstünede siyah bir blazer ceket giymiştim ama çantamı bulamıyordum çantam olmazsa kombinim tamamlanmazdı.
-Mira çantanı buldum.
Diye bağırdı Eylül. Heyecanla çantayı alıp boynuna sarıldim.
-Eylül sen cansın.
Eylülün kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı.
Beraber gülüştük.İşe gitmek üzere yola çıkmıştık ve sonunda varmıştık.ÖZKAN HUKUK BÜROSU.
İçeriye girdiğimizde bizi siyah saçlı siyah gözlü tatlı ama bir o kadarda keskin bakışlı bir adam karşıladı.
Büyük ihtimalle baş savcıydı.- Merhaba hanımlar, ben baş savcı Gökhan Özkan
Şok olmuştum baş savcı olduğunu tahmin etmiştim ama büronun sahibi olduğunu bilmiyordum
Tam cevap vericekken oday biri girdi hatta ondan önce sesi duyuldu;
-Baba!
Sesi çok sert geliyordu ve odaya girdiğinde şok geçirdim.
Dalyan adam.
Oha falan oldum yani.
Evet.
.Evet arkadaşlar ilk bölümün sonuna geldik umarım beğenirsiniz
Oylarınızı ve yorumlarınızı kullanmayı unutmayın🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miral
Teen FictionAvukat olup artık kendi ayaklarının üzerinde durmak isteyen bir kız Bingöl e gider ve orda bir askerle çarpışır ve hayatının tamamen değişeceğinden habersizdir. -Miral