Miral

4. bölüm

Alpay yanıma oturmuştu. Kızacağını düşünmüştüm aslında ama o hiç bir şey söylemeden yanıma oturmuştu. Birlikte yıldızları izlemeye başladık.

Daha sonra konuşmaya başladı:

- Neden Bingöl e geldin yani o kadar şehir varken neden burayı seçtin ?

Diye sordu. Beni tanımaya çalışıyordu.

Anlamadık sanki.

- Bilmiyorum beni burada çeken bir şeyler vardı . O yüzden buraya geldim. Sana bir şey sorabilir miyim?

- Sor.

- Senin rütben ne?

Diye sordum . Güldü.

- Yüzbaşıyım ben.

- İyiymiş .

Daha fazla konuşmadık . Biraz daha gökyüzünü izledikten sonra arabaya binip eve gittik . Eylül hala uyuyordu.

- İyi geceler

Dedi Alpay . Tam gidicekken;

- Alpay! Her şey için teşekkür ederim.

Gülümsedi ve ;

- Önemli değil sen iyi ol yeter.

Dedikten sonra odasına doğru ilerledi.

Alpay bana çok iyi geliyordu . Ve sanki onu daha önce tanıyormuş gibi hissediyordum. Bunları şimdi düşünmemeliydim. Ben de odaya gidip uyuyacakken aklıma gelen şeyle telefonu elime almıştım ve Google 'a Alpay isminin anlamını aratmıştım . O benimkini biliyordu ama ben bilmiyordum. Ekran da çıkan sayfaya bakakaldım.

Kahraman bey...

✨

Alpay'ın ağzından

Bir görev için iki güne hazırlanıp yola çıkmalıydık. Kızlar bendeyken ve güvende olmadıklarından dolayı ilk defa bir göreve isteksiz bir şekilde gidecektim.

Kızların evinin önüne güvendiğim bir ekip gönderecektim. Böylece içim bir nebze de olsa rahatlayacaktı.

Sabah olmuştu . Birazdan kızları uyandıracaktım. Kahvaltı için Ardayla Ahmet de gelecekti.

İlk önce Eylül 'ü uyandırdım daha sonra Mira 'yı uyandırmak için odaya girdim.

Çok güzel uyuyordu. Normalde olsa uyandırmaya kıyamayıp bırakırdım ama şuan uyandırmak zorundaydım.

- Yıldız, hadi uyan.

Dedim bir kaç şey mırıldandı ve uyumasına devam etti.

- hadi yıldız.

Sonunda gözlerini araladı. Beni görünce ufak çaplı bir şok geçirdi. Burada kaldığını unutmuştu sanırım.Uyandı ve bana baktı ardından kalktı.

- Günaydın.

Dedim. Sersem sersem bakıyordu. Çok güzeldi.

- Günaydın

Dedi .  Hazırlanması için onu yalnız bırakıp odadan çıktıktan sonra zil çalmıştı. Hemen kapıya bakmaya gittim.

- Günaydın komutanım.

- Günaydın komutanım.

Dedi Ardayla Ahmet aynı anda.

- Günaydın.

Dedim ve onlarla birlikte mutfağa ilerlerken kızlarda odadan çıkıp yanımıza gelmişlerdi.

Ahmet hemen ;