1.Bölüm: Büyük Karşılaşma

340 34 2
                                    

Burada yeniyim destek olursanız mutlu olurum

Günümüz
Birce Yalçın'ın anlatımından

Bir Türk askeri ne ister? Vatan görevini yerine getirmek ve şehitlik mertebesine ulaşmak ister.

Ben vatan görevimi hakkıyla yerine getirdiğimi düşünüyordum. Şuan ise istediğim tek şey timime ne olduğunu öğrenmek ve şehit olmaktı.

Tam olarak üç aydır bunu istiyordum. Tam olarak üç aydır bu şerefsizlerin elindeydik. Ya da elindeydim. Çünkü Kılıç timinin nerede ve nasıl olduklarını bilmiyordum.

Üç ay önce timim ile gittiğimiz görevde kötü bir tuzağa düşmüş ve teröristler tarafından esir alınmıştık.
İlk birkaç gün bir aradaydık fakat daha sonra beni farklı bir odaya almışlardı.

Normalde çok kolay bir şekilde alt edebileceğim adamlara işkence gördüğüm için hiçbir şey yapamamış ve beni sürüklemelerine izin vermiştim.

Şuanki kaldığım odaya gelince ellerimi tavandan asılan bir zincire bağlamışlardı. İşkenceler de aynı hızla hatta daha fazlası olacak şekilde devam ediyordu.

Benden bilgi almaya çalışıyorlardı. Lâkin atladıkları bir şey var. Ben bir Türk askeriyim. Ağzımdan öyle lâf almak kolay değildi.

Her türlü işkencede güçlü olmaya ve sakin kalmaya çalışıyordum. Bu yolun sonunda şehit olmak vardı. En azından bu son içimi rahatlatıyordu.

Ama bu soysuzlardan en az bi iki tane öldürmezsen gözümüz açık gideriz Birce'cim.

Sol gözüm neredeyse kapanmak üzereydi. Tek gözümle etrafa bakmaya çalışıyordum ama verdikleri ilaçlardan dolayı o da net değildi.

Burada kaldığım ilk günden beri çeşitli ilaçlar veriyorlardı. Üstüne işkenceler de eklenince ağır geliyordu. Aslında aldığım eğitim ile kıyaslanınca bu hafif kalıyordu. Fakat hemen öncesinde şiddetli bir bombadan kurtulmamız durumu iyice yokuşa sürüyordu.

Rabbim diyordum içimden yalvarırım silah arkadaşlarımın başına kötü bir şey gelmesin. Bir şey olduysa da bende kurtulamayayım burdan.

Kapının gürültülü bir şekilde açılmasıyla tek gözümü açıp karşıya doğru baktım. İçeri giren Cemil ve Musa idi.

"Ooo komutan uyandın mı?" Aynen gözüm açık uyuyorum.

"Yok hâlâ uyuyorum."

Önce kulaklarımı tırmalayan bir kahkaha attı. Musa'ya dönüp konuşmaya başladı. "Görüyor musun lan? Komutan çok şakacı. Bayağı eğleniyoruz."

Bunu demesiyle karnıma yumruk atması bir oldu. Fakat yüzümü buruşturup gülmekten başka tepki vermedim.

"Oğlum bu mu lan gücün?" Musa'ya döndüm sonra. "Pişşt bu Cemil şerefsizi benden daha şakacı. Haberin olsun."

"Göstericem ben sana gücü merak etme."

"Çok korktum şimdi bak. Nasıl da titriyorum." Cemil önce boş boş yüzüme baktı. Ardından da Musa'ya döndü.

"Musa söylediğim şeyleri hazırladınız mı?"

"Hazırladık komutan." Bakalım yine nasıl bir sürpriz geliyor.

"İyi iyi. Misafirimiz birazdan burada olur zaten. Gidelim." Misafir? Ne karıştırıyordu bu soysuzlar yine?

13 Kasım 2023
Kaan Deniz'in anlatımından

Yıldırım Timi ile birlikte toplantı odasına doğru yürüyorduk. Albay acil bir toplantı için bizi çağırmıştı.

" Kaan Komutanım"

KasırgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin