Selamlarr yine ve yine ben issiz oldugum icin bugün atacagım ücüncü bölümle karsınızdayımm
Önceki bölümü okuyup okumadığınza bi bakın derim
Abi özelden soruyonuz falan zmwldmwpdlwpdl lan tüm kitap boyunca bebek kalmıyor cocuk çok yakın zamanda büyücek aaa
Yorum hiç gelmiyo yazasım kacıyo ama hadi neyyyyse
Bu bölüm taehyungun agzından olacak iyi okumalarrr
×××
Bebeği ne ile beslemem gerektiğini bilmiyordum. Gecenin bir yarısı zar zor mama bulmuş olsam bile asla yedirememiştim. Neden yemiyordu aklım almıyordu!
Aç değil miydi acaba? O zaman neden ağlıyordu?!
Ne yapacağımı bilemezken koltuğa yatırdığım bebeği kucağıma aldım. Ağlamak artık beynimi o kadar çok zorlamaya başlamış olsa da onun bir bebek olduğunu unutmamaya çalıştım.
Sakin ol Kim Taehyung. O sadece bir bebek. Ağlaması çok normal.
Elimle dakikalarca sırtını sıvazlasam da susmamış sanki gıcıklığına yapıyormuş gibi daha da şiddetlendirmişti. Tam o sırada kapının çalınma sesini duymamla bakışlarımı arkamdaki kapıya döndürdüm. Gece gece kimseyi çekesim yoktu ama bebeğin ailesi olabileceği düşüncesi beynimi ele geçirirken hızlı adımlarla kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığımda karşımdaki hızla içeriye girdi. "Taehyung bak ben çok düşünd-" Kucağımdaki bebeğe odaklandığında sözleri yarıda kesildi. Ona öldürücü bakışlarımı atarken kaşları çatıldı.
"Neden geldin yine?"
Bebeğe bakıyordu merakla. "Bu bebek nerden çıktı?" Bir de ona hesap mı verecektim şimdi? Ne zannediyordu kendini? Gerçekten de güldürüyordu beni yüzsüzlüğü.
Soruma bir yanıt alamayınca kapıyı kapatmaya yeltendim ama o benden önce davranmış çoktan içeriye girmişti. Ardında kalan kapıyı kapattı ve bana döndü.
"Bir cevap alamadım?"
Bebeğin ağlamasının kesildiğini tam o anda fark ettiğimde yüzümü rahatlamış bir ifade bürüdü. Sonunda susmuştu. Hoş, bu hâlâ bir derdi olmadığını kanıtlamıyordu ama hiç olmazından ağlamıyordu.
"Asıl ben bir cevap alamadım. Ne işin var burda?" Diye tekrardan sorumu yöneltiğimde yutkundu. Gözlerini yere indirdiğinde bir kaç saniye duraklayıp boğazını temizledi.
"Ben düşündüm Taehyung. Biliyorum affedilecek bir şey değil ama bana bir şans ver. Bize bir şans ver sevgilim."
Bana doğru yaklaştığında kucağımdaki bebek ona doğru yöneldi. Her an ağlayacakmış gibi göründüğünden onu sevmediğini anlamak çok da zor olmamıştı. Mingyu ise onu tamamen unutmuş gibi bana bakıyordu buruk gülümsemesiyle.
"Seni seviyorum Taehyung. Bunu biliyorsun. Seviyorum. Daima sevdim. En başından beridir. Sadece... Tek seferlik suçlardan dolayı yıllarımızı bir kenara mı atalım istiyorsun?"
Dediği her bir kelimede öfke katsayım artmaya başlarken kaşlarım çatıldı. Kaskatı kesilen çenemi gevşetemeden dudaklarımı araladım. "Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"
Yüzü ciddileşmişti. "Yıllarımızı bir kenara atan sensin. O herifin altına yattığın an, onu bu evin içerisine soktuğun an, o siktiğimin yatağına gülleri serpiştirdiğin an zaten çoktan kenara atmıştın. Hem de sadece yıllarımızı da değil. Beni, sevgilini."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanını Nasıl Eğitirsin? |taekook|
FanfictionCehennemden kovulan Şeytan Jungkook dünyaya bir bebek olarak, tam da komutan Kim Taehyung'un kollarına düşer. - Semetae - Ukekook Kitap rahatsız edebilecek ögeler bulundurmaktadır.