BÖLÜM 3: OKULUN İLK GÜNÜ

7 2 0
                                    

Evet, bugün okulun ilk günü. Pek de heyecanlı değilim aslında. Neyse hadi bakalım, bugün neler yaşayacağız?

Okula geldim, herkesle beraber sırama yerleştim. Herkes hasret gideriyor, sohbet ediyordu. Ben ise dersin başlamasını bekliyordum. Pek de hevesli değilim bu aralar.

Öğretmen değil de müdür sınıfa girdi, fakat yanında bir erkek öğrenci vardı, sırtında çantası ile girdi. Yeni galiba. Ben kim olduğunu anlamaya çalışırken müdür söze girdi:

"Çocuklar,yeni sınıf arkadaşınız Jack ile tanışın. O da artık sizinle bu sınıfta eğitim görecek. Ailesi ile başka bir şehirden geldiler."

Çocuk buranın nasıl bir yer olduğunu bilse kaçardı, yazık. Neyse zamanla alışır. Hepimiz gibi...

Yanım boştu ve yanıma oturabileceğini söyledim. Güler yüzlü biriydi, tatlı çocuk aslında. Umarım iyi anlaşırız.
Tanışmak için söze girdim:

"Merhaba Jack. Ben Lora. Tanıştığıma memnun oldum."

"Merhaba Lora. Ben de Jack. Tanıştığıma memnun oldum."

"Bu okula gelme sebebin nedir? Tabii özel değilse söyle merak ettim sadece."

"Geldiğim şehirdeki okulum çeşitli sebeplerden dolayı yıkılmak zorunda kaldı.. en yakın yer burası. Ben de buraya geldim. Tabii ailem de buraya yakın bir yere taşındılar. Bana biraz okulunuzdan bahseder misin?"

"Tabii. Öncelikle seni korkutmak istemem ama burası normal bir yer değil. Sana birazdan uzun uzun anlatacağım çeşitli olaylar yaşıyoruz. Gördüğün gibi sınıfımız ve hatta okulumuz fazla kalabalık değil çünkü çoğu kişi bu sebepten dolayı okulu bırakıp gitti. Ama bizim gitmemek için sebeplerimiz var.. o yüzden gidemedik."

"Anladım. Lütfen bana neler yaşadığınızı detaylıca anlat. Çok merak ettim."

"Tamam. Şöyle başlayayı-

Derken hoca sınıfa girdi.

"Teneffüste uzun uzun anlatırım jack."

"Tamam."

***
Zil çaldı, ben Jack'e her şeyi baştan sona kadar anlattım. Koridorda yürüyorduk. Koridorun sonuna gittik, oldukça tenha idi. Solda küçük, boş ve kullanılmayan bir oda vardı. Oradan bir ses geldi:

"Lora, odaya gel."

Çok korkmuştum çünkü bu bir öğretmenimin sesine benzemiyordu. Jack önüme geçti, önümden yürüyerek onu takip etmemi söyledi. Sessizce odaya girdik, kimse yoktu. Ben artık dayanamıyordum. O kada korkmus ve ağlayarak çığlık atmıştım ki.. Jack bile bu halime dayanamamıştı. Parmağını dudaklarıma götürerek:

"Şşş, tamam. Geçti. Sakin ol. Biz yanlış duyduk belli ki. Hadi gel gidelim."

"Al işte. Gördün mü? Bıktım artık YETER! ALLAH KAHRETSİN! OKULA MI GELİYORUZ YOKSA CEHENNEMİN DİBİNE Mİ!"

Jack beni böyle gördüğüne çok üzülmüştü. Bana sarıldı, sakinleştirmeye çalıştı. O da ne diyeceğini bilmiyordu. Ama ben onun da psikolojisinin bozulmasını istemiyordum.

"Neyse, boşver. Hadi sınıfa gidelim."

"Tamam."

Sınıfa gittik, oturduk. Ben hala olayın şokundaydım. Bu kadarı da fazla. Nereye kadar dayanmam gerekecek, nereye kadar sürecek, bunlar neden oluyor anlamıyorum.

Dersler bitmişti, Jack ile vedalaşıp yurda geçtim. Üzerimi değiştirdim, oda arkadaşlarımla sohbet etmek için oturduk. Bu sırada ben de bütün olanları anlattım.

"Ne?! Kızım oha! Gerçekten bu kadarı da fazla."

"Aynen yaa! Yeter!"

Kızlar beni teselli edip sakinleştirmeye çalıştılar. Sonra ben de konuyu değiştirmek için söze girdim:

"Eee, kızlar sizden ne haber?"

"İyi işte."

"Benim durumlar biraz kötü ama yaa."

"Ne oldu Emma?"

"Ya benim sevgilim var ya"

"Michael?"

"Hah, evet. Yaa, trafik kazası geçirmiş."

"Ne?"

"Ne!"

"Basbaya. Gidecem de gidemiyorum. Çok uzak. Şehir dışına çıktılar."

"Yaaa. Geçmiş olsun."

"Geçmiş olsun. Keşke bir şeyler yapabilsek."

"Teşekkürler kızlar. Maalesef elden bir şey gelmiyor. Neyse ben ders çalışmaya gidiyorum."

"Ben de." Dedi Alice .

Ben de günün şokunu atlatmak için biraz uyumaya karar verdim. Gerçekten ne güzel bir gündü (!)...


GİZEMLİ OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin