BÖLÜM 4: Jack'e ne oldu?

4 2 0
                                    

Ertesi gün okula gittiğimde, Jack'in henüz gelmediğini fark ettim. Ben dersin başlama saatlerine çok yakın bir saatte gelirim. Neyse boşver, birazdan gelir.

Ders başlamıştı. Jack hala yoktu. Neyse belki de bugün gelmemiştir. Dünkü şoku atlatamadı herhalde. E haklı çocuk. Bu okulda okuyacaksa zamanla bu şeylere alışması gerekiyor.

Teneffüste arkadaşlarla sohbet etmek için oturduk, Jack'in neden gelmediği hakkında biraz sohbet ettik.

"Bence hasta falandır ya, koca oğlan yani. Biz bile alışmışken neden durduk yere okula gelmesin ki?"

"Aynen yaa."

"Kızlar bence sınıf ortamını sevmedi."

"Ne alaka?!"

"Ne biliyim, daha ilk günden hasta olması saçma. Çok dinç görünüyordu."

"Aman yaa, haber alınca anlarız neler olduğunu."

"Evet."

Arkadaşlarla sınıfa geçtik. Cidden, Jack çok dinç biriydi. Uzun boylu, kaslı bir yapısı vardı. Hasta olması mümkün değil. Bence dünkü yaşanan olayla gelmemesi arasında bir ilişki olmalı. Neyse, iyi ki dün numarasını aldım. Anlarız neler olduğunu. Okul çıkışında onu arayacağım. Aman yaa, ben de bu konuyu amma da uzattım. İlla bir sebebi vardır Lora. Boş yapma.

Ben kendi kendime bunları düşünürken müdür sınıfa daldı.

"Herkese merhaba gençler, oturun. Ciddi bir sebepten dolayı geldim. Sınıfınızdan birinin çantasında alkol taşıdığına dair şikayet var. Arama yapacağım."

Vay bee, bizim sınıfa bak sen. Neler yapıyorlar. Kim alkolü getirdii, kim şikayet ettii, oohooooh...

Müdür kapı tarafındaki sıralardan arama yapmaya başladı. Ben de kimin getirdiğini çok merak ediyorum. Bunun yasak olduğunu biliyorlar, neden yapıyorlar?!

Benim kontrol sıram sonlara doğru olmasına rağmen alkol hala bulunamamıştı. Derken sıra bana geldi. Benden sonra iki üç kişi var, onlardan birindedir. Müdür çantamı kontrol ediyor, ben de sakince onu izliyordum. Derken çantamdan çıkardığı alkol şişesini görünce büyük bir çığlık attım.

"İşte burada bayan Lora. Hemen odama gel!"

"NE OLUYOR LAN?! HANGİ P*Ç YAPTI BUNU, ŞAKA YAPIYORSANIZ HİÇ KOMİK DEĞİL! HOCAM BİRİSİ BENİMLE KAFA BULUYOR. BEN BÖYLE BİR ŞEY ASLA YAPMAM!"

"Hesabını odamda verirsin. Yürü!"

"HOCAM YEMİN EDERİM BEN ALKOL GETİRMEDİM! NE OLUR İNANIN BANA!"

"Biraz daha diretirsen seni okuldan atarım!"

Hiçbir şey diyemeden yürümeye başladım. Kim, bunu neden yapsın? Dayanacak gücüm kalmamıştı. Bu büyük bir iftira. Ama bu işin peşini bırakmayacağım. Asla işlemediğim bir suçun cezasını çekmeyi kabul etmem.

Odaya yetişmiştik. Çok korkuyordum, ya kendimi ispatlayamazsam? Ya disiplin cezası alırsam? Bu düşünceler kafamı yiyip bitiriyordu.

"Evet, anlat bakalım, ne hakla okula alkol getirirsin?"

"Hocam, ben ömrüm boyunca asla böyle bir şey yapmadım, yapmam. Keşke size suçsuzluğumu ispatlayabilsem. Şu an size kanıtlamak için ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Kim bana neden böyle bir şey yapar onu da bilmiyorum. Anlayacağınız, çok çaresizim. Ne olur bana inanın!"

"Bak Lora. Sen benim sevdiğim bir öğrencisin. Sana inanmak istiyorum ama çok zor. Bana bir şekilde suçsuzluğunu kanıtlarsan seni affederim!"

"Elimden geleni yapacağım. Bana bu şansı verdiğiniz için teşekkürler."

"Çıkabilirsin."

Sınıfa gittim, herkese kızgın ve şüphelice bir bakış attım. Yalnız bir şey fark ettim, en arkadaki dörtlü bana sevinmiş ve alaycı bir tavırla bakıyorlardı. Tabii ya! Kesin onlar yaptı. Bana bunu yapabilecek tek kişi onlar. Ama gerçeği bilmiyorum...

Teneffüste kanıt bulmaya çalışıyordum. Ne kanıtı derseniz, ben de bilmiyorum. Kanıt işte.

Bir lavaboya gidiyim de elimi yüzümü yıkayayım dedim. Çünkü çok ağlamıştım. İyice elimi yüzümü yıkadıktan sonra sınıfa döndüm, tam girecekken sınıfta sadece tam da o şüphelendiğim arka dörtlünün olduğunu fark ettim. Seslerini dinlemeye başladım çünkü onlardan çok şüpheleniyordum.

"Kızlar iyi ki Lora'ya bunu yaptık. İyi bir ders oldu. Hoşlandığım çocukla yakınlaşmak ne demekmiş görsün. Bakalım Jack onun okula alkol getirmekten dolayı disipline gittiğini öğrenince ne yapacak? Tabii ki de ondan uzaklaşacak! Bu sırada ben de onunla yakınlaşacağım! AHAHHAHAHAH!"

"Jennifer sen de tam şeytansın kızım. Gerçi onun bile aklına böyle fikirler gelmez!"

"Aynen Jennifer."

"Süper zekisin Jennifer!"

Duyduklarıma inanamıyordum. Al işte kanıt! Kanıt yaa! Ama... Müdüre nasıl ispatlayacağım?

Son cümlemi sesli söylemiştim. Arkamdan bir ses geldi.

"Merak etme, her şeyi duydum. Onları en ağır şekilde cezalandıracağım."

"Hocam! Siz! İyi ki buradasınız!"

"Merak etme Lora. Aynı zamanda özür dilerim."

"Önemli değil hocam. Siz yapmanız gerekeni yapmıştınız."

Jennifer'in sadece Jack ile takıldığım için bana böyle iğrenç bir şeyi yaptığına hala inanamıyorum. Aptal.
Müdür sınıfa daldı. Ben de arkasından daldım. Kızlar biri görünce çok korkmuşlardı.

"Hemen odama geliyorsunuz, disiplin cezası yiyeceksiniz. Başka kurtuluşunuz yok. Hem okula alkol getirmekten, hem de bu suçu arkadaşınıza atmaktan dolayı daha ağır bir ceza alacaksınız."

"Jennifer, bunu bana ne hakla yaparsın? Biz sevgili değiliz. Hem madem ondan hoşlanıyorsun, neden ona belirtmedin veya benden intikam almaya çalıştın? Ki sevgili olsak bile sırf Jack'ten hoşlandığın için bana bunları yapmaya hakkın yok. Sen bir aptalsın."

Dördü de kendini savunamayacak halde müdür odasına gittiler, ben de sevinçle yerime oturdum.

Okul bitmişti. Yurda geçtim. Jack'i arayacaktım. Onun için endişeleniyordum. Bu durumu ben de anlamamıştım ama öyle. Hemen odama geçtim ve çantamı attığım gibi telefonumu çıkarıp Jack'i aradım.
Ve bu sesi duydum:

"Aradığınız numara kullanılmamaktadır."

GİZEMLİ OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin