22. Kaan?

2K 99 41
                                    

5 yıl sonra

Tam 5 yıl 2 ay oldu bugün. Sensiz
5 yıl 2 ay yaşadım fakat her gün kabuslarla, acılarla uyandım. Tek bir
Gün bile unutmadım seni kaan.
Her an, her saniye aklımdaydın hiç çıkmadın.

Belki okula ilk geldiğin gün burslusun
Diye sana onca şey yapmasaydım keşke
Anneme benzettiğim yüzümden senin
Canını o kadar yakmasaydım.

Ben seninle doğru düzgün hiçbir şey
Yaşayamadım. Mutlu anlarımız bile o kadar az ki. Gerçektende insan kaybettiği zaman anlıyormuş sevdiği
İnsanın değerini. Ben bilemedim seni kaybetmeden değerimi affet nolur.
Yapamadım da öldüremedim kendimi
Kaç kere denesemde babamla koray
Engel oldu bana.

Sırf bu yüzden çok ceza verdi babam ama iyi'ki de verdi en azından sanki
Sana yaptıklarımın bedelini cezasını
Çektim ve çekmeye de devam ediyorum.

Bugün senin ölüm yıl dönümün
Ve birazdan bende yaşarken öleceğim.

Babamın zoruyla birazdan sevmediğim bir kadınla evlenecektim ve o an evet dediğimde ben öleceğim zaten yaşarken ölmüş biriydim şimdi daha da ölecektim. Senden başka birisinin elini nasıl tutucam? Nasıl sarılıcam? Ben
Seninle evlenmek istiyordum.

Babama kaç kere söyledim evlenmek istemiyorum diye ama kabul etmedi
Zorladı. Ben dedim ona 'ben kaana ihânet edemem' diye ama her dediğim de tokat yedim.

Şuan babamın siyasi işi için evlendiğim kız yanımda mutlulukla oturuyordu.
Ne kadar saçma değil mi yıllar geçti ve
Ben 23 yaşındaydım. Sende ölmeseydin 23 yaşında olacaktın ama sen her zaman 18 yaşında olarak kaldın.

Düğüne babam sağolsun dost düşman
Herkesi davet etmiş neden mi Altıntaş soyu ve gücü her zaman devam edecek mesajı veriyor adam.

Bir kaç kişi yanımıza gelip yakıştığımızı
Söyleyerek gitti.

Nikah memuru birazdan gelecek ve
Nikahımızı kıyacaktı. Her saniye nefesim daralıyordu. Bir an elimde bir
El hissettiğimde hızla elimi çekerek
Evleneceğim kız peline baktım.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen!? "
Dedim kısık ama sert çıkan sesimle.

Pelin "biraz gülümsesen mi! Sanki işkence ediyormuşuz gibi bakıyorsun etrafa insanlar şimdiden konuşmaya başladılar! "

Çattığım kaşlarımla yüzümü ona yaklaştırdım. "Bilemeyen mi var zorla evlendirildiğimi! Ben seni sevmiyorum söyledim sana hem de kaç kere ama sen beni sevdiğin için değil benim gücümü istiyorsun pelin! Lise de aynı sınıfta okuduğumuzu unutuyorsun!
Kaan'ı hatırlatırım sana. Ben hala onu seviyorum! "

"Bıktım kaandan! Çocuk öldü gitti üstümden 5 yıl geçti ve sen hala ondasın! Takıntılık bu! Hastaneye git tedavi ol ayaz! Ben senin karın olucam ve ona göre davran! "

diye çıkışmasına karşılık masanın altından sıktığım koluyla "Laflarına dikkat et! Karım olcaksanda benimle böyle konuşamazsın! Dua et kaana söz verdim bir daha bir kadına vurmayacağım diye ona dua et! "
Deyip bıraktım kolunu.

Pelin öfkeden solurken ortalıkta gözükmeyen korayı aramaya başladım.
Neredeydi bu puşt! Ona da sinirliydim
Bir kaç saat önce gelip '35 tane tam altın takacam' diyip gitti piç!

Götüne girsin o altınlar koray!

E tabi bu aralar mutluydu çünkü mert geri dönmüştü Türkiye'ye hem de savcı olarak. Her gün götündeydi çocuğun
Ama tabikide mertte onu bitirmenin peşindeydi. Suçlu ve katil olduğumuzu bildiğinden dolayı intikam peşindeydi
Fakat koray merte yediremiyor böyle bir şey yapacağını.

BURSLU / GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin