Sevinmeli miydim? Üzülmeli miydim? Bilmiyordum. 2 yıllık sözleşmemiz bitmişti. Takımımda bitmişti. Ya da eski takımım. Çünkü bu senede onlarla birlikte olmam için her yolu denemişlerdi ama ben kabul etmemiştim. Ya 2 senelik takımımı seçecektim, ya da 12 yıllık gerçekleşmek üzere olan hayallerimi seçecektim. Ben hayallerimi seçmiştim. Pişmanda değildim... Üzgündüm ama pişman değildim...
Elimde şampiyonluk kupası, kulağımda aşkın olayım vardı. Bu şarkı geçen 2 sene önce yerine geldiğim mauro icardi den bana armağandı. Sarı - kırmızı formayı onun yerine ben giymiştim. Şimdi benim yerime de bir başkası giyecekti. Her gidenenin yeri doldurulmuyor değildi... Dolduruluyordu
"yüzün gülünce, güneş doğar ya!
Gözlerimi kısarım, güller açar bianda
İşte seninle! Bir ömür böyleee
Güller güneşler dolu ellerimizdeee!
Söylenmedi hiç sana layık düşler!
Benden önce, tutsak yüreğim
Biliyorsun sende! İnce ince
Yangın yeri hep, buralar sayende!
Yok şikayet!
Gel Bir sarayım, AŞKIN OLAYIMMM!
Sadece takım değil, taraftar da gitme diyordu bana. Gitmemek bana haksızlıktı ama, hayallerime haksızlıktı!
Son maçım. Yani 10 dakika önce biten maçım yine potter katdeşler sayesinde kazanılmıştı. Abim Kerem ve Ben sayesinde. Her ne kadar bayan potter 'a benzemesemde Kerem sayesinde taraftar bize potter kardeşler diyordu. Oysa alakam yoktu!
2 - 1 Fener Bahçeyi yenmiştik. 2 golün birini ben, ötekini Kerem atmıştı. Fenerde şeref sayısını Arda Güler'e borçluydu. Açılışı Kerem, kapanışı ben yapmıştım. Maçın 25. Dakikasında bay potter gol'ü basmıştı. Keremden 10 dakika sonra da küçük kanarya Arda hırs yapıp gol atmıştı. Muslera o golü nasıl karşılayamamıştı? Tam penaltıya kalcak zamanda koymuştum noktayı. Evet 85. Dakika da gol atmıştım.
90 dakika önce
Çağrılmamızla bu takımla bu sahaya son kez çıkıyordum. Nef stadyumu yıkılıyordu. Bugün onlar için veda golümü atacaktım. İstiklal marşının ardından düdükle başlamıştık. Sahaya çıktığımda gördüğüm şeyler beni motive etmişti. Pankartlarda "01, sahaların sultanı, aslan güzeli, geri dön geri dön ne olur geri dön, gitme, çocukluk aşkımsın,Galatasarayın herşeyi" yazıyordu. Sonra fener bahçe taraftarına baktım. "yavru kanarya gitmesin, herşeyimizsin... Vb" yazıları yazıyordu. Oda bu sene gidiyordu.
Kerem ve Küçük kanaryanın golünden sonra ne gol atabilmiştik nede gol yemiştik. 5 dakika kalmıştı. Bütün taraftarlar ezbere penaltıya kalır diyordu. Ben ezberleri bozmuştum. Topu kaptığım gibi kaleye koşmaya başladım. Kaleye kadar önüme 3 kişi çıkmıştı. Hepsini tek çalımla geçtikten sonra kaleci Altayla karşılaştım. Doğal olarak adam kaleci!
Topu sağ ayağımın altına alıp, taraftara döndüm. Güçlü bi ıslık çalıp, onlara göz kırptım ve şut çektim. Goldü ;)
"GOOOOOOOOLLLL! PARLAAAAAAAA! GENÇ YILDIIIIZZ!
taraftar ayağa kalkmış, haykrıyordu. Spiker beni övüyordu. Maçın bittiğini raporlayan düdük çalmıştı. Fener bahçe oyuncuları sahaya oturmuş ağlıyorlardı. Fener taraftarıda beni hedef almıştı. Yuhalanıyor üstüme su şişeleri atılıyordu. İnadına fener taraftarının önüne gelip orta ve işaret parmağımı şakağıma bastırıp, diğer elimlede sus işareti yaptım. Bu onları daha çok sinirlendirmiş olacak ki söverek şişeleri attılar.
~şimdiki zaman
Hala oturmakta olan fener oyuncularının yanına gidip, yavru kanaryanın önünde durdum. Ardanın
"Arda güler, bundan sonra Arda ağlar falan mı oldu? Yakışır yavru kanaryaya!" dedim alayla. Bu elemana sinir oluyordum. Önemsiz birine göre çok önem veriyorlardı buna.
"Son maçındı minik aslan. Yeni takımında dayanabileceğini sanmıyorum" dedi tıslayarak
"En azından gideceğim takım belli. Real madrid"
"en azından buralara torpille gelmedim"
Dedi ve ayağa kalktı. Omzuma çarpıp gitti...atarlı kanaryacık. Kesin barcelona 'ya giderdi bu.
Şampiyonluk sevinci tüm ülkedeydi. Her şehirde yüzlerce Galatasaraylı vardı. Sarı kırmızı fişekler ve meşaleler efsaneydi. Her gören benden bir imza istiyordu.
Şimdide bir restorantta oturmuş yemek yiyorduk.
Kerem : harikaydınız bayan potter
- ne bu resmiyet?
Kerem : sonuçta karşımdaki bayan real madrid oyuncusu
- henüz belli değil
Kerem : çok istiyorlar seni. Kesin kabul edersin sen!
- hayalimdi bu
Kerem : peki ya Galatasaray?
- gidersem galatasaray, kalırsam ben üzüleceğim. Kendimi çok kez ateşe attım ama şimdi ateş olacağım!
Kerem : peki
- kalkalım mı?
Kerem : kalkalım
Dedi ve kalktık. Kerem kendi evine ben kendi evime gittim. Tek yaşıyorduk.
Kanepeye yayılmış film izlerken telefonum çalmaya başladı. Madridin başkanı arıyordu. Açtım
"Alo?"
"Merhaba Parla."
"Merhaba"
"Son maçını izledim ve ne kadar doğru bir seçim yaptığımı bir kere daha anladım. Seni takımımda istiyorum. Her ne pahasına olursa olsun"
"Bende kendimi madrid'te istiyorum. Sözleriniz beni oldukça gururlandırdı ve mutlu etti. Teşekkür ederim."
"Bunu Evet olarak kabul ediyorum"
"Çünkü evet diyorum"
"Hazırlık yapmaya başlayın o halde küçük hanım. Çünkü yarın saat 6'da özel uçağımız tarafından İspanya sınırlarına getirileceksiniz"
"hay hay"
"görüşmek üzere parla"
"hoşçakalın" telefonu kapatıp, hazırlanmaya başladım. 3 bavul dolduğunda hazırdım. Son bir şey kalmıştı. Zor bir şey kalmıştı. Veda...
Bütün takımı lüks bir restorana davet etmiştim. Bir veda konuşmasını hak ediyorlardı.
Herkes geldikten sonra sipariş verip konuşmaya başladık.
"Bende her birinizin yeri çok ayrı. Hepiniz çok değerlisiniz benim için
Çok seviyorum sizi. Yarın bana sarı - kırmızı'dan farklı bir forma verilecek. 12 senelik hayallerimin formasını giymiş olacağım ben. Lütfen üzülmeyin ve benim adıma sevinin. Her gidenin yeri dolar. Bunu da hiç unutmayın... "
Sözlerim herkesin gözlerini doldurmuşken abimi ağlamıştı.Bizim elemanlar hiç mi pollyanacılık bilniyordu? Her kes Sarıldıktan sonra
" Gel lan buraya "deyip bana sarıldı
Abimle sarılırken bakışlarım karşı masaya kaydı. Yavru kanarya veda ediyordu. Hangi takım almıştı?
Bölüm sonu
Yeni başlıyooruuum! İlk çalışmam umarım beğenirsiniz çünkü her geçen gün işler kızışıcak, ortalık karışıcak, aşk tanrısı okunu fırlatacak💘
Oy verip, yorum yaparsanız çoooook mutlu olurum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDA GÜLER | SEV YETER
Fanfiction"Pişmanlıklarım var Arda" "Onlar mı uzaklaştırıyor seni benden?" "Evet. Onlar uzaklaştırıyor beni senden..."
