8. Bölüm

267 21 7
                                    

Şimdiki Zaman

Ankara'da 3 gün kalmıştım. 3 günün sonunda Mardin'e gelmiştim geldiğim anda da Araz Bey aramış o gün için özür dilemiş ve beni tekrardan evlerine çağırmıştı. Ne kadar dirensemde en sonunda akşam yemeğine gelmeme ikna etmişti.
Şu anda da arabama binmiş evlerine gidiyordum.

Bir süre sonra evlerine varmıştım. Korumalar beni görünce bahçe kapısını açmıştı.

Arabayı park edip indim. Ayağımda botlarım, dar paça pantolonum ve cropumun üzerine giydiğim ceketle siyahlara bürünmüştüm.

Kapıyı çaldım daha üzerinden saniyeler geçemeden kapı açıldı.
Karşımda gözlerinin içi gülen bir Aylin Hanım vardı. Bana sarılmak istediğini gözlerindeki tereddütten ve tam kollarını kaldıracakken indirmesiyle anlamıştım.

Sert ifademe ufak belli olmayacak kadar küçük bir tebessüm koydum.

Aylin Hanım kenara çekilip kapıyı iyice gerdi ve buruk bir tebessümle konuştu. "Hoşgeldin kızım" diyerek konuşmayı başlattı.

Bense "hoşbuldum Aylin hanım" diyerek konuşmayı sonlandırdım.

Aylin hanım dememe üzüldüğünü gözlerinden geçen duygulardan anlamıştım. Onu kırmak istemiyordum ama ben güvenmediğim insanlara böyleydim.

Aylin hanım kenera çekildiğinde içeri geçtim, botlarımı çıkardım ve verilen terlikleri giydim. Büyük bir salona geçtik içeride bütün kadro vardı. Tekli bir koltuğa oturdum. Babasının kucağında olan Deniz merakla gözleri beni inceliyordu. En sonunda göz göze geldik yeğenimle bana öyle merakla bakıyordu ki. Gözlerini kocaman açmıştı. Babasının kucağından inerek bana yavaş ve paytak adımlarla yürüdü. Bacağıma tutunarak kucağıma çıkmayı başardı ve göğsüme yattı.

Bense içimdeki dolup taşan mutluluk hormonumla baş etmeye çalışıyordum yoksa kendime zil takıp oynayabilirdim.

Çocuklarla aram her zaman iyidi ama ilk defa kan bağım olan çocuk göğüsüme yatmış saçlarım uçlarıyla oynuyordu. Nasıl mutlu olmazdım.
Gözlerim huzurla kapadım. Kollarımı küçük bedene sarıp saçlarına küçük koklayarak öpücük kondurdum.
Yüzümde küçük bir gülümsemeyle izliyordum miniğimi. Bir süre sonra nefesi boynumda düzene girmişti.

Kafamı kaldırdığımda ise hepsinin yüzünde şaşkınlık olduğunu gördüm.
Bu şaşkınlıklarının sebebi Deniz'in bana yaklaşımı mıydı? Sanırım.

En sonunda sessizliği ben bozmuştum. Sabırlı bir insan değildim zaten. "Neden öyle bakıyorsunuz?"

" Deniz ilk defa yeni tanıştığı bir kişinin kucağına oturdu üstelik benden ve Eraydan sonra ilk senin kucağında uyudu." Şaşkın sesiyle konuşmuştu Derya abla.

Açıkçası bunu beklemiyordum. Başımı sallamakla yetindim.

Geri denize baktım elleri saçlarımı sıkıcı tutuyordu sanki bırakmamı istemiyordu. Deniz'in uykusu daha da derinleşince Derya ablaya baktım. Ona bakarak konuşmaya başladım.

"Deniz'i yatıralım mı rahatsız olmasın"

"Olur ben göstereyim"
Olur diyerek cevapladım Derya ablayı

Yavaşça Denizi kavrayıp ayağa kalktım. Derya ablanın peşinden gidiyordum. İkinci kata çıkıp koridorun sağındaki ikinci kapıyı açtı bende içeri girip mavi tonlarında döşenmiş odanın yatağına denize yatırdım. Sessizce üzerine örtüp odadan çıktık.

Aşağıya indiğimizde konuşma sesleri geliyordu ama biz içeriye girdiğimizde yine sessizlik oluştu. Hiç kimseye bakmadan yerine geçip oturdum.

Fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Kendimi hazırlasam iyi olacak sanki, oğlum ben komutanların karşısına o kadar gerilmiyorum! Sonunda Aylin Hanım dayanamamış olacak ki gerginliği bozmaya çalıştı, bakın bozmaya çalıştı diyorum çünkü Aylin Hanım konuşmasını bitirdiği an Ayaz lafa atladı

"Nerede yaşıyorsun?"

Ayaz" Nerede olacak anne bir onda bir bunda kalıyordur. Buraya gelmeye bile zor vakit bulduğuna göre işleri bayağı yoğun"

Sakin ol Arya bu gerizekalı kişinin ağızıyla burnunun yerini değiştirmeyeceksin. Bu salak hiçbir dilden anlamıyor sakin! Evet yine onu umursamıyormuş gibi yapıyoruz.

Aylin hanıma dönerek sorusunu cevapladım " Hakkari'de yaşıyordum ama Mardin'e taşındım. Birkaç gündür de Ankara'daydım."

Aylin hanım başını sallayarak beni onaylamıştı. Bu sefer sözü almıştı.
" Neden buraya taşındın?"

"Buradaki şirketimle ilgilenmek için taşındım" sizin bir süre daha öyle bilmeniz lazım.

Eray " Hangi şirkette çalışıyorsun" diye sorunca sorusunu cevapladım

" Yanlış anladınız sanırım , ben kendi şirketimi işletiyorum"

Ayaz'ın götündeki kurt duramadı herhaldeki alayla konuştu.

" Kesin dandik bir şirkettir "

Sağ bacağımı sol bacağımın üzerine atarak, gözlerinin içine bakarak alayla konuştum. "GökTürk şirketinin sahibiyim. Aslında öncedende imâ etmiştim bilgisayarım sayesinde ama o geri zekalı kafan basmamış."

Yüzü kırmızıya dönüşürken alnındaki damarı belirginleşti. Gözlerimi yüzünden indirip ellerine baktığımda yüzümde alaylı gülümseme oluştu. Ellerini yumruk olmuş sıkmaktan eklem yerleri beyazlaşmıştı.

Bu konuşmadan sonra ağzını bir daha açamamıştı. Diğerlerine baktığımda Aras Bey " yemek odasına gidelim masa hazır olmuştur." diyerek ayağa kalkmıştı. Hemen arkasından herkes ayağa kalktı. Yürümeye başladıklarında en arkalarından onları takip ettim.

Yemek odası olarak adlandırdıkları odaya geldiğimizde etrafı inceledim.
Odada sadece masa sandalye takımı ve bardak fincan gibi eşya koydukları bir vitrin vardı.

Masanın en başına Aras Bey oturduktan sonra sağ tarafına sırasıyla Aylin Hanım, Eray ,Derya ;sol
tarafına ise sırasıyla Emir ,Ayaz ,Ediz ve Yağız geçip oturdu. Bende Derya'nın yanına geçtim.

Yemeğe Araz Bey'in başlamasıyla başladık. İlk defa yeni tanışmış olsamda ailemle yemek yiyordum. İçimde bişeyler kıpraşıyordu. Üstüne birde yıllar sonra ilk defa kendi yaptığım yemek hariç bir yemek yemenin heyecanı vardı ve ben heyecanlanınca iştahım açılıyor kendimi yemek yerken kaybediyordum.

Anlaşılan yine öyle olmuş olmalı ki hepsi bana şaşırarak bakıyordu. Ben de onlara bakınca kendi önlerine dönerek konuşmadan yemeği bitirdik.

3 hafta sonra

Artık iznim sonunda bitmişti. Evime geri dönüyordum.

Karargaha geldiğimde asker kimliğimi  er'e gösterip karargahın bahçesine girdim. Arabamı parkedip Albay'ın odasına geldim. Albayın postası sayesinde Albayın beni beklediği bilgisini aldım ve içeri girdim.

~~~~~~~~~~~°°°°°°°°°~~~~~~~~~~~

Evet yeni bir bölümle karşınızdayım

Aslında bir ay önce atıcaktım ama yazdığım bölümler silindi o yüzden atamadım.

Kitap Pad de kullanacağım ama oradaki ismim farklı yani @beyza7582023

Kitap adı aynı  Kod Adı: RADAR

1. bölümünü atıcam sonraki bölümleri atmıyacağım çünkü yeni bir kurgum var ve onun bölümlerini atmaya başlıyacağım

Yeni kurgum bu kurguma göre daha iyi bir anlatımı var, mantık hatası yok, bölümleri uzun, macera aksiyon ve gizem içeriyor.

Lise son sınıf ana karakter olan kızımız manzara kaydı yapmak isterken bir cinayetin kaydını çekmiştir ve bu cinayet onun için işlenmiştir.

Kitabı daha yayınlamayacağım çünkü fazlaca biriktirerek düzenli bir şekilde atmak istiyorum.

Sizi çoooook seviyorum

Sevgilerle

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kod Adı: RADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin