HESAP

186 14 8
                                    

Merhaba, nasılsınız? Ben iyiyim. Bu bölüm için çok heyecanlıyım. Canpolat yüzbaşına ve gölge timi'ni daha yakından tanımaya başlıyoruz.

Lütfen emeğimin karşılığı olarak yıldızımızı parlatıp, hikayeye oy verip, yorum yaparsanız çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar.


Zeynep Burçe Alaca

Sınırsız bir kadındım. Ama sabırsız değildim. Şuan kapıyı açmasını beklediğim bu adam iki günde benim bütün sabrımı taşırmıştı. Bu adam bana yapmayacağım şeyleri yaptırıp bu saatte beni kapısına dayanmak zorunda bırakmıştı. Bu adam... NE!

Altında siyah eşofmanı üstü çıplak olan yüzbaşı kapıyı açtı.

"Üsteğmen? " Diyen Canpolat yüzbaşından gözlerimi hemen çektim. Yere bakarak "komutanım ben" dedim. Durumu farkeden yüzbaşı "bu saatte evime sadece kapıcı gelir. O yüzden böyle açtım" Diye anlamsız bir açıklama yaptı. Durumun komikliğine dayanamayarak gülümsedim. Gözleri kısa bir süre dudaklarıma kaydı. Hemen kendisini toparlayıp;

"Bu durum sana komik geldi galiba? " Dedi.

"Yok komutanım, ben kapıcıyla aranızdaki samimiyet adına mutlu oldum" Cümlemden sonra tek kaşı havaya kalktı.

"Saçma sapan konuşma Alaca içeriye gir." Dedi ve arkasına dönüp ilerledi. Tamam da ben içeri girmek için gelmemiştim ki söyleyeceklerimi kusup gidecektim.

Olsun Zeynom, girelim girelim girelim. Hem biz şimdi içeriye girersek belki oda bize gir-

Yüzbaşının peşinden giderken "sus" Diye bağırdım.

Ulan iç ses!

"Sus derken? " Diyen yüzbaşı aynı zamanda elindeki siyah t-shirtü üstüne giydi.

" Size demedim komutanım" Heehh harika gidiyorum gerçekten. Etrafına bakan yüzbaşı "öylemi, kime diyorsun o zaman? " Diye sordu.

"Nerden geldiğimi biliyor musunuz? " hem o saçma muhabbetten kurtulmuş, hemde konuyu istediğim yere getirmiştim. Yüzbaşı Canpolat Aktulay iki adım geri gidip tekli koltuğa oturunca bende otur demesini beklemeden tam karşısında ki tekliye oturdum. Aramızda sadece orta sehpa vardı.

Yüzbaşı kucağında ki ellerine sehpanın üzerine koyup, parmaklarını birbirlerine kenetledi. Baş parmaklarını da çenesine koydu ve bana doğru hafifçe eğildi.

"Benim şehrime adım attığından beri nerede olduğunu, kiminle olduğunu, ne durumda olduğunu biliyorum. " Gözlerini hafifçe kısarak "bazen kim olduğumu unutuyorsun Alaca"

"Siz de unutuyorsunuz. Benimle uğraşmaya devam ederseniz bende yaparım" dedim.

"Ben de daha çok uğraşırım." Demeyi seçti.

Kelimeleri beni bir yıkım yaratmaya itiyordu. Depremi sağlayacağımı biliyordu ama durmuyordu. Oysa ben yarattığım bu yıkımın ikimizide altına alacağına emindim.

"Yapmayın komutanım, bırakın beraber ülkeyi mahvetmeye yemin etmiş şerefsizlerle uğraşalım. " Aynı tarafta olalım.

BURÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin