Keyifli okumalarr (^3^)/
____
"Ne?"
Neee tabi ya insan bi bakar boynuna atlamadan önce sağına soluna.
Söylediğim şeyle çakma platin dumura uğramış gibi oldu ve eline bakmayı kesip ilk bana sonra da Ayaza baktı. Bana bakınca yüzünde inanmayan bir ifade oluştu ancak Ayaza baktığında bir adım geriledi. Niye bu kadar şaşırmıştı ki bu şimdi?
"Hadi Sudecim git sen Murat abi ile konuş seni soruyordu. Hadi." Devran eli ile adının Sude olduğunu öğrendiğim kızın sırtından itekleye itekleye gönderdi ve 'ne oluyo burada amina koydurayim?' Bakışı atan bana ve Damlaya döndü.
"Bu kız niye burda amına koyayım?" Diye mırıldandı, Ayazdan ilk defa küfür duyduğum için Sude şokunu geçmiş bu sefer ona şaşkınca bakıyordum. Sanki ben hiç etmiyordum da ayaklı küfür Açelya. Kendi iç sesimi durdurup boğazını temizleyen Devrana döndüm.
"Kim di bu?" Diye sordu Damla.
"Bir ortağın kızı. Bir toplantıda görmüş beni o zamandan beri salmıyor peşimi." Diye açıkladı Ayaz.
"Takıntılı ya." Devran sinirle homurdandı.
Sinirle kafa salladım elimde olmadan kıza aşırı gıcık olmuştum. Oysaki Ayaz gerçek sevgilim bile değildi ama kıza sinirlenmemi durduramamıştım.
"E madem hazır sana takıntılı bir kız var neden Açelyayı çağırdın eni- Ayaz."
Söylediği şeyle gözlerimi pörtleterek Damlaya döndüm ve daha sonra Ayaza baktım o da bana bakıyordu göz göze gelince kalbim göğüs kafesimi delercesine atmaya başladı. Kahrolası gözleri ne zaman bana baksa parlıyordu.
"Başkası ilgimi çekmiyor. Başkasının yanımda olmasını istemiyorum." Tam gözlerimin içine bakarak söylemişti.
Utanarak gözlerimi kaçırdım daha fazla bakarsam kalbim patlayabilirdi.
"Hmm anladım" Damlaya bakmasamda sesinden sırıttığını anlayabiliyorum. Ben sağı solu incelerken bir müzik sesi başladı ve Murat abi gelenlerle ve işlerle ilgili bir konuşma yaptı.
"Dans" Ayazın seslenmesiyle ona döndüm.
"Hı?"
"Dans edelim mi?" Evet evet evet!
"Hmm olur."
Elini bana uzattı, oha şimdi fark ettimde eli de eldi hani ha maşallah damarlı damarlı.
Of ne pis zinhiyetim var lan benim el fetişim falan da yok hani. Var mı?
Kafamdaki düşünceleri yok edip Ayazın uzattığı elinin üzerine elimi koydum ve dans eden çiftlerin arasına doğru ilerledik.
Müzik çok hoştu ve Ayazın elini tuttuğundan beri kalbim çok hızlı atıyordu.
O değilde nasıl dans edecektim la ben? Daha önce hiç bu tarz bir dans etmedim bi lise mezuniyetinde etmiştim o da çok allak bullaktı burada mal gibi dans edemezdim!
Ayaz çatılan kaşlarımı görünce bir an duraksadı ve bana döndü,
"Yapmak zorunda değilsin." Dedi yüzüme bakarak. Ona döndüm,
"Ayaz."
"Efendim?"
"Ayaz ben dans etmeyi bilmiyorum."
Sessizce fısıldadım etraftakilerin bizi duymaması için.
Hafifçe gülümsedi ve kulağıma doğru eğildi.
"Sen kendini bana bırak yeter."
Ben elendim dostlar siz devam edin.
Bir elini belime attı ve vücutlarımızı birleştirdi. Bu hareketiyle yüreğim hoplasa da çok belli etmedim.
Çok güzel dans ediyordu müziğin ritmiyle uyumlu bir şekilde beni de yönlendirerek yapıyordu hareketlerini.
