Kampüste Çisemi aradı gözlerim. Birlikte gelmiştik ama şuanlık onu kaybetmiştim.
Telefonumu karadelik gibi olan çantamda arayıp zar zor da olsa çıkarttım ve Çisemi aradım çok geçmeden açtı telefonu.
"Kanka neredesin sen?" Dedim.
"Kanka kantindeyim bizimkilerle gel."
Telefonu kapatıp kantine doğru ilerledim bizimkiler -Koray, Melisa, Ulaş, Mert ve Çisem- bir masaya geçmiş bir şeyi tartışıyorlardı. Yanlarına ilerleyip oturdum.
"Neyi tartışıyorsunuz siz?" Diye sordum tek kaşımı kaldırarak yine bi bok peşindeydi bunlar.
"Bizim kampüsün yakınına bir gece kulübü açılmış akşam gitsek mi diye tartışıyorduk gidelim mi sence?" Dedi Ulaş. Omuz silktim bugün bi planım yoktu.
"Olur gideriz."
***
Yazardan.
Bilgisayar başında sabahtan beri çalışmıştı Ayaz. Gözleri ekrana bakmaktan ağrıyınca yerinde esnedi ve sesli bir nefes verdi. Açelyayı düşünüyordu. Ne yapıyor acaba şuan? diye geçirdi içinden.
Sonra yerinden kalktı ve yatağının yanındaki çekmeceden bir atkı çıkarttı. Çıkarttığı atkı Açelyanındı o gün onu okula bırakırken arabasında unutmuştu verecekti, eğer atkıyı burnuna götürmeseydi. Buram buram Açelya kokuyordu atkısı, vermeye içi el vermedi her kokladığında kalbi tekliyordu. Kaç yıl uzak kalmıştı Açelyadan? öncesinde çocuksu bir duygu olarak hissetmişti ancak sosyal medyadan Açelyanın fotoğraflarını gördükçe içindeki hislerin büyümesini engelleyemiyordu ve evet küçüklüklerini, Açelyanın tatlı hallerini hatırlıyordu. Ayrıldıklarında çok küçükleri onu bu kadar sevmesi saçmaydı ama seviyordu işte.
Daha fazla düşünmeyi kesip atkıyı bıraktı ve yatağına uzanıp düşünmeye koyuldu. Annesi o gün Açelyanın bir sevgilisi olmadığını söylemişti. O günden beri içinde çocuksu bir duygu vardı.
Başı fena halde ağrıyordu ve yakında şirkete uğraması gerekliydi.
Tam daldı gibi olduğunda telefonu çaldı ancak kimin aradığına bakmadan kapattı, telefonun sesi aşırı rahatsız etmişti onu. Aradan 1 dakika geçmeden tekrar çalınca bir küfür savurdu ve hışımla telefonu açtı.
"Ne istiyorsunuz gece gece amına koyayım?" Diye çıkıştı ancak karşıdan gelen sesle kısa süreliğine şoka girdi.
"Neğ barion cakma yun tanrsi" Açelyanın sesiydi bu. Ayaz sonda ne dediğini anlamamıştı.
"Neredesin sen Açelya?" diye sordu aynı zamanda yataktan kalkmış üzerine ceketini giyiniyordu.
"Açelğya kim lan!" Açelyanın sinirine ve tatlı tatlı konuşmasına hafifçe gülümsedi.
"Açelya neredesin kızım niye bu kadar içiyorsun ya?" Diye yineledi sorusunu.
"Hehehehe" Açelya sadece gülerek cevap verdi.
"Bizim kaplı ceza evnin yakınında bir kulp acilmis bi dans ettim varya uffff"
Kapalı ceza evi mi? Ayaz ilk başta ne dediğini anlamadı ama sonra okuldan bahsettiğini anladı.
Hızlıca arabasına bindi ve çalıştırdı bu sırada telefonda Açelyayı ayık tutmaya çalışıyordu.
"Güzelim yakınında ne var?" Diye sordu.
"Ayyy güzdlin mıym gercektenn!" Dedi Açelya ağzını yaya yaya. Ayaz o zaman ne dediğinin farkına vardı ama bir şey söylemedi.
"Bu arada buradaki direk sana benziyo sanki baya uzun ve taştan." Dedi Açelya aynı zamanda direğe bir şeyler anlatarak kahkaha atıyordu.
