Altay'ın sorusu ile "Kramp girmiştir" dedim. Samet "Yok abi bu çita dirseğini karnıma geçirdi." dedi. Victor'un elindeki telefonlarımdan biri çalmaya başladı. Baktığımda günlük kullandığım telefon çalıyordu. Altay "Kim arıyor?" dedi. Victor " 'Nell Rain' yazıyor" dedi. Samet "İngilizce öğretmeni olan kız" dedi. Altay bana dönüp "Hiçbir şey çaktırmadan konuşuyorsun" dedi. Ona 'tabi efendim başka isteğiniz?' bakışımı yolladım. Altay, Victor'a karşı "Aç" dedi.
Nell "Reyna" dedi. "Efendim" dedim. Nell "Kurtuldun mu ellerinden?" dedi. "Yok ya arabalarındayım ve sesin hoparlörde 4 adam konuşmamızı dinliyor" dedim. Altay bana 'Bu mal' der gibi baktı. Nell "Reyna şaka mı yapıyorsun amına koyim. Birde sakin sakin anlatıyorsun" dedi. Victor kısık sesle "Haklı valla" dedi. "Nell hiç 'beni bırakın' konuşması için ağzımı yoramam. İşkencemi çeker giderim" dedim. Nell yapmacık bir üzüntüyle "Ya ben" dedi. "Adamların dikkatini dağıtmak için sen dışarı çıksaydın yavrum" dedim. Nell "Ne bileyim sen daha hızlı sürüyordun" dedi. "Lan ben 1 araç gelir diye düşündüm. Sürpriz olarak 2 araç artı 1 motor eklendi. Nasıl kaçmamı bekliyordun. Kaçsam ben bile kendime hayret ederdim" dedim. Nell "O da doğru. Lan siz Reyna'yı bıraksanız. Bana işkence etseniz" dedi. Samet "Yok be sen ilgimi çekmedin" dedi. Nell "İşkence edeceksin altı üstü" dedi. Samet "Seçiciyimdir" dedi. Nell "Siktirin gidin amına koduklarım. Reyna'mm sen hariç" dedi ve telefonu suratımıza kapattı.
Victor ve Samet birden gülmeye başladı. Pardon anırma demeliydim. Altay "İşkence nereden çıktı?" dedi. "Bilmem. İşkence etmeyecek misiniz?" dedim. Victor "Etmeyeceğiz" dedi. "E beni niye kaçırdınız lan" dedim. Altay "İşimize yararsın diye" dedi. "Siz bence direkt kafama sıkın" dedim. Victor "Neden?" dedi. Ağzımı açacaktım ki Samet konuşmaya başladı "Ölmeye meraklı sen boşver" dedi. Yapmacık olduğu belli olan bir tonda "Aynen tahtalı köyü çok merak ediyorum" dedim. Uykum gelmişti.
Altay'a dönüp yorgunluğumu belli etmeyerek "Acaba bir takas mı yapsak. Ne dersin?" dedim. Altay sırıtarak "Neyle?" diye sordu. "Gökçe'yle" dedim. Altay "yok ona gerek kalmadı." dedi. "sikine koduğum ozaman neden kapının önünde bekliyordunuz?" dedim. Altay'la Victor anlaşmış gibi birlikte "Senin için" dedi. Ben bunları shipledim. Nell sağolsun. Kafamı yere eğip gizlice esnedim.
Samet "Lan acaba biz diğer 2 kızıda mı kaçırsak. Gökçe denilene zaten işkence yapacaktık. Diğerine de işkence yapar ikisinin de kafasına sıkardık." sonlara doğru bana bakıp sırıtıyordu. Altay "Gökçe olurda diğerinin suçu ne. Bir neden lazım" dedi. Göz kapaklarımla savaş içerisindeydim. Samet "Kendisi istemedi mi" dedi. Samet'e dönüp ciddi bir tonda "Beni bırakmanız şartıyla işkenceyi kabul etmişti" dedim. Samet sırıtarak "Tamam seni bırakır kıza işkencesini yapar sonra kafasına sıkar seni tekrar kaçırırız" dedi. Victor "Samet boşver" dedi. Göz kapaklarım savaşı kazanmasına çok az kalmıştı.
Victor'a dönüp "Sakızlarımı versene" dedim. Victor cebinden 1 sakızı çıkarıp verdi. Elimi çeknemiştim. "Verdim ya" dedi. "Bana 1 yetmiyor" dedim. Bir tane daha verdi. "Ne cimrisin ya. Hem sanki sakız senin" dedim. Paketlerinden çıkarıp ağzıma attım. Samet elini önüme uzatıp "Çöplerini ver" dedi. Sakız çöplerini eline koyup çiğnemeye başladım. Sakız naneliydi. Beni bir süre dinç tutardı. Umarım.
- - -
Gözlerimi açtığımda normal bir yatak odasındaydım. Uyumuştum. Niye normal bir oda. Ben böyle depo falan bekliyordum. Oturur pozisyona gelirken bileğimin yatak başlığına kelepçeyle bağlı olduğunu gördüm. Acaba tel tokam var mıydı? Sadece ceketimin ceplerine bakışlardı. Sol elimle eşofmanımın cebine baktım. Bıçak vardı. Lan buda mı yanımdaymış. Diğer cebime baktım. Hissettiğim metal şeyi alıp elimi cebimden çıkardım. Tokayı büküp deliğe soktum. Uğraşlarım sonucunda kilidi açmıştım. Oda da cama gittim. Camı açmaya çalıştım. Kilitliydi. Yüksekliğe baktığımda zaten alçak bir yer değildi. Atlasam en fazla bir yerim çatlardı. Kapıya pek ümitli gitmedim. Kapının kulpunu indirdim. Kilitliydi. Kapıya tekme atıp yatağa oturdum. Kalktığımı fark etsinler.Tahminime göre 20 dakika geçmişti. Ve bir ses yoktu. Kendi kendime "Hayır amına koyim madem kaçırıyorsunuz gidip işkence etsenize. Ne bu misafir gibi yatak odasında tutmak" dedim. Kilit açılma sesi duydum. Kapı açılacaktı. Kapı açıldığında ilk kendime 'bunlar kim lan?' diye sordum. Dünkü isimleri tek tek hatırlamaya başladım. Samet "uyanmış minik çita" dedi. Kısık sesle "çita senin götüne girsin" dedim. Samet "ne dedin? Duyamadım." Dedi. "Ebenin a- hiç öyle duymanı gerektiren bir şey değildi." Dedim. Oda da Samet ve Altay dışında 2 adam daha vardı. Bu ne lan.
Adamlardan biri "Samet bu hangisi" dedi. Balık hafıza bunlar. Samet'ten önce atlayıp bıkkın bir tonda "En küçükleri ve yazılımcı olan" dedim. Samet "Ve sizin adamları peşine takan." dedi. Adam 'anladım' anlamında kafa salladı. Adam bana yaklaşıp "Ee küçük hanım kaçma planın ne?" dedi. Ne meraklısın. "İşkencemi verin siktirip gideyim" dedi. Adam önüme geçti. "İşkence nereden çıktı küçük hanım?" dedi. Sabırlı olmaya çalışan ses tonumla "İsmim, Reyna... Küçük hanım değil" Samet'e dönüp "Minik çita da değil" dedim.
Kapının önünde duran diğer adam "Seni sence neden öldürmedik" dedi. Soruya bak amk. "Ne bileyim yok neymiş 'işimize yarar alın şunu' bok yararım. Siz bana bir bilgisayar verin kendinizi nezarette bulursunuz." dedim. Yanımda olan adam "küçük hanıma bak sen." Belindeki silahı gösterip "Sende öyle bir şey yapmaya kalkış sıkarım bir tane" dedi. Onun duyacağı tonda "Çokta sikimde" dedim. Adam ayağa kalkıp "Hadi çıkalım artık" dedi. Hepsi it sürüsü gibi odadan çıktılar. Bende elim bağlı bir şekilde onların suyundan gidecektim. Taki elime koz verene kadar...
Yatağa sırt üstü uzandım. Gözlerimi kapatıp biraz düşünmeye başladım. Ya elime koz vermesseler. Yanıma biri oturdu. Hissettim. Gözlerimi açıp baktığımda kimse yoktu. Halüsinasyon. Yine... gözlerimi kapatıp düşünmeye devam ettim. Ya Nell'e Gökçe'yi de kaçırdılarsa. Biri saçıma değiyordu. Deliriyor olabilir miydim? İmkanı yok. Acaba cin mi? Reyna saçmalama. Oturur vaziyete geldim. Sessiz bir şekilde "Bana değen o göremediğim şahıs bir daha değersen sonuçlarına karşı bir sorumluluk almıyorum" dedim. He Reyna görmediğin cinle dövüşeceksin. Halüsinasyon işte. Bir anda geriye çekildim. Arkamdaydı. Ve beni göğsüne çekmişti. Tahmini olarak şu an sırtım onun göğsündeydi. Çırpınıp "Bırak beni lan" dedim. Acaba tam olarak kimdi bu cin kardeş. Beni bırakır bırakmaz yataktan kalktım. He Reyna şimdi sana karışamaz.
Şansım yaver gitsin lütfen. Kapıya doğru gittim. Kapı kulpunu aşağı indirdim. Evet yaver gitti. Salaklar kapıyı kapatmamışlardı. Sessizce aşağı indim. Salon olduğunu düşündüğüm yerdeydiler. Dibime kadar gelen adam "Kız bağladığımız kelepçeleri de çözmüş." Dedi. Samet "Amına koyim kız bir adamınızın yüzü sayesinde Gökçe'yi buldu" dedi. Victor "Kızda yetenek var ama bizim yararımıza kullanması zor" dedi. 'hadi çıkalım artık' diyen adam "Tehdit edelim" dedi. Samet "Pars valla ben nedense pek etki edeceğini sanmıyorum" dedi. Pars denilen adam "Neden?" dedi. Samet "Kız 2 defa Gökçe'yi vermeyi teklif etti. Üstüne Nell denilenide alın mesajını verdi" dedi. Pars "ölümle tehdit edelim" dedi. Altay "Kız Tahtalı köyü merak ediyor zaten. Bu onun için ödül herhalde" dedi. He ya meraktan çatlıyorum.
Odanın kapısını açıp içeri girdim. Canım sıkıldı napim. Hepsi bana döndüklerinde "ne bakıyorsunuz?" dedim. Samet "Odadan çıkmayı nasıl becerdin?" dedi. Ciddi bir tonda "Kapıya yaklaştım, kapının kulpunu aşağı doğru indirdim ve... kapı açıldı" dedim. Samet "Lan pars kapıyı kitlemedin mi?" dedi. Pars "Unutmuşum" dedi. Samet'e dönüp "Korkma, bahçede ki adamlar ve bahçenin dışındakiler varken salak gibi kaçmam" dedim. Samet "Kaçamazsın zaten" dedi. Ona 'emin misin?' bakışımı attım. Dibime kadar gelen adam "Her neyse şu yeteneklerini artık bizim için kullanacaksın" dedi. Tabi tabi. "Hıı başka bir isteğiniz var mı?" dedim. Altay "Dean ciddi" dedi. "Sizin için kendimi yoramam" dedim. Dean denen adam "Yoracaksın. Seni yakalayana kadar anamız ağladı" dedi. "Yakalama saymışsın kardeşim" dedim. Dean "Sana yapacaksın diyorsam, yapacaksın" dedi. "Yapmayacağım" dedim. Dean "Siz bir çıksanıza küçük hanıma bir şey diyeceğim." dedi. Onlar tek tek çıkmaya başladılar. Oda da tek kalınca Dean'e döndüm. Dean sırıtarak "Nell ve Gökçe'ye birşey olsun istiyorsan yapma küçük hanım" dedi. Derin nefes alıp verdim "İlk olarak bana 'küçük hanım' deme ikinci olarak onlara birşey yaparsan senin yaşayacağını sanmıyorum" dedim. Sonunda öleceğimi bilsem bile...
Beğenmeniz dileğiyle... ~?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paranoyak
General FictionBu sıradan bir hikaye değildi. 2 farklı evrende yaşayan tek taraflı bir aşkın hikayesiydi. Tabi tek taraflı mı kalacak yoksa Reyna'da aşık olacak mı belirsizdi. Kaderlerinin ipleri onların elindeydi. Yöneten onlardı.... Ve sonuçlarına katlanacak ola...