Aynadan son kez kendime baktım. Saat akşam 20:00. Mesaim bugün 21:30’da başlıyordu. Üzerime siyah bol bir tişört ve siyah eşofman giymiştim. Aşağı indiğimde Nell’in koltuğa oturmuş beni beklediğini gördüm. Beni görünce ayağa kalkıp “Şükür geldiniz. Bana bir viski lütfen” dedi. Komik şey seni.
Nell’in üzerinde de siyah bol bir pantolon ve asker yeşili bir body vardı.
Kapının oraya gidip ayakkabılarımızı giydik. Nell elinde ki kaskı bana verip “nasipte artçım olmakta varmış” dedi. Elindeki kaskı alıp “hadi gidelim” dedim. Nell ile birlikte evden çıkıp motorun oraya gittik.
Motor klasik Yamaha yzf-r9’du. Tabi Nell kendine göre kişiselleştirmişti.
Nell’in arkasına bindikten sonra Nell, motoru çalıştırdı. Nell eğlenir bir tonda “sıkı tutun bebeğim” dedi. Elimi deponun üzerine koyup “Hadi gidelim” dedim.
Bara yaklaşırken “Nell beni burada indirsene” dedim. Nell eğlenceli bir tonda “tamamdır patron” dedi. Kaskı çıkarıp ona verdim. Nell sanki bir kupa kazanmış gibi “Ay bu kask artık benim mi. Hep bunun hayalini kurmuştum” dedi. “Nell, ödünç verdim” dedim. Nell “biliyorum sus” dedi. Nell'e ‘sen bipolar manyağın tekisin’ bakışlarımı yolladım. Arkamı dönüp “Ben kaçar” dedikten sonra bara doğru gitmeye başladım. Nell’de motoru bağırta bağırta gitmeye başladı. Benim motor burada olacaktı üff.
Barın girişinde güvenlikler, klasik güvenlik kontrollerini yaptıktan sonra içeri girdim. Personeller için olan odaya girip oturdum. Mesaime daha 24 dakika vardı. Telefonu alıp Nell'e geldiğime dair mesaj attım. Sanki benim yazmamı bekliyormuş gibi saniyesinde görüldü oldu. Telefona düşen mesaja baktığımda Nell ‘Şükür beğğ’ yazmıştı. ‘tam olarak nerede oturuyorsun’ yazdım. Nell ‘tam önünde olacağım’ yazdı. ‘tamamdır 20 dakikaya gelirim.’ yazdım. Telefonu kapattım. Saçımı düzeltirken odaya garsonlardan biri olan Semih geldi. Barın özel garsonlarından. Yani barın V.I.P üyelerine servis yapan biri.
Semih yanıma oturup “kaza geçirmişsin. Geçmiş olsun” dedi. Kafamı ‘eyvallah’ dercesine salladım. Semih “içeride Nell’i gördüm. İçiyordu.” dedi. “Biliyorum. Kendisi geldi” dedim. İçeri giren barmen ile mesaimin başladığını anladım. Semih’e dönüp ”Ben gider” dedim. Giren barmenden kartı alırken barmen ”Reyna bu gece anan ağlayacak. O derece kalabalık” dedi. Off. “Sağolasın olmayan moralim eksilerde” dedim.
Kapıyı açmamla içeri birinin girmesi bir oldu. Kadın “Reyna bugün V.I.P bölümde çalışacaksın” dedi. Neden lan. “Neden?” dedim. Kadın “Öyle istediler. Sanırım barmen işi bırakmış” dedi. Kafamı ‘tamam’ anlamında salladım. Kadın elime kartı verip “10 dakikaya orada olmuş ol” dedi ve gitti. Sevmiyordum V.I.P bölümünü. Semih “geçmiş olsun bekle birlikte gidelim” dedi. Barmenden aldığım kartı, Barmene geri verirken “Yok ben erkenden gidip bi çevreye bakacağım” dedim.
Odadan çıkıp Nell’in olduğu tarafa gittim. Nell’i görünce yanına gittim. Yanındaki puştu görmezden gelerek Nell’in kulağına eğildim. “Ben bugün V.I.P kısımdayım. Şansına küs” dedim. “Off ciddi misin ya” dedi. “Geç olmadan eve gidiyorsun. Sakın sarhoş olma” dedim. Kafasını ‘tamam' anlamında salladı. Bende üst kata yani V.I.P bölümüne doğru gitmeye başladım. Reyna sadece birkaç saat dayanacaksın. Sen yaparsın be.
Tezgahın arkasına geçip malzemeleri kontrol ettim kartı giriş sistemine okutup girişimi yaptım. Klasik bir güvenlik sistemiydi. Pek iyi olduğu söylenemez. “Ooo Reyna, seni buralarda epeydir görmüyorum. Özlettin kendini” dedi. V.I.P bölümünün garsonlarından deniz’di. Nötr bir tonda “Bende seni gördüğüme sevindim” dedim. Deniz eğlenceli bir tonda “herneyse canikom siparişlerin var. iki Pisco ekşi ve bir tanede bal şarabı hazırlasana” dedi.
Pisco ekşi; pisco, ekşi narenciye suyu ve tatlandırıcılarla hazırlanan alkollü bir kokteyl.
Bal şarabı; ana malzemesi maya ile fermente edilmiş bal ve sudan oluşuyor. Ekstradan: meyveler, baharatlar, tahıllar veya şerbetçiotu ile de tatlandırılabiliyor.
2 Pisco ekşi ve bal şarabını Deniz'in önüne koydum. Deniz tepsiye koyup sexy bir şekilde götürmeye başladı. Deniz, dişil enerjisi yüksek bir kadındı. Tezgahın önüne gelip oturan iki adam ile o tarafa geçtim. Adamlardan biri “2 rom” dedi. Sanırım erkenden sarhoş olmak istiyorlar. Rom, alkol oranı yüksek bir içki.
Arka taraftan bir rom şişesi aldım. Tezgahın üzerine koyup 2 Collins bardağı aldım. Sek Rom’u bardaklara koyup servis ettim. Deniz’in gelmesiyle o tarafa gittim.
Deniz “2 Beyaz ve 3 kırmızı şarap canikom” dedi. Şarapları klasik asıl bardağına koyduktan sonra Denize uzattım. Deniz onları da tepsiye koyup sexy bir şekilde gitti. Sexy şey seni.
- - -
Saat 3:44. Mola vermek amacıyla bu katın balkon kısmına geçmiştim. Elimde ki kolayı içerken Nell’den gelen mesajlara baktım. Kola içkiden de güzeldir. Nell mesajlarda eve geçtiğini ve sarhoş olmadığını söylemiş. Kanıt olarakta sesli mesaj atmış. Tek sorun sarhoş olmasıydı. Evet ses tonundan dolayı sarhoş olduğu çok belli oluyordu. Kayıtlı olmayan numaradan gelen mesajla gözüm oraya kaydı.Mesajı yukarıdan okuduğumda ‘kola mı cidden’ yazıyordu. Bu numarayı gizlediğim söylenemez ondan dolayı çokta önemli bir durum değildi. Mesajı öyle bırakıp rüyamı düşündüm. Ya cidden Nell'in dediği gibi haberci bir rüyaysa. Orada da bardaydım ve barmendim. Gelen mesaj sesiyle tekrar telefona odaklandım ‘mesajımı üstten okuyup cevap vermemek mi’ yazıyordu. Görüldü attım. Evet biraz şerefsizce olmuştu. Gelen yeni mesaja baktığımda ‘görüldü?’ yazıyordu. Karşı tarafı göt etmek ve sinir krizine sokmak için tekrar görüldü attım. Dudağım yukarı kıvrıldı. Zevk almıştım.
Yanımda hissettiğim hareketlilikle bakışlarım o tarafı buldu. Bir kızdı. Kız “çakmağın var mı?” dedi. Cebimden çıkardığım çakmağı kıza uzattım. Gelen bildirimle tekrar telefona baktım. ‘eğlendin mi bari. Sıra bende o zaman’ yazıyordu. Kafamı kaldırıp çevreye baktığımda balkonda 2 çift ve 2-3 tek takılan vardı. Şüpheli bir hareket yapan yoktu.
Kız sigaranın dumanını karşıya üflemişti. Rüzgar ile duman bana gelince öksürmeye başladım. Kız “üzgünüm rüzgarı hesap edemedim” dedi. “Sorun değil. Beklemiyordum” dedim. Kız “Ben Gizem” dedi. Banane kardeşim. Amacın ne çözsem keşke “Reyna” dedim. Kız “barmendin dimi” dedi. Kafamı ‘evet' anlamında salladım. Gizem “İçkilerin diğerlerine göre farklı oluyor. Yani daha güzel anlamında. Senin geldiğini buradan anlıyoruz” dedi. Anlıyoruz? Ona dönüp “Beğenmenize sevindim” dedim. Gizem ”merak etmiyor musun başka kimlerin öyle anladığını?” diye sordu. “Pek umrumda değil” dedim. Ayağa kalkıp “size iyi eğlenceler” dedim. İçeri geçip tezgahın arkasına geçtim. Bu kızda bir şey var. Başıma sıkıntı açacağı belli.
Deniz'in çağırmasıyla yanına gittim. Deniz “Reyna şu saatten sonra gelenlere karşı dikkatli ol. Tekin kişilerden değiller. Anlayacağın sıkıntılılar.” dedi. Biliyordum zaten “Deniz yeni çalışmaya başlamadım. Hatırlatırım” tezgahın önüne oturan 3 adamla o tarafa gittim. Adam “2 tekila ve 1 beyaz şarap” dedi. Deniz’in çağırmasıyla o tarafa gittim. Deniz “Bak bunu çook dikkatli hazırla. 1 Viski, 2 kırmızı şarap ve 1 tane pisco ekşi” dedi. “10-15 dakika bekle” dedim.
İlk olarak tekilaları ve beyaz şarabı hazırlayıp servis ettim. Sonra diğer kısmı hallettim. Deniz'e verdikten sonra telefonum çalmaya başladı baktığımda kayıtlı olmayan numaraydı. Bu bana yazan numaraydı. Aramayı reddedip işe devam ettim. Reyna geldiğinden beri onu izleyen adamlardan habersiz bir şekilde içkileri hazırlamaya devam etti.
Not: barmen erkeklere kullanılan bir tabirdir. Kadınlar için barmaid kullanılır lakin bunu kullanırsam sizin kafanızın karışacağını düşündüğüm için Barmen dedim.
Beğenmeniz dileği ile... ~?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paranoyak
General FictionBu sıradan bir hikaye değildi. 2 farklı evrende yaşayan tek taraflı bir aşkın hikayesiydi. Tabi tek taraflı mı kalacak yoksa Reyna'da aşık olacak mı belirsizdi. Kaderlerinin ipleri onların elindeydi. Yöneten onlardı.... Ve sonuçlarına katlanacak ola...