0.4

273 23 13
                                    

Sabah oldu kalktım kesinlikle zorla değil (!)
Elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçalayıp çıktım. Kıyafet buldum. Acaba dünkü gibi yine takip edilir miyim?

Annemlere mi söylemeliyim, yok yok olmaz kesin buraya gelirler Avustralya'dan. Kıyafetlerimi üstüme geçirip makyaj masam gelip makyajımı yapmaya başladım.

Tam şeftali ruhumu sürüyordum ki kapı çaldı sürerek kapıyı gittim ve kapıyı açtım. Lipbamımı kapattım ve karşımdaki kişiye baktım.

"Hyunjin?"

"Ah Yong rahatsız etmiyorum, umarım."

"Hayır etmiyorsun. Gel geç." Kapıdan çekildim Hyun gülümseyip içeri girdi koltuklara gitti ve oturdu.

"Bugün birlikte gidelim mi?" Şöyle bir düşününce peşimde bir sapık var ve Hyunjin ile gitmem guvenliydi yani umarım.. "olur."

"Tamam o zaman."

"Çantamı alıp geliyorum."

"Bekliyorum." Odaya çıktım çantamı aldım ve bir şey unuttum mu diye oda da göz gezdirdim. Aşağı indim Hyunjin telefonda biri ile konuşuyordu.

"Halletmeye çalışıyorum.. A Yong? Şey ben kapatıyorum haha canım arkadaşım."  Hyunjin telefonda konuştuğu kişisinin yüzüne kapattı.

"Hazır mısın? Hazirsan çıkalım."

"Hazırım." Evden çıktık kapıyı kilitledim ve onun peşinden gidip arabaya bindim bir okulun yolunu tuttu.

(..)

Okula girdik arabadan indim daha şimdiden herkes fısır fısır konuşuyordu. Bundan cidden rahatsız oluyorum.. Hyunjin elimi tuttu ve beni sınıfa kadar götürdü.

Ah iyi değilim!

"Görüşürüz Yong."

"Görüşürüz Hyun." Elimi bıraktı ona son bir bakış atıp sınıfa girdim Seungmin ile Jeongin üstüme koşmaya başladı.

"Sen Hyunjin ile ne iş?" Önceden duyduğum kelimeler ile kalbim hızlanmaya başladı.
"Felix iyi misin? Beyin benzin attı."

"Şey iyiyim. Hyunjin getirdi beni okula."

"Oo~ olmuşsunuz siz."

"Ya bı kes aa."

"Tamam tamam sinirlenme." göz devirip sırama oturdum sonra ders hocası geldi. "Evet, yerlerinize hemen!"

Herkes yerlerine geçti sabah sabah İngilizce dersi mi olur ya birde hoca sinirli.

(..)

Derslerimiz bitti bugün Hyun ile neredeyse her teneffüs bakıştık. Ben her bakışımız da eridim tabii orası ayrı konu şimdi ise çantamı topladım spor salonuna gidiyorum.

Çok heyecanlıyım fakat kalbimde bir ağrı var yani canım acıyor ama hiç sorun değil heyecandan büyük ihtimalle.

Spor salonuna girdim ve çantamı yere bıraktım. Hoca yanıma geldi. "Hoşgeldin Yong."

"Hoşbuldum Hocam."

"Ah işte Hyunjin de geldi." Hocanın baktığı tarafa baktım ve Hyunjin'i gördüm gülümseyerek yanımıza geldi.

"Merhaba Hyunjin."

"Merhaba Hocam."

"Evet hadi hemen başlayalım." Biz başladık "Evet, Felix sanki acı çekiyormuş gibi davran, Hyunjin senu kurtaracak."

Kafam ile onayladım. "Ah! Canım acıyor! Lütfen yardım edin!.." Hyunjin koşarak yanıma geldi beni kucakladı. Ve perde arkasına geçtik.

Repliklerimiz bitince geri döndük. Kalbimde ki ağrı artmaya başladı ve çok can yakıcı hale geldi yere çöktüm. "Kalbim!.."

"Felix bu söz replikte yok."

"Canım çok acıyor diyorum! Yardım edin.."

"Hocam Felix rol yapmıyor." Hyunjin beni kucakladı "ah.."

"Ambulansı arıyorum Felix sabret." Hyunjin yere oturdu ve beni kucağına uzandırdı.
Canım çok yandığı için şuan hiç birşey düşünemiyordum..

Hyunjin saçlarımı okşuyordu kalbimi tutmaya devam ediyordum, sıkıyorum ki ağrı geçsin ancak nafile.

"H-hyunjin.."

"Söyle bebeğim."

"C-canım çok acıyor.."

"Biliyorum güzelim dayan." Konuşamadım ambulans sireni duyuldu ve hemen içeri girdiler. Hyunjin beni onlara vermedi.

Yerden kalktı ve beni sedyeye yatırdı hemen ambulans arabasına bindik ve arabayı anında çalıştırdılar.

Arabada beni muane etmeye başladılar ancak bir etkisi olmuyor sadece daha çok canım yanıyordu.

Sanırım gözlerim kapanıyor..

(..)

Gözlerimi açtım beyaz ışık direk gözüme girdiği için gözlerimi kistim. Kalbim artık ağrımıyor! Gözlerimi tamamen açtım.

Yanıma baktım ve uyuyan bir adet Hyunjin vardı. yerimde doğruldum. EKG cihazına bağlıyım. Hyunjin çok tatlı uyuyordu sanırım uykusuz kaldı. İçeri biri girdi hemde çok sert oraya döndüm.

Anne? Baba?

"Anne? Baba?"

"Oğlum? neyin var?!" Yanıma uçtular resmen hemen bana sarıldılar. "Ah! Anne, baba yavaş, canım acıyor.." çekildiler Hyunjin de yenice uyanıyordu.

Odaya hemşire girdi. "Hemşire, oğlumun neyi var?"

"Efendim söyleyeceğim fakat sakin olmalısınız."

"Peki sakinim."

"Oğlunuz kalp hastası maalesef. Çok yorulmamalı veya heyecanlanıp, korkamamalı." Duyduklarım ile şok olmuştum gözlerim dolmaya başladı.

"Yani ben ölecek miyim?.."

"Kesin bir bilgi veremem, iyi günler." Hemşire çıktı ve bende duyduklarım ile kaldım..

_____________
Bölüm sonu falann
Flortum varr🥳

_____________Bölüm sonu falannFlortum varr🥳

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Just wrong -HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin