Kızıl Kan / Yeongyu

Bana o gözlerle bakma

Bu bölümü atma sebebim şu

Ben matematik sözlüsünden 50nin üstünde bişey alırsam 2 bölüm atıcam demiştim ve 51 aldım

O gün full somiyi dinlemiştim. Ve anlattıklarını ses kaydını alıp gruba atmıştım. Bu sayede aramız tekrar eskisi gibi olmuştu.

Ertesi gün, okulda ilk kez hepimizin morali yerindeydi. Sınıfa girince Yeonjun direk sarıldı ve yanağımdan öptü. Bunu görünce somi side eye attı

"Öpüşmenizi başka yerde yapsanız?"
"Yoook"

Hoca sınıfa girince hepimiz yerlerimize geçtik. Derse girdikten bı süre sonra sınıfa müdür girdi. Yanında birisi vardı.

"Hocam merhaba yeni bi öğrencimiz vardı da"

Hepimiz bi çocuğa bi birbirimize baktık. Çocuk aslında kafa dengi duruyodu ama öyle biri miydi bilmem.

Çocuk direk en arkadan somi'nin yanına geçti.

Bi süre sonra onlara baktığımda sohbet ettiklerini gördüm. Belli ki kafa dengi bi insandı.

Tenefüste çocuğun yanına gidip tanıştık. İsmi dawn'mış ve yaşı on yediymiş.

Dawn çok kafa dengi bi insandı. Hemen ona ısınmıştık. Onu gruba eklemiştik.

Derse girdiğimizde sınıfa tekrar müdür elinde bir afişle geldi.

"Çocuklar lunapark'a bi gezimiz var katılmak isteyenler için izin kağıdı dağıtıcaz"

Yine sınıftaki herkes el kaldırmıştı. Dawn'da dahil. İzin kağıtlarında hepimiz doldurabildiğimiz yerleri doldurup çantamıza attık.

Derste herkes gezi hakkında konuşurken ki bende dahil Yeonjun'un beni izlediğini gördüm.

"Bana o gözlerle bakma."
"Hangi gözlerle?"

Bunu diyince yeonjuna baktım. Mal mal gülüyodu. Utandığım için koluna hafif vurunca sarıldı.

Uzun tenefüste yine biz bize kendi alanımıza gitmiştik. Orda sohbet falan ediyorduk. Bi an kai ortaya atıldı.

"Bişey desem yanlış anlar mısınız"
"De"
"Bence dawn şüpheli duruyo"

Bi an hepimiz birbirimize baktık. Gerçekten Dawn'ın davranışları şüpheliydi. Sanki birisi için ajanlık yapıyo, bizden bilgi alıp birilerini aktarıcakmış gibi duruyodu.

"Aslında haklı"
"İlk geldiğinde adını söylememişti"
"Hatta derste somiye garip garip sorular soruyodu evin soğuk mu sıcak mı gibi"
"Ne alaka olm"
"İnan Bilmiyorum"

Dawn hakkındaki düşüncelerimiz hakkında konuşmaya devam ettik. Neredeyse tüm tenefüsümüzü öyle geçirmiştik

--------------------------------------------------

Aradan 3 hafta geçmişti ve gezi günü gelmişti. Okul bahçesine ilk gelen kai,taehyun ve bendim. Bahçede çantalarımızı bi köşeye koyup etrafta boş boş koşmaya başlarken yeonjun geldi. Yanına gidip sarıldım.

"Diğerleri nerde"
"Daha gelmediler"
"E saat 10:30 değilmi"
"Yeonjun saat daha 09:30"

Ağzı açık şekilde bi bize telefonunun saatine baktı

"LAN BENİM SAATİM Mİ BOZUKTU"

Hepimiz gülmüştük. Ki ben yeonjunun saatine değil kai'nin gülüşüne gülüyodum.

Yavaş yavaş diğerleri de gelmeye başlamıştı en son hepimiz tam olmuştuk.

Fakat birisi yoktu.

Dawn gelmemişti.