Kızıl Kan / Yeongyu

İngilizce

Aradan 2 hafta geçmişti ve sınav haftasına girmiştik. Ara tatilde full uyuyacağım için ve sınavlardan genelde yüksek aldığım için sınav haftasını kolayca anlatmıştım.

Sınav haftasında sınıfa Sunghoon diye biri gelmişti. Dawnın aksine çok daha eğlenceli bi kişiliği vardı

Çarşamba günü son sınav olan ingilizce sınavından önceki tenefüsteydik. Hepimiz rahattık

Sunghoon hariç.

Çocuğun ingilizcesi A1 den düşük bi seviyedeydi

Yine her zamanki gibi Taehyun onla kantine gitcek birini arıyodu ve bana çok ısrar etmişti ama biz yeonjunla sınava çalışıyoduk. Daha doğrusu ben onu çalıştırıyodum

"Ya hadi"

Kolumdan çekiştirince dayanamayıp onla kantine gittim. Yanında kai olmasına rağmen yinede benide zorla götürüyodu

Kantinden alacaklarını aldığında sınıfa gittik ve yeonjunla çalışmaya devam ettik ama o boş boş bana bakıyodu

"Sen beni dinliyo musun"
"He evet anlat sen"

Tam devam edicektik ki sınıfa hoca girdi. Rastgele kişileri görevlendirdi ve onlarda kağıtları dağıttı. Araya çanta koyduk ama arada birbirimize gizliden yardımcı oluyoduk

İngilizce en iyi olduğum dersti bu yüzden ilk bitirenlerden olup kağıdı hocanın masasına koyup yerime geçtim.

Yeonjunda bitirdikten sonra hazırladığımız cevapları karşılaştırdık

Tenefüste bahçeye hava almaya çıktık. Sıradaki ders bedendi ama tenefüs bittikten sonra sınıfa girdik

Canım miayla uğraşmak istediği için yeonjunla mianın yanına gidip rastgele eşyalarını alıp karıştırmaya başladım

"Nöbetçi hoca geliyo"
"Aman nolcak"

Yeonjunla kalem kutusunu karıştırırken mianın hamur silgisini alıp yeonjunla oynamaya başlarken Dawn tüm ciddi ifadesini alıp yanımıza geldi

"Choi Beomgyu. O hamur boyayı bırak."

Yeonjunla birbirimize bakıyoduk. Gülmemek için o kadar zor duruyodum ki kızarmaya başlamıştım.

Dawn sınıftan çıkınca üçümüzde öyle bi patladık ki 100 yılın patlaması yaşandı

Üçümüz birlikte sınıftan çıkıp bahçeye diğerlerinin yanına gittik. Hoca bize zorla yakan top oynatıcağı için 2 takıma ayırdı.

Ve yeonjunla ayrı takıma düştük.

Korktuğum başıma geldi.

"Hocam ben karşı takıma geçsem"
"Yok böyle güzel oldu"

Artık en nefret ettiğim öğretmen oldu.

Hoca oyunu başlatınca hepimiz topu dawn'ın kafasına geçirmeye çalıştık ama başaramadık

"DAWN BAKSANA"

Elime aldığım topu hiç beklemeden Dawn'ın kafasına gönderdim. Tabii oda doğal olarak yere düşünce hoca yanına
Gitti. Bizde bahçenin diğer tarafına gittik

"Ama çok iyi attın"

Diğerleri boş yaparken bende banka boş boş yeonjunun dizinde yatıyodum. Kai da resim yapıcam diyip kağıt kalem almıştı ve rastgele bişeyler çiziyodu

"Bakın sizi çizdim"

"Bune yarram"
"Ben minecraft köylüsü müyüm kai"

Kainin beyninde doğuştan bı sıkıntı olduğu için çok fazla sorgulamak istemedim