Dijital Tanrı

55 9 5
                                    

Hyunjin heyecanlı bir şekilde televizyonu açarken Maskeli arkasına yaslanıp Hyunyin'i izlemeye başladı. İzlendiğinden habersiz Hyunjin her zaman izlediği o kanalı açtı.

Maskeli dikkatle ekrana bakarken Hyunjin televizyonun sesini açtı. İkisi de ekrana kilitlenirken her zaman ki sunucu kadın eski ölü suçluların davalarını anlatıyordu.

"Kim Haewon. Otuzlu yaşlarında bir genç kadın. Ama on sekiz yaşından itibaren her türlü suça bulaştı. Elli yıllık hapsinin 12. yılında kaçmaya karar verip firar etti.

Hapse girmesinin sebebi sınıf arkadaşını denizde boğmasıydı. Arkadaşını yüzmeye çağırdığı bir gün aniden üstüne çıkıp tüm ağırlığını vererek kızı aşağıda tutup onu boğdu.

Tutuklandığında ise bazen ağlayıp yaptıklarını reddederken bazı zamanlar gülerek onu nasıl öldürdüğünü anlatıyordu.

İnsanlardan büyük tepki alıyordu. Ama bu kötü şöhret onun çok hoşuna gidiyor olmalıydı ki gördüğü her kamuya her kameraya gülümseyerek pozlar veriyordu."

Araya soruşturmadan çıkıp mahkemeye götürülen Haewon'un videosu girdi. İğrenç iğrenç sırıtıp kameralara el sallıyordu.

"Sonuç olarak hakim onun en az elli yıl yatmasına karar verdi. On iki yıl sonra ise bir yolunu bulup firar etti. Bir süre saklandı. Ama sonra arkadaşını öldürdüğü sahilde ölü olarak bulundu.

Yüzünün bir yanı bıçakla kazınarak palyaço gibi gülen bir yüz olarak çizilmişti. Diğer yanı ise gözyaşlarıyla üzgün mimiklerle kazınmıştı. Ölüm sebebi boğulma olarak kayıtlara geçti."

Hyunyin, Maskeli'yle konuşmak için televizyonun sesini kıstı.

"Bunu sen yaptın değil mi?"

Maskeli sadece gülümsedi. Hyunjin göremiyordu ama sesinin tonundan anlamıştı.

"Evet. Ben yapmıştım. O kadın ölümü çok hak ediyordu. Yaptıklarını tatmasını istedim."

Bir süre duraksadı.

"Karmanın olmadığını çok zor yolla öğrendim. Eğer kimse onlara bir şey yapmayacaksa ben yaparım. Yoksa yaptıkları yanlarına kâr kalacak."

Hyunjin bir süre sessiz kaldı.

"Nasıl anladın bunu? Yani... Karmanın olmadığını nasıl anladın?"

Maskeli sadece omuz silkti. Kafasını başka yöne çevirip duvara doğru baktı.

"Boşver. Önemli değil artık."

Hyunjin bir süre Maskeli'nin maskesini süzdü.

"Nasıl istersen."

Garip bir sessizlik olurken derin bir nefes aldı. Kumandayı eline alıp televizyonun sesini açtı. İkisi birlikte kanalı izlemeye devam ettiler. Hyunjin ara ara Maskeli'ye bakıp onun hakkında düşünmeye devam ediyordu.

"Yani... Şimdi ne yapacaksın?"

"Katilleri götürdükten sonra mı?"

"Evet."

Maskeli derin bir nefes alıp ayağa kalktı.

"Gel benimle."

Hyunjin hızlıca kalkıp takip etmeye başladı. Arka odalara doğru devam ettiler. Hyunjin bu odaların varlığını bile bilmiyordu. Merdivenlere vardıklarında Maskeli kuleye doğru çıkarken Hyunjin sadece sessizce takip ediyordu.

Çıktıkça çıktılar. Maskeli sonunda bir odanın kapısına geldi.

"Hazır mısın?"

Hyunjin hızlıca başını salladı.

"Hadi o halde."

Maskeli kapıyı açıp içerisi ekranlarla dolu bilgisayar odasını açtı. İçerisi tamamen bilgisayarlar ve monitörlerle doluydu.

"Bütün bunlar da ne böyle?"

"Benim yapay beynim. Yazılımını kurduğum programlar sürekli olarak internet ağını tarayıp kaçak katiller olup olmadığına bakıyor."

Hyunjin kaşlarını çattı. Maskeli ise o hâlâ şaşkınken arkasında bırakıp koltuğuna oturdu.

Hyunjin aklındaki düşünceleri toplarlarken sadece Maskeli'nin sırtını izliyordu.

"Sadece katilleri mi?"

"Katilleri takip ediyorum evet. Ama sadece onlar değil."

Hyunjin onun yüzünü göremezken Maskeli maskesini çıkarıp masanın üstüne bıraktı.

"Ben Kore'deki herkesi gözlerim. Her bir karıncanın attığı adımı her bir kuşun kanat çırpışını görürüm.

Her şey burada. Benim parmaklarım altında."

Ellerini birbirine birleştirip çenesinin altında tuttu Maskeli.

"Ve emin ol Hyunjin. Ben dijital Tanrı'yım."

Maskeli tek bir tuşa bastığında tüm ekranlarda sıradaki hedeflerinin yüzü belirdi.

Lee Minho.

..............

Umarım gelirim yaratabilmişimdir.

Midnight Radio // HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin