BÖLÜM 2.

197 13 6
                                    

İyi okumalar:)













Gidebilirsin der gibi eli ile kapıyı işaret ettiğinde odasından çıkıp derin bir nefes aldım.

Sanırım herşeyin başladığı ve bittiği yere geri dönüyordum.

Sakinleşmem gerekiyordu Herşey yıllar önce bitmişti. Artık bir kızım vardı gerisinin bir önemi yoktu.

Ben yalnız kalmıştım.

Ben aldatılmıştım.

En yakın arkadaşım ve gözlerine aşk dediğim o adam beraber olup beni aldatmıştı.

Odadan çıkıp bizim timin sürekli oturduğu odaya doğru yürüdüm. Çok alışmıştım onlara dile kolay 7 yıl...

Onların hepsi benim canımdı.

Ateş timinin hepsi benim kardeşimdi hepside işinde iyilerdi.

Mesela Alperen keskin nişancıydı.

Mert alanı olmamasına rağmen bomba da uzmandı.

Savaş asla hedefi ızkalamazdı. Çok iyi kılık değiştirirdi.

Büge..

Timimdeki kız kardeşimdi o.

Büge ise çok zekiydi aklı çok pratikti her soruna elbet bir çözüm bulurdu.

Bunların hepsi bir timde toplanınca o piçlerin korkulu rüyası olmuştuk.

7 yıl öncesine gidip 'asker olmuşsun 'deseniz inanmazdım. Çünkü ben o zamanlar sağlık ocağında çalışan basit bir hemşireydim.

Bir zamanlar can veriyordum insanlara.

Şimdi ise insanların canını alıyordum.

Dünya garipti gerçekten çok garipti. O olaydan sonra herşey çok değişti.

Günlerce kendime gelemedim. Hatta aylarca ama benim o zaman tutunmak için tek bir dalım vardı.

Ve ben o dalı kırmadım aksine sıkı sıkıya tuttum.

O dal benim biricik kızımdı.

Aybükemdi...

Bir iç çekip verdim belkide onlar olmasaydı şimdi böyle mutlu olmazdım?

Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde bütün bakışlar bana döndü.

Hepsinin yüzünde bir gülümseme belirdi. Hepsini çok özlemiştim...

"ATEŞ TİMİ"diye gür sesle bağırdığımda hepsi oturdukları yerden kalkıp selam verdiler.

Gülümseyip onlara yaklaştım "Rahat askerler rahat"

Bana sarılan ilk kişi ise Büge olmuştu. Gülümsüyordum içten şekilde hemde uzun zaman sonra.

Aylarca dağda sürünmemden sonra bu gülümsemeleri görünce hepsine değiyor diyordum.

"Komutanım hoşgeldiniz"dedi Alperen.

Mert de 'Hoşgeldiniz'der gibi başını eğip gülümsedi. Mertin gülümsediği nadir anlardan biriydi. Az ve öz konuşup gerektiği gibi tepki verirdi hep.

"Bügem boğacaksın komutanımı biraz da bize bırak"dedi savaş ikimizede gülümseyerek bakarken. Belliki ben gittikten sonra burda pek birşey değişmemişti.

Çünkü Savaş hâlâ Bügeye yürüyordu...

Bügeden de cevap gecikmedi zaten"Sus Savaş."Çok net bir cevaptı hemde ama her zaman olduğu gibi Savaş bunu umursamadı aksine güldü.

"Bazı şeyler hâlâ değişmemiş belliki"dedim gülerken "Sizi bırakmak zor olacak."

Bir saat sonra

"Dilekçe yazsak?"dedi Alperen.

"Saçmalama dilekçe olmaz"Dedi Büge.

"Evet elzemim haklı. Direk ülkü ocakları başkanına mı yazsak?"Dedi Savaş.

Gerçekten bazen fazla cıvık bir timim var diye düşünüyordum. Ama yinede herşeye rağmen hepsi çok yakın dostumdu.

"Siz bunlara aldırmayın komutanım"Dedi Mert rahat bir şekilde.

"Merak etmeyin en onlara göz kulak olurum siz bizi düşünmeden yeni timinize gidebilirsiniz. Ha bu arada neresi çıktı?

"Rize..."


















SEVSEN NE OLURDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin