Selamlar:)
Keki döke döke yerken bana baktı o çipil çipil gözleriyle"Sende yer misin Aney?"
Yaşadığım o olaydan sonra bir kere bile yememiştim bu keki. Hatta nefret etmiştim. Sadece kızım seviyor diye ona alıyordum.
Yapmıyordum bile. Geçmişteki korkum yüzünden,O anları hatırlama korkum yüzünden hiçbir zaman kızıma kendi ellerimle bir portakallı kek yapamamıştım.
Yazıktı... Gerçekten yazıktı...
"Yok güzelim sen ye.Biz Fatoş abla ile biraz konuşacağız"dediğimde uslu uslu başını salladı.
Onu mutfakta bırakıp Fatoş abla ile salona geçtik. Tayinimin çıktığını ona söylemem gerekiyordu.
Salona geçip koltuğa oturduğumuzda meraklı gözlerle bana bakıyordu.
"Fatoş ablam"dedim içli şekilde son harfleri uzatarak. O an yüzüne bir gülümseme yerleşti ve elimi tuttu dostça.
"Söyle benim güzel kızım"dedi sevgi ile.
"Benim tayinim çıktı...Biliyorsun bu işler pek bizim elimizde olan birşey değil. Ne deniyorsa onu yapıyoruz"dediğimde ağır ağır başını salladı. Ama üzülmüştü yüzünden anlayabiliyordum.
Sonra yüzünde meraklı bir ifade ile bana baktı"Nereye çıktı?"
Gözlerimi kaçırdım sebebsizce o an"Rize'ye"
"Ne zaman gideceksiniz?"açıkçası bunu düşünmemiştim. Ama en az üç gün içersinde orda olmam gerektiğini biliyordum.
Ne kadar gitmek istemesemde gitmek zorundaydım. Belki yıllar sonra anne babamı bile görebilirdim.
"Bilmiyorum Fatoş ablam"dedim ve mutfağa doğru baktım"Aybüke oraya alışacak mı? Buradan ayrılabilecek mi? Hiç bilmiyorum..."
Oda aynı şekilde mutfağa doğru baktı. Ama yüzünde içten bir gülümseme ile"Benim Aybüke kızım çok güçlü bir kızdır. Elbet alışacaktır oraya"bir an duraksadı ve devam etti"Ben siz gittiğinizde ne yapacağım? Aybükemsiz nasıl yaşayacağım?"
Haklıydı. Aybüke ye çok bağlanmıştı. Neredeyse kızımı benden çok görüyordu ve bu normaldi.
"Merak etme Fatoş ablam. O da zaten dayanamaz. Hem belki belli mi olur? İzinlerde beraber geliriz"
Fatoş abla konuşmak için dudaklarını araladı ama mutfaktan gelen yüksek ses ile ikimizde o an konuşmadık.
Aklıma ise tek kişi geldi.
Kızım Aybüke.
"Aybükem"dedim endişeli şekilde hızla mutfağa giderken. Ya ona birşey olduysa? Napardım ben onsuz?
Mutfağa girdiğimde karşımdaki manzara yüzünden bir kaç saniye öylece baktım.
Bunun için mi endişelenmiştim ben?
Önümde yüzü gözü una bulanmış bana sırıtan bir adet Aybüke vardı.
"Aney! Aney bak kek yaptım.Bence çok güzel oldu"tek yaptığı şeyi unu kafasından aşağı dökmekti.
Paket halindeki un üst rafta duruyordu. Nasıl almıştı bu küçük cadı oradaki unu?
Bunun cevabını tezgahın hemen yanındaki küçük sandalyeden aldım.
Fatoş abla bazen en ustteki raflara ulaşamayınca bunu kullanıyordu.
Demekki bizim küçük cadı da bunu kullanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVSEN NE OLURDU
عاطفية"Dinlemeyin şu şarkıyı artık yeter Komutanım."dedim bıkkın şekilde çünkü saatlerdir aynı şarkı çalıyordu. Odalarda ışıksızım katıksızım viraneyim Seni sensiz duvarlara yazan benim divaneyim Kanım aksın ki terk etmem seni Peşindeyim yar "Bana seni,k...