Yeni bölümmm
Azıcık özlenmişimdir inş
Jungkook çatık kaşlarıyla, patronunun masasının yönünü değiştirme çabasını izliyordu. Garipti, çok garipti. Hoş, Jimin günlerdir çok garipti.
Her şey, ailesiyle tanışması sonrası garipleşmişti. Deli gibi içtiği, ölü gibi sızdığı gecenin sabahında Jimin'in garip tavırları başlamıştı.
Sürekli yanında duran, yavru hakkında heyecanla konuşan, Park çiftini kıskandırmak için kucak kucağa -tam anlamıyla kucak kucağa- instagram hikayeleri atan, dışarıda bulundukları her an el ele tutuşmalarını sağlayan Jimin gitmişti. Onun yerine; sabah kalktığında yanında bulamadığı, kahvaltıyı ondan çok daha önce yapan ve arabada bile arka koltuğa oturan ve şimdi de ofisteki masasının yönünü, camı göreceği şekilde değiştirmeye çalışan Jimin gelmişti.
"Kusura bakma ama..." Jungkook doğru devamı bulmak için birkaç saniye bekledi. "... neden?" Eh, aklına gelen tek soru buydu.
"Şeyden tabi Jungkook- yani... Of! Ben camdan görmek istedim manzarayı! Yani tabi..." Jimin şimdiden kızarmaya başlayan yanakları sebebiyle doğru düzgün bir cümle bile kuramıyordu. "Yani ben bu binaya boşuna mı para verdim? Manzaraya da ayrı para verdim, göreceğim, izleyeceğim, tepe tepe kullanacağım!" Ve bu sayede çalışmak yerine seni izlemeyeceğim.
Tabi son kısmı Jungkook'un bilmesine gerek yoktu.
"Yardım etmeme izin ver-" Ağır masayı omeganın çeviremeyeceğini farkeden alfa ayağa kalkmıştı ki anında durdurulmuştu.
"Hayır hayır yaklaşma! Ben halledeceğim."
Oysa masayı çevirme çabasının otuzuncu dakikasında başaramayan omega, son çare olarak sandalyesini çevirmiş, bilgisayarını ise dizinin üstüne almıştı.
"Oh tamam. Hallettim. İşimi görür bu."
Omega arkası dönük olsa dahi alfayı bilgilendirmek için konuşsa da bir cevap alamadı. Göremiyordu fakat alfanın yanıtı, çatık kaşlarında gizliydi.
.⋆。⋆˚。⋆。˚。⋆. .⋆。⋆˚。⋆。˚。⋆.
Jimin gösterdiği davranışlara kendince hak veriyordu. O günden sonra alfaya aynı gözle bakamadığı gibi, aynı şekilde davranmaya devam edemezdi de.
Dakikalarca banyodan çıkamamıştı Jimin. Tekrar tekrar yediği her şeyi çıkartmıştı. Boğaz ağrısından ölmüştü. Alfanın kollarını hissettiği her an beyninde tekrar tekrar dönerken, bu kez değişmişti tüm hisleri.
Jimin düşünüyordu... Aylardır alfayla girdiği tüm etkileşimleri düşünüyordu. Tabi öncesinde de ona her zaman diğer alfalardan daha yakın davranmıştı.
Ofis çerçevesinde her halini görmüştü. Örneğin sinirli Jungkook.
Sinirli Jungkook ceketini çıkartırdı, beyaz gömleğinin kollarını birkaç kez kıvırırdı. Eğer yeterince sinirlenmişse saçını umursamadan yüzünü yıkardı ve bu, ıslak tellerin alnına düşmesine sebep olurdu. Çattığı kaşları, kastığı çenesi... Of, hele bir de birisiyle telefonda konuşuyorsa ve bağırıyorsa Jimin için adeta görsel şölendi- Ne?
Omega şaşkınlıkla kaşlarını çattı. Sinirli Jungkook diyince böyle tanımlayacağını hiç düşünmemişti.
"Siktir..." Midesinde ufak kramplar hissetmeye başlamıştı bile. Sadece, sadece alfanın sinirli görünüşünün hayaliyle. Sadece bir hayalle!
"Sakin ol Jimin... Sakin ol... Of bu herif hep yakışıklı mıydı ya!"
Öyleydi.
Midesinde başlayan isyanın sakinleşmesi için aklından gerekli gereksiz bir sürü şey geçirdi. Şirkette adını dahi hatırlamadığı projelerin binlerce sayı içeren belgeleri, yeni yeni öğrendiği yemek tarifleri, yavru kediler, şirin tavşanlar, kaslı tavşanlar, kaslı Jungkook...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mission: Adoption | JiKook
FanfictionOmega CEO Park Jimin | Alfa Sekreter Jeon Jungkook | Mpreg | Omegaverse | Soft Cinsellikten iğrenen Jimin'in tek hayali bir çocuğunun olmasıydı. Bekar evlat edinmeye izin vermeyen hükümet, son ümidini de yok edecek gibi olsa da imdadına sekreteri Je...