𝟎𝟎𝟏 | 𝐲𝐨𝐥𝐜𝐮𝐥𝐮𝐤 𝐯𝐞 𝐡𝐨𝐠𝐰𝐚𝐫𝐭𝐬

123 11 9
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tarihler 1 Eylül 1972'yi gösterdiğinde Londra'da, sihrin göbeğinde yaşayan insanları tatlı bir heyecan kaplıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tarihler 1 Eylül 1972'yi gösterdiğinde Londra'da, sihrin göbeğinde yaşayan insanları tatlı bir heyecan kaplıyordu. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu bu tatlı heyecanın ana konusuydu.

Peron Dokuz Üç Çeyrek ağlamak üzere olan küçük çocukları, birbiriyle şakalaşan gençleri, çocuklarından ayrılacak ailelere göz kulak olmakla yükümlüydü. Birçok insan vardı burada. Sihrin varlığını bilmeyen Muggle'lar için ilginç olabilecek insanlardı. Giyilen kıyafetler en büyük örneklerdendi.

Yeni gelen küçük bedenler için kocaman gözüken bu mekanda insanların yanlarından geçerken baş selamı verilen, saygıyla karşılanan ya da görmezden gelinen Travers'larda vardı. Victoria Travers, iki küçük çift yumurta ikizi olan kızlarıyla birlikte bekliyordu. Kadının üstünde mor bir cübbe, pahalı takılar ve sert bakışlar vardı.

Kadının sert bakışlarının aksine Adelle ve Jennifer hiç olmadıkları kadar heyecanlıydılar. Birbirlerinin ellerini sıkıca tutmuş, etraflarına meraklı gözlerle bakıyorlardı.

İki kız arasından zayıf olanı Adelle'di. İkizine göre daha ince kemik yapısına  sahipti, saçları kıvırcıktı. Gözünün yanında, şakağını biraz aşağısında beyaz lekeye sahipti. İkizinin elini tutmadığı diğer elini eteğine sürüyordu. Stresliydi ve terlemişti.

Jennifer'ın Adelle'e kıyasla saçları derli toplu duruyordu. Kemik yapısı sağlıklı gözüküyordu, gözleri kocamandı. Tıpkı ikizi gibi eli terliyordu, muhtemelen dışarıda olmasaydı tırnaklarını yemeye başlayacaktı.Victoria, kızlarının endişeli halini fark ettiğinde ellerini önünde duran çocuklarının omzuna koydu. Teması hisseden iki kız hemen ellerini ayırıp, yaşça büyük kadına döndüler.

"Gitmeniz gereken bina hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum. Size en uygununu biliyorsunuz. Birbirinizden ayrılmayın, kimseye de boyun eğmeyin." dedi, Victoria. Ses tonu konunun önemini açıkça belli ediyordu. "Kiminle konuşup konuşmayacağınızı açıklamaya gerek yok, Safkanlara yakın olun." Konuşmasını bitirdiği anda tren tüm ihtişamıyla karşılarında belirmişti. İki kız kardeş, gelen trene hayranlıkla bakmıştı bu sırada.

Kadın, Adelle ve Jennifer'ın yüz hizasına doğru eğildi, sırasıyla önce Jennifer'ın sonra da Adelle'in başlarına öpücük kondurdu. "Artık gitme vakti."

𝐏𝐞𝐚𝐜𝐞 𝐈𝐧 𝐓𝐡𝐞 𝐃𝐚𝐫𝐤𝐧𝐞𝐬𝐬 | ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ ʙʟᴀᴄᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin