❝𝐩𝐞𝐚𝐜𝐞 𝐢𝐧 𝐭𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐫𝐤𝐧𝐞𝐬𝐬❞
Adelle Penelope Travers, Seçmen Şapka'nın sekiz hatasından biri, Helena'nın utancı, Safkanın umudu, ve Büyücülük Dünyası'nın kusuruydu
ya da
Regulus Black'in hayran olduğu kadın...
(𝐑𝐞𝐠𝐮𝐥𝐮�...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cameron MacMillan
•
İlk andan itibaren çekilen uykusuz günler, yorgun geçen dersler, alışmakta olduğu bir bina ve Adelle Travers... Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda çok zor geçmişti ilk iki yılı, alışamamış, kavrayamamış, algılayamamıştı. Ailesinde anlatılan hiçbir şey bu binada olduğu gibi değildi. Kafasına empoze edilen görüşler yoktu, Kutsal 28 en önemliler arasında değildi, Kanıbozuk'lar ve Bulanık'lar arkadaş olabiliyordu.
Ayak uydurması gereken bambaşka bir düzenle karşılaşmış ancak on bir yaşındaki küçük kız çocuğuna ne yapması gerektiği anlatılmamıştı. Slytherin'de olan ikiz kardeşi gibi daha şanslı olsaydı tek başına kalmazdı en azından, her şey çok daha güzel olabilirdi.
Tüm bunlar bir yana beşinci sınıfa geçtiği bu döneme kadar kendi arkadaşlık tanımına uyan insanlarla vakit geçirebiliyordu en azından. Carla Smith ve Helga Abbott iletişim kurabildiği kişiler arasındaydı daha doğrusu kurmak istediği. İki kızla oda arkadaşıydılar. Şu an aynı kompartmanı paylaşıyorlardı. Üçünün yanı sıra Brad Jackson da içeride bulunan tek erkekti. Mavi gözlü genç adam Carla ile bir senedir beraberlerdi.
Adelle boynunda bulunan sarı kravatla oynarken kızlar yeni gelen birinci sınıflar hakkında konuşuyorlardı, Bunu nedeni Carla'nın kız kardeşinin de bu sene okula başlamasıydı. Bu konu Adelle'in hiç ilgisini çekmemişti. Bunun yanı sıra Brad tam karşısında Carla'nın dizlerine başını koymuş, uzun bir uykuyla çebelleşiyordu.
Kendi kendine düşünürken Jennifer'ın yanına gitmek istediğini fark etti. Slytherin tarafına gitmek garipsediği şeyler arasında değildi elbette. Hem zamanla tüm bina Adelle'in sarı kravatına alışmıştı ancak bu tiksinen birkaç yüzü engellemeyi başarmıyordu. Bu gibi durumlarda Adelle'in aklından geçen tek şey şimdi tiksinen bu yüzlerin ilerde ondan korkacağı düşüncesiydi.
Yanındaki kafeste bulunan kapkara baykuşuna bir bakış attıktan sonra tam kalkacaktı ki kompartmanın kapısı açıldı ve içeri sarı saçlara sahip altıncı sınıf Hufflepuff öğrencisi Cameron MacMillan girdi. MacMillan önce göz gezdirdi içeride, tek tek ancak hızla herkesi inceledi. Bu sırada diğer iki kızda sessizleşmişlerdi.
"İyi günler, hanımlar. Nasılsınız?" Nazik sesi kulaklarına ulaştığında Adelle genç adamla göz göze geldi ve geçen seneden bir kaç anıyı istemesizce gözünde canlandırdı.
"Sana da iyi günler, Cameron. İyiyiz, sen nasılsın?" diye cevap verdi Helga gülümseyerek. Bu sırada Carla ile birlikte Adelle'e kaçamak bakışlar atıyordu.
Karşılıklı olarak klasik bir Hufflepuff sohbeti gerçekleştikten sonra hiç konuşmamış olan Adelle'e doğru devam etti, Cameron.
"Adelle, benimle gelebilir misin? Bir konu hakkında konuşmamız lazım."
