Düğün

82 7 7
                                    

Wong: Yapma Yn, bırak onu gidelim. Takma kafana sadece okula derslerin için git.

Yn: Hayır, sen sadece kafama süt döktü sanıyorsun.

Wong: Başka ne yaptı peki?

Yn: Of, şuan başım ağrıyor. Sonra konuşalım.

Wong: Eve gidelim. Çantanı ben taşırım.

Yn: Gerek yok ağır değil.

Wong: Hayır ver.

Yn: Peki, taşı o zaman.

Çantamı Wong'a verdim ve eve doğru ilerledim. Eve varınca hemen üstümü değiştirip markete gittim.
Go-Eun'un evine gittim ve oturup aldığım şeyleri yedik, yerken film izlemeye karar verdik. Film bitince kalktım ve Go-Eun'un yatağına uzandım ve uyudum.

Go-Eun: Yn! Uyan yemek hazır!

Yn: Geliyorum tamam.

Go-Eun yemek hazırlamış ve sofrayı kurmuştu, bana sesleniyordu. Kalktım ve sofraya oturdum.

Go-Eun: Ailem yarın gelecek.

Yn: Amerika'da işleri bitti mi?

Go-Eun: Evet bitti bu sefer benim İtalya'da aşkımı bulma işim kaldı.

Yn: Ciddi olma ya o orangutana nasıl aşık oluyorsun cidden?

Go-Eun: Dan-Moo diye kudururken ben böyle demiyordum ama Yn hanım.

Yn: Sus be.

Bir anda kapı çaldı. Kalktım.

Yn: Ben açarım.

Go-Eun: Önce kapı deliğinden bak.

Yn: Tamam.

Kapıya gittim ve delikten baktım kimse yoktu. Kapıyı açıp baktım.

Wong kapının önünde elinde çiçek ile beni bekliyordu.

Yn: Wong, burada olduğumu nereden bildin?

Wong: Ben bilirim, boşver şimdi.

Wong çiçeği bana uzattı ve çiçeği almak için elimi uzattım. Wong elimden tutup beni kendine çekti. Belimden tuttu ve iyice yaklaştı.

Yn: Wong ne yapıyorsun? Biri görecek, bırak beni!

Wong: Görsünler ne olacak?

Yn: Ya olur mu öyle şey?

Wong: Bal gibi de olur. Bak ne yapıyorum.

Wong tam beni öpecekken Go-Eun geldi ve şaşkın şaşkın baktı.

Go-Eun: Yn, neler oluyor?

Wong belimi bıraktı ve geri çekildi.

Yn: Boşver. Ben eve gideceğim sen tek ye.

My Pure LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin