1. Bölüm Felaket

137 14 98
                                    


Hepinize merhaba ben Asya Orwall, adımın Türkçe olup soyadımın neden bilmediğim bir dil olduğunu ben de bilmiyorum her neyse 12. sınıfa gidiyorum ve 4 kişilik arkadaş grubumuz var. Defne, Ömer, Bartu ve ben, öğrenci evi tuttuk, aslında kiralamadık her neyse gece oldu ve Defne ve beni açlık krizi tuttu. Zaten hepimiz gece 2.17'de falan yemek yemiyor muyuz?

(Defnenin Anlatımıyla)

Asya ve ben yani kardeşimle acıktığımız için internetten 2 adet orta boy pizza sipariş ettik. 20 dakika içinde geldi, avize sallandı ve ardından patlama sesi geldi...

Hemen Asya ile dışarı baktık ve her yer alevi içindeydi, benim şaşırdığım kısım bugünün 6 Şubat'ta olmasıydı...

"Asya!"

"Bugün."

"Bugün." zar zor dedim,

"Bugün." diye tekrar etti,

"6 Şubat."

"H-hayır."

"Evet depremin olduğu o gün..."

"Anaa."

"Bartu ve Ömer'i unuttuk."

"Aaaa." diyen Asya'nın sesini duyup hemen dairemize gittik. Ben saate baktım saat 2.47'di yani felaket şu an olmuştu.Hemen içeri girip Ömer ve Bartu'ya baktık. Tabi ki de şaşırmadık neden acaba, kıyametin ortasında-yız ve dışarıda insanlar telaş telaşı bunlar mışıl mışıl uyuyor. Ayıp olmasaydı ninni açacaklardı.

(Asya'nın Anlatımıyla)

Defne ile 2 dakika bakıştıktan sonra yastığı alıp kafala-rına vurmaya başladık...

"Öldüler herhalde." dememden 2 saniye bile geçmeden uyandılar.

"Patlama oldu." dedik,

"Tabi tabii." dediler.

"İnanmıyorsanız pencereden bakın."

"Ne?!"

"Dolapta yemek var anca 2 ay yeter bize."

"Ne var dolapta."

"Tavuk, pilav falan filan."

"Bence tavuk pilav yapalım benim favori yemek."

"Bence de."

"Bence de."

"Bence de."

"Senkronize mi oldunuz neden hepiniz bence de diyorsunuz bir kişi söylemesi yeterdi."

"Hahahhahaha."

"Vay canına senkronize olmadılar."

"Biz hiç patlamayı internetten araştırmadık."

"Ve ayrıca ev çelik sanki bütün evler patladı bi bizimki patlamadı."

"Harbi."

Aslında Ömer'in dediği doğruydu evimiz sanki çelikmiş gibi yıkılmamıştı...

Her neyse şu ana kadar yıkılmadıysa gerisi bize yeter valla. İçimde gereksiz yere bir gerilim olmuştu kendi kendime biri beni buradan alsın ve götürsün dediğimi bile hatırlıyorum.

Keşke NASA yeni yaşanabilir bir gezegen bulabilse çünkü şu an dünyanın yarısı yok olmuş bir durumdaydı..

Dünya yarısı yok olmuş, umutlar uçuruma uçmuş. Ben de o uçurumun en dibindeyim kalan son nefesimle orada yaşamaya çalışıyorum...

Ne de olsa son nefes son umuttur dimi?

Ama ben kalan süremi harcamayacağım çünkü kalan süremizi, daha iyi bir dünya için, harcamalıyız.

Evet bir anda kafiye makinesi olmuş olabilirim ama genelde böyle değilimdir yani...

Her neyse içire girdim ve ilk adımım Bartu'nun sesini duymakla oldu.

"Bence bize erzaklar 12 ay yeter." 

Kalan SüreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin