HUSBANDS

27.Bölüm

Jungkook dudakları hafifçe titriyor, Lisa'nın solgun yüzünün ona gözyaşlarıyla baktığını görünce yavaşça ona doğru yürüdü ve tereddütle elini ellerinin arasına aldı.

"Yaşıyorsun, gerçekten yaşıyorsun." Jungkook gözlerinden yaşlar saçarak fısıldadı ve ellerini onun narin elinin etrafında sıkılaştırdı.

"Evet benim kookie buradayım, aşkın geri döndü."Lisa küçük olanın yüzünü okşarken gözyaşları arasında gülümsedi.

Jungkook, kollarındaki kadına saldırırken "Teşekkür ederim, uyandığın için çok teşekkür ederim." diye hıçkırdı.

Taehyung içini çekti. Jungkook sonunda mutlu olacağı için rahatlamıştı ama yine de üzülmekten kendini alamıyordu, her şeyin bir daha eskisi gibi olmayacağını biliyordu. "Hey hadi gidelim." dedi jimin'e dönerek.

"Neden yapayım ki?"Jimin gözlerini devirdi, Lisa'ya çoktan sinirlenmişti, geçmişte Jungkook'a ne kadar kızmış olursa olsun her şey bitti, onlar şimdi ve gelecekti ve Jimin bunun böyle olması için her şeyi yapacaktı .

Taehyung, genç olanı yanında arabaya sürüklemeden önce stresli bir şekilde iç çekti.

"O neydi?" diye bağırdı Jimin, ellerini Tae'den çekerken.

"Jimin'e hadi bin." Taehyung sert bir şekilde arabanın kapısını onun için açarken dedi.

"Jungkook olmadan gitmiyorum." diye mırıldandı Jimin ve kollarını çaprazladı.

Taehyung yorgun bir şekilde iç çekti.

"Onlara biraz mahremiyet vermemiz gerekiyor Jimin." dedi gıcırdattığı dişlerin arasından.

"Ne kadar mahremiyet, o kaltağın bizim çılgınlığımızı bizden almasına izin vermiyorum." diye bağırdı Jimin ve ona dik dik baktı.

"Bu çok kaba bir Jimin ve Jungkook lanet bir nesne değil, kiminle olmak istediğini seçme hakkına sahip ve sen onun adına buna karar veremezsin." dedi Taehyung gençlerin sözleri karşısında kanının kaynadığını hissederek.

"Onun bizi sevmesi umurumda değil, sevmeli."

"Tabii ki umursamıyorsun, sen sadece kendini düşünüyorsun, sen sadece her şeyin kendi istediğin gibi olmasını isteyen şımarık, zengin bir veletsin ve bundan o kadar yoruldum ki." dedi Taehyung alçak sesle.

"Evet sadece olgunlaşmamış bir veletim ama senin gibi ondan asla vazgeçmeyeceğim." Jimin arabaya binmeden önce ona bağırdı, Taehyung derin bir iç çekti ve uzaklaşmadan önce arabaya bindi.

Arabadaki atmosfer ağırdı çünkü ikisi de hâlâ birbirlerine kızgındı, tam bir sessizlik içinde eve gidiyorlardı, Taehyung genç yüzündeki kaşlarını çattığını görünce derin bir iç çekti, sinirlendirdiğini biliyordu.

Sonunda evlerine vardılar, Jimin Taehyung'a özür dileme fırsatı vermeden dışarı fırladı ve içeri girdi.

-----------------

Akşam Jimin aç hissederek mutfağa gitti ve Taehyung'un adada oturup kahve yaptığını görünce durdu, Jimin onu görmezden geldi ve bir bardak su aldı, Taehyung'un odanın etrafında dolaşmasını ve önünde durmasını izledi.

"Üzgünüm Jimin." diye fısıldadı gencin ellerini ellerinin arasına alırken, Jimin içini çekti ve gülümsedi, tabii ki büyüklerine asla kızamaz.

"Sorun değil." diye yanıtladı Jimin parmaklarının ucunda yükseldi ve uzun dudaklarına bir öpücük kondurdu ve bu da erkekten derin bir öpücük daha aldı. Dairenin ana kapısının açıldığını duyduklarında ikisi de durdu. İkisi de aynı bakışı paylaştılar ve bunun olduğunu bilerek kıkırdadılar. diğer kocaları olmalı.

İkisi de onunla buluşmak için dışarı çıktılar ama Jungkook'u Lisa ile gördüklerinde donup kaldılar, gözleri Jungkook'la buluştu ve uzun boylu olanı başka tarafa çevirdi.

"Bunun anlamı ne?" diye sordu Jimin üzülerek.

"Noonam bir süreliğine bizde kalacak."

"Kim izin veriyor---

"Elbette." dedi Taehyung onun sözünü kesti, Jimin yumruğunu ve çenesini sıktı, gözleriyle Taehyung'u bıçakladı.

"Teşekkür ederim Tae." Jungkook başını sallarken ona gülümsedi. Jimin, Jungkook'un elinin Lisa' nınkiyle iç içe geçip odada kayboluşunu izlediğinde dudaklarını ısırdı.

"Jungkook kararını vermiş gibi görünüyor." Taehyung üzgün bir şekilde mırıldandı.

Jimin ona inanamayarak bakıyor."Ve sen bu şekilde pes ediyorsun."

"Eğer onunla gerçekten mutluysa bence onun kararına saygı duymalıyız."

"Nasıl bunu söylersin?" diye sordu Jimin inanamayatak. Sert bir kahkaha attı ve dönüp ona baktı. "Tabii ki umursamadın, asla umursamadın.". Odasına hücum etmeden önce acı bir şekilde tükürdü ve kapıyı çarparak kapattı. kapı kapalı.

Bu arada taehyung üzüntüyle iç çekiyor yüzünden gözyaşları süzülüyordu, ilişkilerinin gözlerinin önünde parçalanmasını izlemek kalbini o kadar acıtıyordu ki hepsi onun yüzündendi. Telefonunun ekranına baktığında ekranda bir mesaj belirdi. yüzü solgun ve eli mesajı görünce titredi.

                                                                 Baba:

    Hediyemi teslim ettiğini duydum. İyi iş çıkardın oğlum.

Taehyung çığlık attı, yastıklardan birini kaptı ve hayal kırıklığı içinde saçlarını tutarak duvara fırlattı, onları kaybetmek istemiyordu, sahip olduğu tek şey bunlardı ama yaptığı korkunç şeyleri bilselerdi ondan nefret ederlerdi ve muhtemelen ondan kaçıyor ve o buna dayanamıyor. Mağlup hissederek yavaş yavaş yere yığılıyor, eğer onları güvende tutmanın tek yolu buysa, Taehyung bu perinin kötü adamı olmayı umursamazdı.

Onların hikayelerinin hikayesi.

-------------------

Jimin, Rose'un sınıfta kocası Taehyung'la flört etmesini izlerken son kez ofladı, Taehyung onların söylediklerine gülerken gözlerini devirme isteğiyle mücadele etti, Jungkook'a baktı ve uzun boylu olanın da onlara baktığını fark etti. Dilini yanaklarının içine sokarken.

Jimin, yaşlı adamın kıskanç olduğunu bilerek onunla alay etti.

Jungkook, Lisa ve Taehyung'u destekleyerek geldikten sonra Jimin onlardan kaçmaya başladı ve üzerinden üç gün geçti.

Jimin ilk kez içeri girdiğinde öğretmenin varlığından gerçekten memnun oldu.

"Artık o sürtük sınıfına geri dönecek." diye düşündü.

Öğretmenin derin sesi sınıfta gürledi, "Herkes yerleşti.", devam etmeden önce boğazını temizledi.

"Hepinizin bildiği gibi İngilizce öğretmeniniz şu anda hastanede yatıyor, bu nedenle sizin için geçici bir öğretmen tutmaya karar verdik."Dedi ve kahverengi saçlı bir adam içeri girdi, adam siyah bir pantolon, koyu yeşil bir gömlek ve kahverengi ayakkabılar giyiyordu. Kızlar 24 yaşındaki erkeğin ne kadar ateşli olduğunu mırıldanarak ciyakladılar.

Jimin'in nefesi kesildi.

"Taemin hyung" diye bağırdı yaşlı erkeğe şaşkınlıkla bakarak.

"Seni özledim mochi"

Taemin kıkırdayıp ona göz kırptı.