HUSBANDS

43.Bölüm

Bay Jeon şok içinde gençlere bakarken silahı yavaşça bıraktı. Bodrumun kapısı açılıyor ve korumalar içeri girip ona selam veriyor.

"Bay Park sizin sipariş verdiğiniz paket burada ve belgeleri getiriyorlar." demesi Bay Jeon'un genişçe sırıtmasına neden oldu.

"Park'ın oğlunu bu kadar önemsediğini hiç bilmiyordum."

"Peki baban benim soyu taşıdığını biliyor mu?" dedi sırıtarak Jimin'in gözlerini genişletirken panik içinde ellerini hızla karnına götürdü.

"Artık benim pozisyonumu alacak bir torunum var."adam sırıtıyor ve dönüp Jungkook'a bakıyor."Bu senin işe yaramaz olduğun anlamına geliyor."dedi silahını ona doğrultarak Jimin'in gözlerini panik içinde genişletti ama dehşet içinde Jungkook bir ses çıkardı gülmek.

"Hayır bilmiyorsun o bebek sadece benim değil, aynı zamanda Taehyung'un da onu aynı anda sikik." Jungkook sırıtarak babasının gözlerindeki öfkeyi izlerken Jungkook'a doğru baktı.

"Beni istediğin kadar öldürebilirsin ama o bebeği öldüremezsin çünkü Taehyung kıyamete kadar senin peşini bırakmayacak ve seni  yakalayıp öldürecek."

Babası karnına yumruk atıp kan öksürdüğünde homurdandı. Jimin daha uzun olana doğru koşarken gözyaşları içinde çığlık attı ama iki koruma tarafından durduruldu.

"Bırak beni, eğer ona bir daha dokunursan seni öldürürüm." Jimin öfkeli gözlerini Bay Jeon'a dikerek, onların elinden kurtulmaya çalışırken feryat etti.

"Aslında ikinizi de öldürmeliyim." Bay Jeon sırıttı ve silahını yenilgiye uğramış gibi yavaş yavaş gözlerini kapatan ve karnını sımsıkı tutan genç kafaya doğrulttu.

Bay Park, adamın tetiği çekmesini engellemek için "Ne oluyor?" diye bağırdı.

Jeon, gözlerinde kendini beğenmiş bir bakışla, "Hoş geldin Park, uzun süredir seni bekliyorduk." dedi ve yavaşça silahını çekerek Jimin ve Jungkook'un rahat bir nefes almasını sağladı.

"Belgeler." dedi ve korumalardan biri Bay Park'tan kağıtları kaptı ve patronuna vererek adamın muzaffer bir gülümseme sergilemesine neden oldu.

"Şimdi oğlumu bırakın." Bay Park hırlıyor, gözleri onun üzerinde geziniyor.

"Sabırsız görünüyorsun Park ve oğlunun benim oğlumu ve Kim'in bebeğini taşıdığını biliyor musun?" dedi sırıtarak Park yumruğunu sıkarken Jimin'in yoğun bir tükürük yutmasını sağlarken babasının kızgın gözlerinin ona hançer gibi baktığını hissetti.

"Eskiden bu kadar aşıkken, şimdi çocuklarımız aynı hatayı tekrarlıyor, bunu komik bulmuyor musun?" dedi ve ikisi ona geniş gözlerle bakıyorlar, üçü de bir zamanlar kesinlikle sevgiliydi. Bu durum ikisini de şaşırttı.

"Ve ilk önce siz ikiniz bana ihanet ettiniz, ikiniz de beni başka bir kadın için terk ettiniz." Bay Park acı bir şekilde Jeon'a bakarak tükürdü.

"Hiçbir şekilde bazı ilişkiler bozulmak içindir ve sen yine de karısını öldürüp onunla geri dönersen intikamını alırsın." dedi Jungkook ve Jimin'in gözleri şaşkınlıkla irileşerek.

"Taehyung annemi ve annemi sırf Bay Kim'e olan aşkın için mi öldürdün?" diye sordu Jimin inanamayarak. "Beni tiksindirdin baba."

"Yani sırf eşcinsel olduğun için annemin kendini öldürmesine izin verdin, annemi de bırakabilirdin neden?" Jungkook yavaşça düşen gözyaşlarını boğdu.

"Oğlum bazen zor bir karar vermek zorunda kalırız annenle evlendim çünkü babası ona trilyonlar değerinde bir altın madeni bıraktı bu yüzden onunla evlenirsem tüm belgelerin benim olacağını düşündüm ama annen seni doğurduğunda inatçı bir kadındı. En yakın arkadaşı Kim'in karısıyla komplo kurdu ve belgelere senin ve Taehyung'un adını koydu çünkü o, sana kolayca kağıdı imzalatabileceğimi ve onu Park karısı olan diğer arkadaşlarıyla birlikte saklayabileceğimi biliyordu, bu yüzden ikisiyle komplo kurup evlenmek zorunda kaldım siz üçünüz çünkü böylesi daha kolay ama yanılmışım, bunu sizi kaçırıp belgeleri imzalamaya zorlayarak en başından yapmalıydım."