Elimdeki kamera ve dinleme cihazı ile gülşah'ın kaldığı odaya doğru hızlıca ilerlemeye başladım, odası benim odamla aynı katta koridorun karşısındaydı. Şansıma evde kimse yoktu hazar erkenden kalkıp Kaan beyle çıkmıştı, sevda hanım hayırlı olsuna komşuya gitmişti, gülşah'ta arkadaşım ile buluşacağım diyip çıkmıştı evden. Şuan evde ben haricimde 4 çalışan vardı onlarda genelde bu kata çıkmazlardı.
Odaya hızlıca girip kapıyı arkamdan kilitledim. İlk önce kamera ve dinleme cihazlarını görünmeyecek ve dikkat çekmeyecek yerlere yerleştirdim.
Belki bir şeyler çıkar umuduyla etrafı aramaya başladım. Yatağın altı, gardolap, dolaplar oda temizdi. Gülşah'ın yerinde olsam nereye koyardım diye düşünmeye başladım. Bu odayı iyi biliyordum hazar'ın evlenmeden önce kaldığı odaydı. Fotoğrafımızı çerçevelettirip odasına asmıştı.
Tabi ya duvardaki resimler, hızlıca hepsinin araksına bakmaya başladım. Bir tanesi haric diğer resimlerin arkası boştu. Bu resimin arkasındaydı aradım şey ondan emindim zira resim duvara monteliydi yerinden kıpırdamıyordu tek bir şey hariç anahtar.
Telefonumun fenerini açarak resimin üstünde çıkıntı aramaya başladım. Tam resimin ortasında ufak bir anahtar girişini gördüğüm an tahmin'imin doğru olduğu anlamış oldum. Anahtar odada değildi eğer odada olsaydı odayı aradığım zaman ortaya çıkardı. Feneri odanın etrafında gezdirmeye başladım bunu neden yaptığımı inanın bilmiyorum. Feneri tavana doğru tuttuğumda ufak bir parıltı çıktı ortaya odadaki sandalye'yi alarak abajurun altına koyup üstüne çıktım. Feneri lambanın üstüne tutuğumda ufak parıltı tekrar göründü.
Elimi parıltının olduğu yere koyduğumda parmaklarıma ufak bir şeyin değdiğini hissettim. Parmaklarıma dolayarak hızlıca çektim ve bingo anahtar elimdeydi.
Sandalyeden inip geri yerine bıraktım. Hızlıca resim'in önüne gelip çıkıntı yere anahtarı koyup çevirmeye başladım. Üç kez çevirmenin ardından tık sesiyle resimin ortasının neredeyse tamamı açıldı. Gördüğüm belge, flash bellek ve kamera ile azım açık kaldı işte bunu hiç beklemiyordum.
Hızlıca kasanın içindeki herşeyi alıp odadan hızlıca çıktım. Kendi odama girdiğim an aşığadan bir bağırma sesi geldi. Hazar bağırıyordu hızlıca gizli odaya girip belgeleri sırt çantamın içine koyup çıktım odadan.
Aşağıya indiğimde hazar suratı kıpkırmızı bir şekilde oturmuş babasına bakıyordu.
Ortayamı çıktı acaba
Diye geçirdim içimden. Köşeye geçip Kaan beyin konuşmasını dinlemeye başladım.
"ne oldu kırmızı renk görmüş boğa gibisin" dedi Kaan bey
"şirkette hain var baba yaptığımız çalışmaların hepsi başka bir firmanın eline geçmiş" dedi hazar sinirle
"nasıl, bulabildinmi peki? "
"hayır, hala arıyoruz"
Yüzümde ufak bir sırıtışla arkamı döndüm ekini arayıp tebrik etmeliydim. İlk adımı atmıştım ki Kaan beyin dediği şey ile dona kaldım.
"dün ki teslimat yine patlak verdi şirketteki hain ile bir alakası olabilir mi?"
"sanmıyorum belgeleri gülşah'ın odasındaki büyük resimde saklıyorum" dedi hazar
"odanda değilmiydi o belgeler"
"evlendikten sonra çıkarttım belgeleri odadan"
Hızlıca odama girip kapıyı arkamdan kilitledim. Gizli odaya girip telefonu çekmeceden çıkardım numarayı ararken ise düşünmeye başladım.
İyide bildiğimiz kadarıyla hazar bu işlerin başındaydı Kaan beyin hiç bir iletişimi yoktu ki analıdğım kadarıyla gizliden yürütüyordu bu işleri.
"alo"
"yeni bir bildiri var"
"dinliyorum"
"hazar şirketteki haini fark etmiş"
"başka bir bildiri varmı?"
"var, hazarın 3.ortağı Kaan bey"
~~~~~~~~~~~~~~~
Umarım beğenmişsindir
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere