kızlar baslamadan once bir onceki bolumu okumadıgınızı hatırlatmak isterim!!!arabamı stüdyonun arkasında bir yere park ettikten sonra arabadan inip yürümeye başladım.
seungmin mesajlarıma cevap vermemişti. bugün burada bir işi olduğunu biliyordum ama yanında gelmemi de söylememişti. ben de kalkıp gelmiştim.
stüdyoya girdiğimde içerden yükselen sesler doldurdu kulağımı. hiç de hoş olmayan seslerdi.
"sana yardım et dememe rağmen beni umursamadın. senim yüzünden yarışmadan atıldım. şimdi de tüm ışığı kendi üzerine çekmek için yıllardır sandıkta sakladığın şarkıyı mı yayımlayacaksın?"
daehwin.
bir hışımla içeriye girdim. o ucube, seungmin'in karşısına dikilmiş utanmadan konuşuyordu. seungmin hiç de umursuyormuş gibi görünmüyordu.
geldiğimi gördüğünde tepki vermedi. kollarını kavuşturmuş daehwin'e acıyarak bakıyordu.
"hayatımda senin kadar yüzsüz ve hiçbir baltaya sap olamamış bir insanla daha önce karşılaşmamıştım."
"seungmin sana olan saygımdan sakin durmaya çalışıyorum ama zorlarsan o güzel suratına yumruğumu geçireceğim."
işte. sabrım sonunda taşmıştı.
"çirkin orospu çocuğu ben sana göstereceğim şimdi yumruk nasıl geçirilirmiş."
daehwin'i omzundan tutup kendime çevirerek yumruğumu suratına geçirdim. o da kalıplı birisi sayılırdı. yine de karşımda durabilecek kadar değildi.
olayın şokunu atlatan insanlar ayırmak için koştu. ayrılmadan son kez bir yumruk daha attım.
"belanı sikeceğim senin artık kurtuluşun yok benden."
iki adam kolumu tutarken seungmin yanıma geldi. bir şey söylemedi. o da şoka girmişe benziyordu.
daehwin küfürler savurarak yerden kalktı. "kendini koruyacak bir doberman bulmuşsun."
"seni koruyacak tek bir it bile yok bekle sen ecelin olacağım."
seungmin kolumu sıktı. "bir sakin ol. gel biraz dışarı çıkalım."
o sırada daehwin de küfürler savurarak stüdyodan çıkıyordu.
chan'ın arkadaşı ve kayıt mühendisi minjun yanımıza geldi. "ne oldu öyle ya? iyi misiniz?"
seungmin "iyiyiz iyi." diyerek geçiştirdi.
"defolup gitti mi o piç?" dedim yerimden kalkarken. buraya kesinlikle bunun için değil, sevgilimin yüzünü görmek için gelmiştim.
kapıya doğru ilerlerken seungmin de peşimden geliyordu. "gitmiştir. gel biraz hava al."
dışarı çıktığımızda yalnızdık.
"niye haber vermedin bana?"
"şarkı bu cuma çıkacak. son düzenlemeleri yapıyorduk. sürpriz olsun istemiştim. çünkü sen benden daha heyecanlısın." dedi.
o kadar masum ve tatlı görünüyordu ki birden tüm sinirimi unutur gibi oldum.
"seni görmeye gelmek istemiştim. o şerefsizi burada görmeyi beklemiyordum. ne demeye hala buralara geliyor?"
"ben onu hiç anlamıyorum. boşu boşuna başına bela oldu senin de. bir yerin incindi mi?"
başımı iki yana salladım. "sana ne dedi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
piece of a puzzle ☆ seungbin ✓
Fanfiction[texting] gym faresi changbin ve birden spora baslama karari alip hayatina giren seungmin.