Yağmur ile Poyraz takım arkadaşlarının olmadığı bir yerde oturuyorlardı. Bir saat sonra oyun alanına gidiceklerdi, Yağmur bu yüzden saçını yapmaya çalışıyordu. Daha doğrusu yapamıyordu.
"Of.." diye mırıldandı. Yağmur saçıyla uğraşırken Poyraz da oturduğu yerden gülerek onu izliyordu. Saçına sinirlenmiş hali o kadar komik ve tatlıydı ki. Poyraz gülümsemeden yapamıyordu. Kendini garip garip şekillere sokuyor, sonra da kendine kızıyordu.
"Ya at kuyruğu desen olmuyor, topuz desen yanlardan fışkırıyor. Düz bırakmak istiyorum bu sefer terliyorum, oyunda zorluk çekiyorum!" Ağaca yasladığı küçük aynadan kendine bakarak elleri ile saçına şekiller vermeye çalışıyordu.
"Poy.." Poyraz'a döndüğünde onun pişkin bir şekilde güldüğünü gördü. "Ya ne gülüyorsun komik mi ya?"
"Evet?" Dedi pişkinlike.
"Ya of.. Yarım at kuyruğu mu yapsam acaba? Ama o da çok anlamsız yani şimdi.."
"Öriyim mi?" Yağmur Poyrazdan gelen teklife şaşırmıştı. "Biliyor musun ki örmeyi?" Poyraz histerik bir şekilde güldü. "Benim de bir kız kardeşim var. Otomatikmen bilmem gerek."
"Ooo iyi abi seni."
"Tabii kızım. Senin abin bilmiyor mu örmeyi?"
Yağmur gözlerini devirdi. "O nerden bilsin örmeyi. Ama dursun o burdan çıkar çıkmaz öğrenicek." Poyraz bu lafına güldükten sonra ayağı kalktı. "Hadi gelde tekneler gelmeden öriyim."dedi kızın arkasına otururken."Görelim marifetlerini Poyi Bey."
Poyraz bir anda ayağı kalktı ve Yağmur'un önüne geçti. "Noldu?" Poyraz hiç sesini çıkarmadan kızın saçının iki tarafından da birer tutam ayırdı. "Sana böyle daha çok yakışır." Tekrardan eski yerini alıp örmeye başladı. "Acıtmıyorum değil mi?"
"Örerken nasıl acıtabilirsin Poy?
"Ya ne bileyim..İdil yani kardeşim sürekli acıtdığımı söylerdi. Tamam kabul ona bu kadar nazik değildim ama.."
Yağmur kahkaha attı. "Kıza neler yapıyordun kim bilir ya? Birde acıtıyor muyum diye soruyor essek."
Poyraz elinde ki saçı hafifçe çekti. "Ne dedin? Ne dedin sen?"
"Lafımı geri alıyorum! Ama esseği değil. İyi abi değilsin sen. Allah İdil'e sabır versin."
Aralarında biraz daha sohbet ettikten sonra Poyraz kızın saçını bitirmişti. "Bitti. Bak bakalım nasıl olmuş?" Yağmur aynasını eline aldı ve hızla örgüsüne baktı. Hayranlıkla Poyraz'a döndü. "Ellerine sağlık Poy çok beğendim."
Poyraz tatlı gülümsemelerinden birini kıza gönderdi. "Çok yakıştı sana."
___"Bati." Diye bağırdım sesimi uzatarak. "Hadi kalk eşek." Elimle Batuhan'ı dürterken o kafasını yastığa gömmüş bir şekilde homurdanıyordu. "Ya kalksana çocuk."
"Uyuyucağım ya ben."
"Ya Bati kalk! Uyumaya mı geldin,seni özledim ben."
"Bırak çocuk uyusun. Kaç saat yol geldi." Sesin sahibine dönmem ile Poyraz'ı gördüm. Tekrardan Batuhan'a baktığımda hala uyuduğunu gördüm. Onunla muhattap olmak istemediğim için iç çekip yürümeye başladım.
Sahilde tek 15 dakikadır boş boş boş denizi izliyordum. Herkes uyuyordu -Poyraz hariç- düne kadar en geç ben kalkıyordum evet ama dün ile bugün aynı değildi. Batuhan gelmişti. Aklımda bir sürü ona sormam gereken soru varken uyanmıyordu. Kızmıyorum tabii ki yol yorgunuydu sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart To Heart •|• Yiğit Poyraz
Ficção AdolescenteKırılmıştı. Ben ona kırılmamıştım. Ben ona paramparçaydım.