"Acun bey üç oyundur kaybediyoruz biz! Ve bu üç oyunda Yağmur sürekli karşı takımla özellikle de Batuhan ile yakınlık taslıyor. Biz bunu takımca görebiliyoruz ve bunu onun yüzüne de söylüyoruz. Bu sefer de timsah gözyaşları ile saçma sapan kendini savunmaya çalışıyor. Yani eğer bu kadar çok seviyorsa kırmızı takımı,bizi satacak kadar, seviyorsa buyursun yolu açık."
Yağmur titreyen elini söz hakkı almak için kaldırdı Acun bey hiç beklemeden Yağmur'a söz verdi. "Üç gündür oyun kaybediyorsak üçü de Yiğit ve asılsız iddialarını destekleyen arkadaşlarıdır! Ben istediğim ile yakınlık kurarım bu kimseyi özellikle de Yiğit'i alakalar etmez. Bana 'takımı satıyorsun' diyip duruyorlar ama şuan kendileri beni sattıklarının farkında değiller. Çok konuşmadan kendilerine baksınlar."
Poyraz burnundan alaycı bir gülüş yapmıştı. Duyduğu öfke ve sinirle,daha çok kıskançlık,çok şey söylemek istiyordu ama burası yeri değildi. Bu kavga Yağmur'u daha da ağlatacaktı. Çünkü konuyu kapatmaya götürmek yerine daha da aleve veriyorlardı. Bir kaç şey daha söylendikten sonra kaybeden mavi takım olduğu için isim yazacaklardı. İlk olarak Ayşe ondan sonra Poyraz, Poyrazdan sonra ise Yağmur isim yazmaya gitti.
Yağmur kameranın karşına geçti ilk başta kağıda ismi yazıp kameralara gösterdi. Yazdığı isim Dora'ydı.
"Şuan yaşanan olaylar ve kaoslar ile karar almaktansa performansa bakıp yazmak daha da mantıklı. O yüzden yazmayı tercih ettim." Lafını bitirdikten sonra kağıdı katlayıp kutunun içine koydu. Ve yerine oturdu.
Oylar hızla kullanıldı. Kutu Acun beye ulaştı. Acun bey kutuyu açıp eline aldığı ilk kağıdı okudu. "Yağmur."
"Ben yazdım." Dedi Poyraz umursamazlıkla.
İkinci kağıdı açıp okudu. "Yağmur."
Yağmur'un yüzünde gram mimik oynamıyordu. Zaten çıkıcak isimin onun olacağını biliyordu. Anlamıştı çoktan.
Üçüncü isim. "Yağmur."
Dördüncü isim. "Dora."
"Ben yazdım." Dedi Yağmur Dora'ya.
Diğer tüm kağıtlarda da Yağmur çıkmıştı. "Oy çoğunluğu ile Yağmur potaya giriyor. Ne düşünüyorsun Yağmur?"
Hâlâ tepkisiz duruyordu. Yüzünde bir his veya duygu yoktu "Keşke kendi kaoslarına göre değilde performansa göre yazsalardı sonrasında ise "biz neden üç oyundur üst üste kaybediyoruz" diye ağlayıp suçu bana atmasalardı. Sonra tabii ki günah keçisi ben oluyorum." Lafı kesildi. "Madem aşkın için takımını satıyorsun sonuçlarına da katlanıp ağlamicaksın." Poyrazdan gelen yoruma sadece gülümsedi. Yüzünde okunan birşey vardı bu sefer.
Kalp kırıklığı.
"Madem sende duyduğun tüm herşeye inanıp beni satıcaksan bir daha asla gözlerimin içine bile bakma Yiğit." Bunu Poyraz'ın yüzüne bakmadan söylemişti. Poyraz'ın kendisine baktığını çok iyi biliyordu.
"Karşılıklı diyalog kurmuyoruz. Poyraz laf kesme." Acun tarafından uyarılan Poyraz başını sallamakla yetinmişti. "Devam edebilirsin Yağmur."
"Başka diyecek bir şeyim yok Acun bey tek bildiğim bu potadan herkese inat çıkıcağım."
Sonrasında tüm takımlar adalarına dağıldı. Ama akan sular durmadı. Yağmur uyumaya gidicekti duyduğu ses konu durdurdu. "Kaçıcaksan oynamayalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart To Heart •|• Yiğit Poyraz
Teen FictionKırılmıştı. Ben ona kırılmamıştım. Ben ona paramparçaydım.