24

80 9 2
                                    

Sabah kalktığımda hiç okula gitmek istemedeğimi fark ettim, cidden neden geliyordu ki.

Jay hocanın 'insanlar değişir' sözü ile kendimi kandırarak hazırlanmaya başladım. Daha okulun başlamasına bir saat vardı ama ben yürümek istediğim için hemen çıkmıştım evden. Bu süre zarfında karşılaştığımızda ne konulucağımı düşünmeye başladım. Net eski konuları açardı çünkü.

" Beomgyu!" Ben böyle düşünürken arkamdan gelen tanıdık sesle o tarafa dönmüştüm. Hafif şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakan taehyunla karşılaştığımda bende şaşırmıştım. Onun evi ters tarafta değilmiydi?

" Bir şey mi oldu? Beş altı dakikadır sana sesleniyorum" yaptığı açıklama ile kaşlarım favaya kalkamıştı, cidden duymamıştım.

" Duymamışım, üzgünüm" ben konuşurken o da yanıma gelmişti.

"İyi misin gyum? " Sanki o şahıslık ekini hiç kullanmamış gibi düşünüp kalbimin özellikle şu günlerde bozulan ritmini düzeltmeye çalıştım. Fazla bekletmeden cevap verdim.

" Sayılır, sadece uzun zaman sonra kim garamla karşılaşıcak olmak tuaf hissettiriyor o kadar. " Kurduğum cümleyle nefes vermişti, haklıydı dünden beri nedensiz hep bu kadın geliyordu bir anda konuya.

" Takma, hem sizi hatırlamıyordur bile" dediği şeyle kıkırdadım. Kim neredeyse öz oğlu olarak gördüğü kişiyi unuturdu ki? Ya da ölümden döndürdüğü kişiyi?

" Sen sadece iki sene görmediğin kişiyi unutur musun taehyun?" Sorduğum soruyla düşünmeye başlamıştı.

" Kim olduğuna bağlı, ne kadar yakındınız?"  Dediği şeyle düşünmeye başlamıştım. Onun elinde büyüdüm desem yeridir diceğim bir yakınlıktı.

" Bilmem, bir ara oğlu olarak görüyordu. Sonra.." devemını getiricekken susmuştum. Hatırladıkça kötü oluyordum, kadının ismi bile korkmama yeterdi.

" Sonra?" Devamını getirmemi beklercesine dediği şeyle gülümsemiş ve konuşmuştum.

" Sonra anlatim olur mu?"  Dediğim şeyle kafa sallamıştı. Aklıma gelen şeyle hemen ona dönmüştüm.

" Taehyun, senin evin okulun öbür tarafında kalmıyor muydu?" Sorduğum soruyla hemen olmasada kısa bir sürede cevap vermişti.

" Bu tarafta biraz işim vardı. Seni görüncede hemen çıktım. " Dediği şeyle kafa sallamıştım. İşin ne diye sorsam çok mu abartmış olurum?

" Sor" dediği şeyle ona dönmüştüm. Bir şey sormak istediğimi nereden anlamıştı.

" Neyi?" Dediğim şeyle beni kolumdan çekiştirip konuşmaya başlamıştı.

" Bir şey sormak istediğin çok belli. Sor" dediği şeyle biraz düşünmüş. Ben düşünürken o cebinden araba anahtarını çıkarıp arabayı açmıştı. Güya yürüyecektim.

"Sadece işinin ne olduğunu merak etmiştim o kadar. Önemli bir şey değil" biz arabaya binerken kurmuştum cümleyi. Belki duymaz bende 'bir kez söyledim' diyip işin içinden sıyrılırım diye. Ama o duymuştu.

" Sizin sitede üniversite arkadaşlarımdan biri oturuyor. Az çok yakınız diyebilirim. Oğlu beni özlemiş bi' uğrim dedim. Sence iyi yapmış mıyım?" Sitede oturan çoğu kişiyi tanıyordum. Kimdi cidden merak etmiştim doğrusu.

" İyi yapmışsınn. " Dediğim şeyle biraz kıkırdamış ve konuşmaya başlamıştı.

Okula gelene kadar havadan, sudan; boş, dolu çok fazla konu konuşmuştuk. Yarım saat sonra ise okula gelmiştik. Taehyun arabayı Perk ettikten sonra aynı anda inmiş, birbirimize veda edip ayrılmıştık. Sınıfa gitar girmez bir grup arkamdan kapıyı kapatmış, bir grup beni öğretmen sandalyesine oturtmuş ve tüm sınıf bir anda başıma toplanmıştı. Ne oluyordu lan şimdi.

best hocaaa yaaaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin