sabah kalktığımda direkt saate baktım. eğer önceden olsaydı şimdi kalkar okul için hazırlanırdım ama bu gün hiç dersim olmadığı için alarmı kapatıp uyumaya devam ettim. edemedim. dün akşamdan beri ryujin, felix ve san'ın konuşmaları aklımdan çıkmıyordu.
***********
cezada oldukları için geç çıkıcaktı felix ve ryujin, ne vardı ki garam hocaya karşı biraz daha iyimser olsalardı. oysa ki garam hoca onların ceza almasını istememişti bile. ben akıllansınlar diye vermiştim cezayı. şimdi ise kalan bir iki işimi tamamlamış okuldan çıkmalarını bekliyordum, biraz bu konu üstüne konuşmam gerekiyordu. hem belki neden nefret ettiklerini de öğrenirdim, kim bilir?
ben öğretmenler odasından çıkmış ve o ikisinin yanına giderken konuştuklarını görmüştüm ama duyduğum şeyle durmak zorunda kalmıştım.
" tae hocaya tüm olayları anlatsak geri dersimizi alır mı?" ryujinin dediği şeyle felix yüksek ve net bir sesle cevap vermişti.
" hayır tabiki! eğer anlatırsa beomgyu'nun anlatması gerek! bizim anlatmamız olayları daha kötü yapabilir" felix'in dediğiyle yere bakan başını kaldırıp Felix'e bakmış ve tekrar konuşmuştu ryujin.
" tekrardan yaşanmicağına kimse garanti veremez lix, beomgyu'nun bile tekrar yaşanıcak korkusu olduğuna eminim" ryujin'in dediği şeyle felixten önce san cevap vermişti. ne zaman gelmişti de dinlemişti?
" bana bakın, öyle bir şey olmicak. tekrar yaşanmicak. çünkü artık büyüdük, sakin olun ve size söz veriyorum tekrar öyle bir şey yaşanmicak .
san'ın dediği şeyle ryujin konuşmuştu - kısmen bağırarak-.
" sende şu kadını savunmayı kes san, sanki tanımıyorsun nasıl biri olduğunu" san tam cevap vericekken arkadaşlarının gelmesiyle susmuştu. bende durduğum - saklandığım - yerden çıkmış yanlarına gitmiştim.
*******************
kafam çok karışmıştı. ' kim garam beomgyu'ya bir şey mi yapmıştı? peki ne ? ne kadar önemliydi de hepsi bu kadar gergindi? ' kafamın içinde dolanan bu sözlerle bir anda yatakta dikilmiş ve kendi kendime konuşmuştum. " sus artık, sus kimse beomgyu'ya bir şey yapmadı" kendi kendime teyit ettiğim şeyle kalkıp hazırlanmaya başlamıştım. madem izinliyim dışarıda kahvaltı edicektim.
****************
kahvaltımı bitirmiş nereye gidebilirim diye bakıyordum. o sırada gözüm saate takılmıştı, on buçuk şu an ikinci ders - birinci fizik dersi- bitmişti. acaba nasıl geçmişti merak ettiğim için tam beomgyunun sohbetine tıklamıştım ki soobin aramıştı. yeonjunla geçirebileceği dakikaları bana ayırmıştı(?) fazla bekletmeden telefonu açmıştım.
" alo, sevgiline ayırdığın vaktin 1/3 bana ayırdığın için teşekkürler bay choi. ee nasılsın?"
" taehyun acil okula gelmen gerek, bu kadın cidden sıkıntılı çıktı. "
" ne saçmalıyorsun soobin, ne oldu ilk günden? hem ne sıkıntılısı amk makine mi bu kadın?!"
" amk beomgyu şu an bu kadın yüzünden hastaneye kaldırlıyor"
"hemen geliyorum."
çağrıyı kapattıktan sonra hemen 'U' dönüşü yapıp okulun yolunu tutmuştum. bir gün gitmedik yaşanan olaya bak. delirmek üzereyim!
************
okula geldiğimde ambulans yeni gidiyordu. ambulansı takip etmek istiyordum ama ne olduğunu öğrenmek zorundaydım. hızlı adımlarla öğrencilerin yanına geldiğimde gözlerim sınıftan birilerini aradı olayı onlardan öğenebilirdim. yeonjunu görmemle yanına gitmem bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
best hocaaa yaaa
Fanfictiontilki ama seviyorum: gyu niye okula gelmedin piç insan sevdiğine çekermiş( peluş): olm fizik hocası full seni sordu ve övmekten bıkmadı. TAMAMLANDI AMA DEVAM EDİYOR OLARAK GÖZÜKÜYOR SANIRIM