(Love and War Serisinin 2. Kitabı)
Kuni, kader bu sefer yüzümüze güldü. Bize 2. bir şans verdi.
Sevgilim...
Sana söz veriyorum bu sefer o acı dolu hayatı yaşamana izin vermeyeceğim. Seni, yuvamı koruyacağım.
Çiftler: KazuScara, XiaoVen, ZhongChi, E...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Kulağıma sabah kuşlarının güzel cıvıltısı geliyordu. Güneş çoktan doğmuştu. Dünyaya yeni vuran ışınları bana vurmaya başlamıştı ama rahatsız olmuyordum. Aksine belki de hayatımın en huzurlu sabahını geçiriyordum.
Aslında uyanalı çok olmuştu. Yarım ya da bir saat ama burayı terk etmek istemiyordum. Uyanmak istemiyordum sonsuza kadar bu huzurlu anda sıkışıp kalmak istiyordum.
Onun yumuşak eli uyandığımdan beri saçlarımdaydı. Özellikle kırmızı tutamımda. Parmaklarını nazikça kırmızı tutamımı sarıp bırakıyordu. Sonrada beyaz saçlarım ile oynuyordu. Arada bir saçlarımın arasına minik buseler konduruyordu.
Diğer elini de belime sarmıştı. Belimde ki parmakları hareket ettikçe rahatlatıcı bir gıdıklanma hissi oluşuyordu. Başım ise göğüşü ile kolu arasındaydı. Kolunun üstüne yatmıştım. Nane ile karışık yaban mersinli kokusu her tarafımı sarmıştı. Bende tamamen onun beline sarılmıştım. Gerçekten fazlasıyla huzurlu ve mutlu hissediyordum.
"Kazu daha ne kadar uyuma numarası yapacaksın?"
Sesi kıkırtılı bir şekilde çıkmıştı. Kıkırtışı hissettiğim huzuru dahada renklendiriyordu. Onu kendime daha çok çektim, başımı onun göğüsüne daha çok gömdüm. Onun güzel yüzünü görebilmek içinde tek bir gözümü araladım. Bana aşk dolu gözlerle bakıyordu. Gözleri biraz kısılmıştı. Dudaklarının iki ucu da yanaklarına doğru kaymıştı.
"Sevgilim beni öptüğü zaman bırakırım."
"Diyosun?"
"Diyorum"
Kuni'nin yüzünde ki gülümseme sırıtışa döndü. Bende açık olan gözümü tekrar kapattım. Başımı ona doğru çevirip beni öpmesini bekledim. Kuni'nin bana yaklaştığını hissettikçe heyecanlanıyordum.
Nefesi dudaklarıma çarptığında kendimi hazırladım. Bilerek yavaş davranıyordu. Bu da beni daha çok heyecanlandırıyordu. Dudaklarımız arasında bir kaç santim kalmıştı ki Kuni bir anda yönünü değiştirdi. Alnımı öpüp geri çekildi.
"Yaa gıcıksın Kuni!"
"Yoo öpmemi söyledin bende öptüm."
"Ama..."
Yüzümü tamamen ona çevirdim. Alt dudağımı büküp ona bakmaya başladım. Yavru köpek gibi. Belki beni öpmesi için ikna edebilirim diye.
"Ne? Öpmemi isteyen sen değil miydin?"
Sahte bir kızgınlıkla Kuni'nin kolları arasından çıkıp oturur pozisyona geldim. 'Sözde' kızgınlığımı belli etmek için ona dik dik bakıyordum. Kuni de kızgınlığımın sahte olduğunu bildiğinden kıkırdıyordu. Yanımda yatıyordu. Parmak uçlarını dudaklarının üzerine kapatmıştı. Bacaklarınıda cenin pozisyonunda ki gibi kendine çekmişti.
