─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Kuni'nin Anlatımıyla
Komadan uyandığımda yaşama amacını kaybetmiş biri olarak uyandım. Hayatımla ilgili çoğu şeyi hatırlamıyordum. Hatta hiç birşeyi hatırlamıyorum desem daha doğru olur. Küçük kız kardeşim Shogun'u bile hatırlamıyordum. Sadece ismimi ve annemleri hatırlıyordum ama onlar hakkında da pek birşey bilmiyordum. Yabancıydılar bana. Sadece hayatımla ilgili tek bir anı vardı. Bir deniz kenarında beyaz saçlı bir genç bana sıkıca sarılıyordu ama tabiki onunda kim olduğunu bilmiyordum... Ta ki annemler o çocuğun fotoğrafını gösterene denk.
Annemler ben uyandıktan kısa bir sonra bana bebekliğime dair fotoğraf albümünü göstermişlerdi. O zaman bile kendimden çok benimle aynı fotoğraflarda yer alan beyaz saçlı bebeğe dikkat kesilmiştim. Bunun kim olduğunu sorduğumda da isminin Kaedehara Kazuha olduğunu öğrenmiştim. Bu ismi doğal olarak hatırlamıyordum ama o zaman bu ismi duymak bile kalbimi hızlandırmıştı. O zaman neden olduğunu anlamlandıramamıştım ta ki o hayatıma tekrar aniden girene kadar...
Onu ilk gördüğümde kalbim yine hızlanmıştı. Ona karşı hissettiğim hisler hem çok yabancıydı hem çok tanıdıktı. Ona karşı bir çekim hissetmiştim, onunla olmak istemiştim ama adından daha fazlasını bilmiyordum. Oda yabancıydı. Ama o bana karşı yabancı değildi. Anılarımı kaybetmemi ya da belden itibaren geçici felç yaşamamı umursamamıştı. Parıldayan sonbahar kırmızısı gözleriyle ruhumun en derinliklerine bakıp birlikte bir sürü yeni anı yaratacağımızı haykırmıştı. Oysa ki ben sırf hafızamı kaybettim diye ve yürüyemiyorum diye beni bir kaç gün içinde terk edip gidecek diye düşünmüştüm ama o bunların hiç birini umursamadan deniz kenarında olduğu gibi bana sımsıkı sarılmıştı. Beni... Yuvamda hissettirmişti. Annemlerden çok onun kollarında evimdeymiş gibi hissetmiştim.
Sonra ise bize bu bileklikleri taktı. Kendi bileğinde mor bir şemsiye bilekliği varken, benim bileğimde kırmızı-turuncumsu bir yaprak bilekliği vardı. Bunların ilk başta sadece arkadaşlık bilekliği olduğunu düşünmüştüm, kendi duygularımın farkına varana kadar.
Beni onla bebeklik arkadaşım diye tanıştırmışlardı ama hayır... Çok daha fazlasıydık. O benim kaybettiğim anılarımdı, yaşama amacımdı, evimdi... Belki bu sözler size kilise gibi gelebilir ama Kazuha gerçekten benim için bunlardı.
Onu seviyorum, herşeyden çok seviyorum. Dudaklarıma kondurduğu ateşli bir öpücükten gözlerimizin sadece 1 saliseliğine kesiştiği ana kadar. Onunla ilgili en küçük, en ince detayı bile seviyorum. Onunla ilgili kusurlarıda seviyorum. Mesela elinde ki yanık izi. O yanık izini de seviyorum. Ya da öbür elinin avucunda ki cam izleri. Onlarıda seviyorum. Yanık izinin nedenini biliyorum. Ailesini kaybettiği yangında olmuştu ama cam izleri hakkında asla birşey söylemiyordu. Sebebini çok merak ediyordum ama onu bu konuda zorlayamazdım. O kendi istediğinde bana anlatır nasıl olsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Traitor | KazuScara | LaW 2
Fanfiction(Love and War Serisinin 2. Kitabı) Kuni, kader bu sefer yüzümüze güldü. Bize 2. bir şans verdi. Sevgilim... Sana söz veriyorum bu sefer o acı dolu hayatı yaşamana izin vermeyeceğim. Seni, yuvamı koruyacağım. Çiftler: KazuScara, XiaoVen, ZhongChi, E...