─── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ────── ⋆⋅☆⋅⋆ ── 🌄🍁☂️🌌 ── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Bugün Ocak ayının ortalarında olmamıza rağmen ılık bir hava vardı. Bir kaç gün önce yağan kar neredeyse tamamen erimişti. Her yer eriyen karlardan dolayı ıslaktı. Çatılardan damlayan sular huzurlu bir uyum yakalamıştı. Ortam uzun bir süre sonra gerçekten huzurluydu.
Yaşananlar hâlâ rüya gibi geliyordu. Sanki birazdan uyanacaktım ve onu tekrar kaybedecektim. O tekrar ellerimin arasından kayıp gidecekti. Ama böyle birşey olmayacaktı. Çünkü rüyada değildim, gerçeklikteydim. O mucizevi bir şekilde yeniden yanımdaydı. Sadece beni hatırlamıyordu...
Şimdi ise Ei'nin isteği üzerine Scara yani Kuni ile birlikte Raiden Malikanesinin bahçesine çıkmıştık. O tekerlekli sandalyesinde etrafı inceliyordu, yüzünde yine o masum, saf gülümsemelerinden biri vardı. Bense onun tekerlekli sandalyesinin arkasına geçmiş onu yönlendiriyordum, bir yandan da gözlerimi Kuni'den ayıramıyordum. Uzun zaman sonra tekrardan tamamlanmış hissediyordum. Eksik parçamı yeniden bulmuştum.
Aramızda garip bir sessizlik vardı. Hiç olmadığı kadar garip bir sessizlik. Konuşmamız gereken bir çok konu vardı ama ikimizde ağzımızı açmıyorduk. Ben onun için bir yabancıyken, bende onun hâlâ gerçek olduğuna inanamıyordum. Bu da ortamı daha garip bir hâle getiriyordu.
İnazuma şehri ayaklarımızın altındaydı. Tüm şehir Raiden Malikanesinin altında olduğu için güzel bir manzara çıkıyordu ortaya. Kuni'nin burda görülme ihtimali de yoktu. Dediğim gibi gerçekten yüksekteydi ve etraf koruma ile doluydu.
Sandalye de Kuni'nin hareketlendiğini hissedince tekrardan ona döndüm. Başını geriye eğmiş ay gibi parlayan, sadece ona has mavi gözleri ile bana bakıyordu. Aramızda bir kaç saniyelik bir bakışma oldu ama o hemen kafasını geri kaldırdı. O çok sevimli ve tatlıydı... 2 ay geçmeşine rağmen ona hâlâ delicesine aşıktım. Bir an bile aklımdan çıkmamıştı.
Ona tam şu an açılmak istiyordum ama imkansızdı. Onun için şu anlık sadece arkadaştım. Hatta değildim bile. Sadece bir yabancıydım. Ama Yae'nin sözleri hep aklımdaydı. 'Bazı şeyleri beyin unutmuş olabilir ama kalp daima hatırlar.' Sadece ikimizinde zamana ihtiyacımız vardı.
"Kazuha?"
"Efendim?"
Kuni biraz bana dönmüştü. Onu bu sandalyede gördükçe içim parçalanıyordu. Tekrar yürüyebilecekti ama kendimi suçlamadan edemiyordum.
"Şey şurda çardak var. Oraya geçelim mi?"
Kuni az ilerde ki bir yeri gösterdi. Siyah tahtalardan yapılmış, mor kurdele ve tüller ile süslenmiş büyük bir çardak vardı. Çardağın ortasında da siyah ve zarif minik bir sehpa, sehpanın etrafında da onunla uyumlu rahat görünen sandalyeler vardı. Çardağın çatısında hâlâ biraz kar vardı ama yavaş yavaş eriyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Traitor | KazuScara | LaW 2
Fanfic(Love and War Serisinin 2. Kitabı) Kuni, kader bu sefer yüzümüze güldü. Bize 2. bir şans verdi. Sevgilim... Sana söz veriyorum bu sefer o acı dolu hayatı yaşamana izin vermeyeceğim. Seni, yuvamı koruyacağım. Çiftler: KazuScara, XiaoVen, ZhongChi, E...