Kameramanın kamerayı odakladığından emin olunca Barış'ın gelmesi için fırsat verdim.
Koskoca 1 yıl sonra mecburen bir aradaydık. Ona olan özlemim, ona olan ihanetim nedeniyle onun yüzüne bile bakamıyordum.
"Herkese Merhaba, sevgili izleyiciler. Bugünün konuğu Galatasaray'ın genç yıldızı sevgili Barış Alper! "
İzleyicilerin alkışları eşliğinde yerine geçen Barış mırıldandı.
"Sevgili... "
Barış'a dönüp, selam verdikten sonra. İzleyicilere programın içeriğinden bahsettim.
"Barış, bugün taraftarların sorularını cevaplayacak! Hazır mıyız! "
Alkışlarımı alıp, ilk sorumu okumaya başladım. Barış bana öyle bir bakıyordu ki, kalbimi feth etmesi uzun sürmedi.
"İlk sorumuz, kendisine lâyık gördüğü bir idolü var mıdır? "
Bana gülümseyip, gözlerini bana kenetledikten sonra konuştu.
"Yani, çocukken maçlarda Drogba sevinci yapardık. Mazilerden yola çıkarsam, Didier Drogba benim hem çocukluk hemde geleceğimin idolüdür. "
"Sıradaki sorumuz, Barış abi, elbette futbolda iyisin peki, aşkta o kadar iyi misin? "
Yüzündeki hüznü gizlemeye çalışması elbette gözümden kaçmadı.
"Ben, futbolumu oynarım sadece, şuanlık aşk denen şey bana yakışmaz."
Bana döndü, bu imaları banaydı. Ona bakarken içim gitti, ona sımsıkı sarılmak, onu geçmişten uzaklaştırmak, tertemiz sayfa açmak istedim. Onu istedim.
"Barış abi, güvenini sarsan bir olay oldu mu? "
"Elbette oldu, az önce ben futbolumu oynarım diyen bir oyuncunun bunları söylemesi çok garip gelebilir size, ben bir kadını sevdim, yaklaşık 1,5 sene önce, kadın bana ihanet etti. "
İzleyicilerin Barış'a tezahürat yapmasıyla sinirle ayağı kalktım.
"Diğer tarafın, ne yaşadığını bilmediğiniz için tezahürat yapmanızı istemiyorum. Yapan atılır buradan. Teşekkürler. "
Barış en soğuk bakışlarını bana atarken sitemle sordu.
"Ne yaşamış olabilir, bu kadın? "
"Belki, sevdiği adam uğruna ailesini terk etmek zorunda kalmıştır. "
. . .
kaos, Kaos, KAOS,Kaos da kaos.