14.55
Elbise adeta Ayçin için yaratılmıştı yüzüne biraz kapatıcı rimel ve ince bir eyeliner harika durmuştu son olarak bu elbise için yakışan bordo ruj ise makyajı tamamlamaya yetmişti. En güzel kokan parfümünü sıkarak kelepçeli parlak ayakkabıları giymişti. Aynaya bakış attı ve kendinin bu kadar güzel olmasına şaşırmıştı üzerindeki siyah güpürlü ve parlak olan bu elbise onu inanılmaz gösteriyordu.
"Kapı çalar"
-Hazır mısın?
-Evet
Nolur etkilenmiş ol nolur
-Çıkalım
-Tamam çantamı alayım
-Koluma gir
-Efendim?
-Dışarıdaki herkes bizi normal bir karı koca zannedecek anlaşıldımı?
-Tamam
Ne oluyor?
-Kolumu sıkıyorsun
-...
-Sana diyorum
-...
-Bırak kolumu
-...
-Bırak yoksa öyle bir bağırırım ki bütün otel başımıza toplanır
-Kes sesini yürü
-Sen benimle böyle konuşamazsın
-Bana bak benim neler yapabileceğimi tahmin bile edemezsin şimdi kes sesini yoksa sonuçlarına katlanırsın
Kolunu sıkar
Sinem Hanım;
-Ayçinciğim ne kadar şıksınız
-...
Kolunu sıkar
-Teşekkürler
-Çocuklar siz bu arkadaki arabaya binin biz önce bazı işleri halledeceğiz
Arabaya binerler
Elbise çok kısa olduğu için oturunca bacakları biraz açılır ve Baran'ın gözleri direkt oraya kayar
-Kapat şu bacaklarını
-Sen benim bacaklarımamı bakıyorsun
-Biraz daha açık kalırsa bakmak ile kalmayacağım
-...
Elbiseyi çekiştirir
-Sanane benim elbisemden
-Bana bak benimle böyle konuşamazsın
-Konuşursam ne olur?
-Sonuçlarına katlanırsın
Yutkunur
Restoran'a varırlar ve masalarına otururlar
15.25
-Bir şey alırmıydınız Baran Bey?
-Babamları bekliyoruz
-Peki efendim beklerken bir şeyler içmek ister misiniz?
-Hayır
-Siz hanımefendi
-Oda içmez
-Peki efendim
-Pardon?
-Ne var?
-Sen benim adıma nasıl karar verirsin?
-İnsanlar belki senin adına karar vermeye alışmıştır
-Anlamadım
-"sırıtır"
-Komik mi?
-Çocuklar kusura bakmayın oteli bulmak gerçekten zordu
-Ne oteli anne
-Sürpriz
-Abla
-Aşkım benim
-Nasıl sen ne zaman geldin?
-Aslında düğüne gelecektim ama son anda uçağı kaçırdım bende ilk uçakla geldim sabahta bir otele yerleştim ama biraz uzakmış
-Keşke söyleseydin
-Merhaba
-Merhaba
-Ben Baran'ın ablası Berna
-Bende Ayçin
-Merak etme Baran ile ilgil bütün şeyleri anlatırım
-Bunlar genelde evlenmeden öğrenilmesi gereken şeyler değil mi?
-Evet ama sizin iş biraz acele kaçtı
-Evet öyle oldu
-Aslında Burcu da gelmek istedi ama ben direkt İzmir'e geçmesini söyledim
-Burcu?
-Burcu en küçüğümüz ama biraz değişiktir bence onunla sen gayet iyi anlaşılırsın
-Öyle mi?
-Senin yaşlarında ve bence tam senin kafadan
-İyi
-Tanıştığıma memnun oldum Ayçilciğim
-Ayçin
-Efendim
-İsmim Ayçin
-Ne farkeder canım neyse ben çok açıktım sipariş verdiniz mi?
-Yok sizi bekledik abla
-Bakar mısınız?
-Buyrun
-Ben bonfile istiyorum çok pişmiş olsun yanına da avakado salatası olsun ve hızlı olsun
-Tabii siz ne alırdınız Baran Bey?
-Edemame olsun çok aç değilim yanına da az pişmiş tavuk
-Tabii siz hanımefendi
-Ona da aynısından
-Anlamadım
-Siz ne alırdınız?
5 dakika sonra
-Hemen hazırlatıyorum efenedim
-Siz evli misiniz?
-Tatlım benimle sizli bizli konuşmana gerek yok soru'nun cevabı ise hayır evli değilim İngiltere de moda okudum yılda birkaç kez gelirim bir hafta kadar kalır dönerim orada bir mağazam var.
-Öyle mi?
-Baran da İzmir ve İstanbul da ki şirkette büyük bir yönetimi elde tutuyor
-"sırıtır"Bütün iş onun omuzların da yani yazık
-Ne dediğini anladım ama gerçekten benim omuzlarımda ben olmasam şirket bat-
-Eminim öyledir
-Ne kadar güzel anlaşıyorsunuz bıcır bıcır da konuşuyorsunuz
-Teşekkürler
-Anne halam ne yapıyor?
-Sinir küpüne döndü iyice
-Acıdım size yazık
-Eve gidince gör sen bir de
-Ben otelde mi kalsam acaba?
-Berna
-Tamam sustum
-İşte kızım bu da bizim ailemizin delisi dışarıdan nasıl görünüyoruz bilmiyorum ama içerisi bunun yüzünden tersine dönüyor
-Anladım peki hala?
-Onu ben anlatayım canım halamız babamdan yedi yaş büyük ve kocası on iki yıl önce öldü o da bizimle kalmayı tercih etti ama kızı Almanya da babası öldükten sonra hiç gelmedi
-Peki bu hala'nın adı yok mu?
-Komik kızsın olmaz mı hiç İlkay Hala ama evde hepimiz hala deriz babaannemin sağ kolu gibi bir şey
-Öyle mi?
-Evde daha bir kaç kişi daha var
-Kaç kişilik bir ev tam olarak
-Dört katlı insanlar köşk diyor galiba ama bizim evimiz işte Baran'ın yani artık sizin odanız da en üst kattaki oda en güzel odalardan biri o katta sadece iki oda var ve biri boş acaba kimin olur merak konusu herkes istedi ama babaannem izin vermiyor.Baran da küçükken dedemden zorla istemişti o odayı sonra da onun odası kaldı işte ama manzarası harika
-Ne manzarası?
-Deniz
Yemekler yendi konuşmalar tamamlandı ve sıra yola çıkmaya geldi.
19.05
7 araba ile gidilen bu yolda Sinem Hanım ve eşi bir araba da Berna bir araba da Baran ve Ayçin de aynı arabadaydı geri kalan ise korumalardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜCÜ
Teen FictionBir günde hayatları değişen iki gencin yaşantısı ve birbirlerine olan nefreti.Aileler tarafından evlendirilen bu iki genç zamanla ne olacağını bilmeden bir aşka sürüklenmektedir.Sonlarının ne olacağını ise sadece Zaman gösterecektir.