BÖLÜM-1

19 3 0
                                    

Acılarımı ve gözyaşlarımı
Sildim
Bekliyorum
Kim verecek
Hesabını
Söyle be
Vicdansız.

🪧

Baba umut demekti

Anne arkandaki güç demekti
Bir umut.
Bir güç.
Bir de aile vardı birleşince oluşan.
Becerebilen varsa tabi.

Anladım zamanla, acılarım,gözyaşlarımın bir nedeni vardı. Ama ben küçüktüm. Küçük bir çocuk.

Bilmiyordum.

İnsan nasıl yaşayacağını bilmiyordu. Nasıl bir geleceğe sahip olacağını bilmiyordu. Bunlar zamanın vicdanına kalmıştı. Ya çok acıtacaktı ya da çok mutlu edecekti. Bunu bekleyen insanlar bir gün mutlu olmayı umuyordu.

Sonra anlıyordu işte. Keşke diyordu. Keşke büyümeseydim.

Ben onlardan biriydim işte. Araftaydım.

Ne büyümek ne de çocuk kalmak isterdim.
Doğmamayı isterdim.

Mutluluğumun kursağımda kalacağını bilmediğim ama mutluluktan öleceğim bi gündü yine.

Kompozisyonumu sunacağım  gündü.

Hiçbir şeyin farkında olmadan sabah erken kalkınca zaten günün kötü geçeceğinin bilincindeydim.

Uyuyamamıştım.

Eda' nın beni araması üzerinden neredeyse bir saat geçmişti ve ben hala hazır değildim. Ama içimde birazcık heyecan vardı. Tatlı ve stresli bir heyecan.

Kapının çalmasıyla yataktan kalktım.

Eda gelmişti.

"Kızım nerdesin ya geç kalacağız!" dedi Eda içeri girer girmez.

Benden daha heyecanlı olduğunun ve işin ciddiye bindiğinin bilincindeydi. Yoksa sabah uykumun bozulmasının neye mâal olacağının farkındaydı.

"Sanada günaydın." dedim bende kapıyı kapatıp mutfağa doğru yol alınca. Eda sanki kendisi sunum yapacakmış gibi stres yapınca bende de ufak bir stres oluyordu tabi.

Hemen çaydanlığı ocağa koyup bende yanına masanın bir sandalyesini çekip oturdum.
"Yemin ederim benim sunumum olsa heyecandan elim ayağım bir birine dolanır. Bu ne rahatlık kızım ya."dedi buzdolabını açıp kahvaltılıkları çıkarınca.

"Eda ben ilk defa sunum yapmıyorum. Ayrıca bunun bilincindesin ne bu tavırlar? Biraz sakin ol her şey yolunda gidecek. Tamam mı?" dedim bende onu biraz olsun sakinleştirmek için.

Kahvaltılıkları masaya bırakıp çayı demlemesi üzerine neredeyse bir saat içinde yaptığımız kahvaltıyı alelacele toplayıp üniversiteye doğru yol aldık.

Üniversiteye erken gitmemiz üzerine henüz birçok  öğrenci gelmemişti. Bu da bizim için bir avantajdı.

Sempozyumun yapılacağı alana doğru giderken birden fazla kişinin hazır olduğunu gördüm.

Ben yeni gelmiştim ama.

Sanırım bu uyku beni baya bir engeliyordu.

Hazırlanma odasına gidip eksik olan işlerimi de tamamladıktan sonra sırasıyla öğrenciler ve öğretmenler sunumun yapılacağı alana doğru gelmeye başladılar.

AYRINTILAR GÜZELDİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin