Trende Ki Yabancı

Kurşun

TEKRARDAN MERHABA
yazmayı sizlere kafamdakileri aktarmayı ne kadar sevdiğimi bilemezsiniz hikayeme vakit ayırıp okuyan herkese teşekkür ederim.

Not : katilimizin konuşması koyu yazıyla yazılıyor.

Kalbimdeki minik kuşlarıma.

Bir adım atıp tam önümde gözlerini üzerime kilitlenmiş bir şekilde bakıyorken verdiği nefesi yüzümde hissetim.

Sol elinin hafifçe saçıma değdiğini hissetim .

Sakin bir şekilde dudaklarından bu kelimler döküldü.

Seninle iyi anlaşacağız küçük suç ortağım.

Bana doğru bir adım daha attı.

Bundan sonra bensiz hiçbir saniyen dahi olmayacak .

Bir adım geriye adımlayıp aramıza mesafe bıraktı eliyle kapıyı gösterip arkasını dönüp döndü.

Sanki koşuyormuş gibi hızlan nefesimle kendimi dışarı attım.

Bu da neydi böyle

Lanet olası adam

Nasıl saçıma bana dokunmaya cesaret ederdi o kanlı elleriyle

O bir katildi
Bense sadece olaya tanık olan biri
Asla daha fazlası olmayacaktım .
O istediği kadar saçmalamaya devam edebilirdi.

Dışarıdan dün geceden süregelen yağmur sesleri duyuluyordu. En sevdiğim şeylerden biriydi yağmuru izlemek ve yürümek belki de özgür olduğum tek anlardı. Şimdiyse tutsaktım burda bu halde bu insanlar ve bir katille bir trende kalmıştım.
Yaşamayacagımın bir garantisi yoktu bir sonumuz olacak mıydı?
Bunun mutlu olma ihtimali yoktu.
 
Ben gittikçe sesler yaklaşıyor çoğalıyor ve teker teker kabullenişler başlıyordu aynı şu an aynı benim yaptığım gibi.

Koltuğuma doğru gitmiş kulaklığımı kulağıma takmış oturuyordum düşüncelerim konuşuyor ben ise susuyor boş gözlerle dışarıyı izliyordum.

Yağan yağmur şiddetini artırmış öylece saatler geçip gidiyordu.
Duyduğum şimşek sesiyle yerimde titredim , üşüyordum.

Trenin içinde beni sıcak tutacak battaniye şal gibi ince bir örtüyü gözlerim aradı.

Biraz yürürsem vücudum belki ısınır diye ayağa kalkıp pencere kenarlarında dolaşmaya başladım.

Şu an herkesten daha fazla üşüyor ve titriyordum, tipik kan eksikliği hastalığı. Bir an önce kendime ısınacak yer bulsam iyi olacaktı.

Titrememin artması ile adımlarım hızlanmış bir tanıdık bir kabinin içinde bulmuştum kendimi farkındalıkla yutkundum .

O yoktu en azından şu an bir şey alıp gidecektim o gelmeden en fazla ne olacaktı ki .

Etraftaki eşyaları hızlıca karıştırmaya başlarken gözümü kapıdan ayırmıyordum. Bu adamın hiç mi kıyafeti yoktu buraya ilk geldiğim an gördüğüm poşetler bile yoktu. Şu an oda nerdeyse bomboştu ve bu beni hafiften korkutuyordu . Son kalan çekmeceyi açmamla saçılmış kurşun tanesi görmem oldu.

Bu - bunlar ah lanet olası adam ,  onları bulacağını biliyordum küçüğüm kapıdan gelen sesle arkamı dönmüş hızla çekmeceyi kapatmıştım.

Kısık sesli ve tehlikeli bir gülüşle bana bakıyordu.

Tam kapatamadığım aralık kalan çekmecedeye bakıyordu.
Şimdi gerçekten ortağım olduğunu kanıtlama zamanı ben senin ortağın değilim unut bu saçmalığı ya öldür hepimizi yada kendini bizi de rahat bırak birinin daha ölümünü burdaki kimse kaldırmaz anladın mı.

Benden duyduğu sözler hoşuna gitmiş gibi yüzünde bir sırıtma belirdi. Ah ne kadar merhametli olduğunu unutmuşum küçüğüm affedersin .

Şalı boşverip tam kapıya doğru giderken önümde dikildiğini gördüm.

Odamda ne arıyordun bilmiyorum ama bak tüh görmemen gerekenleri gördün şimdi sana ilk ve son seçme hakkını veriyorum.

O gördüğün kurşunlar bu gece birinin sonu olacak evet duydun bu gece biri ölecek şimdi bu bilgiyi alıp istediğin kişiye söyle kimi kurtarabilirsin ki onca kişi bebek çocuk, yaşlı genç,kadın erkek .

Bu gece roller değişiyor katil sensin seç bakalım birinin kaderi senin elinde şimdi iyice düşün saat gece yarısına 10 dakika kalan bana seçtiğin kişiyi söylemezsen bir değil 5 kişi ölücek hemde senin yüzünden küçüğüm.

Bu sözlerle yerimde çıkıldığımı aynı zamanda başımın döndüğünü hissediyorum.

Kan bulaşmış bir katilin elleri bu sözleri söyleyip, çenemi tutan hafif elini geri çekmişti.

Mide bulantım artmış, gözümün önü kararıyordu .
Sonrası karanlık.

Acemi yazar sunar:)
Keyifli okumalar dilerim.

27.03.24