5.

363 23 0
                                    

Dorukla salona geçtik. Aşırı uykum gelmişti. Doğa salonda yoktu. "doğa nerede?" Diye sordum. "Odasına çıktı." Dedi demir abi. Kafamla onayladım. "Bende onun yanına gidiyorum. Doruk gel sende." Diyip salondan çıktım. Peşimden de doruk geliyordu. Ev üç katlıydı. Zemin kat yani birinci katta; mutfak, salon falan vardı. Sonra ikinci katta; benim odam, doruğun, doğanın odası ve çalışma odası vardı. Orayı daha çok demir kullanırmış. Üçüncü katta hiç çıkmadık ama orda da demir, deniz ve doğukanın odası bulunuyor. Doğanın odasının kapısını açıp yatağa zıpladım. Biraz baskına girer gibi girmiştik odaya. Hanımefendi film izliyordu, bizsiz.

Duygularım darmadığın anlayamazsın.

"Sen bizsiz film mı izliyorsun?" Suçlu edasıyla boynunu büküp, kafasını salladı. "Senin ölüm hakkın gelmiş." Dediğim de gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. "Sen ne dersen o hanım ağam." Dedi. "Ağalar berdel diyor hanım ağam." Dedi doruk. "La siz töre filmleri falan mı izliyorsunuz?" Dediğim de birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Şerefsizler ya. Bende onlara eşlik ettim. "Eee ne izliyorsun?" Dedi doruk, doğaya. Doğa laptopu bize doğru çevirdi. "Delibal tabikide." Dedi. "Oyy severiss." Diyip yerimi aldım. Dorukta yanıma geldi ve filmi izlemeye başladık.

Odaya baktım. Sonra doruk ve doğaya. Evimi özledim. Bir günde hayatımız değişmişti. Dorukla göz göze geldim. Doğa da bize baktığında ne düşündüğümüzü anlamıştı. Arkasına daha çok yaslanıp, filmi kapattı. "Odamı özledim." Dedi doğa. "İstediğimiz zaman eve dönemez miyiz?" Diye devam etti. "Bilmiyorum ki." Dedim. Harbiden istesek dönebilir miyiz? "Çok bile kaldık. Saçma sapan kurallar var. Yarın babamla konuşucam. Gelip alsın." Dedim. Doruk kafasını salladı. "Şuan bende odamı özledim." Dedi doruk. Şuan evde olsaydık büyük ihtimalle benim odamda oturmuş oyun falan oynuyorduk. Ya da yine film izliyorduk. Annemle ne kadar iyi anlaşamasakta yanımıza gelip "bir istediğiniz var mı çocuklar? Hem çok geç oldu, uyuyun artık." Derdi. Bizde "birazdan uyuruz anne." Derdik. Ya o da bize katılır, ya da uyumaya giderdi.

Babam gelirdi falan. Dorukla birbirlerine sataşırlardı. Oyun oynuyorsak bize katılırdı. bazen saatlerce tabu oynardık. Ben sanırım evimi özledim. Kafamı doruk ve doğaya çevirdiğimde onlarda bir şeyler düşünüyorlardı. "Acaba abilerle küçüklüğümüz birlikte geçmiş olsaydı nasıl olurdu?" Dediğin de işte bu gecenin sorusu bu. Saatlerce belki bu soru hakkında konuştuk.

****

başımın üstünde konuşmalar yüzünden uyanmıştım. O seslere rağmen hâlâ uyumaya çalışıyordum. "Çok tatlılar laa." Dedi deniz. Eyvallah cocum, çıkarken kapıyı da kapatsana. La şurada uyumaya çalışıyoruz. "Lütfen gidin başka yerde bizi övün. Şurada uyumaya çalışıyoruz." Dedi doğa. Çok haklı lan. "Haklı ve lütfen yavaş kapatın kapıyı." Doruğun sesini duydum. Benim demek istediklerimi söylemişlerdi.

Allah razı olsun.

Amin içses amin. "Saat on iki buçuk. Artık uyanın hadi." Demirin sesini duydum. "Olabilir saatlere göre mi isteklerimizi yapıyoruz? Ben şuan uyumak istiyorum." Dedim. Birden havalanınca çığlık attım. "Sus ve uyan ufaklık." Demirin sesini duyunca uyku etkisiyle kafamı gögsüne koyup yeniden uyumaya başladım. "Lan noldu dora'ya." Gözümü açtığımda doğa ve doruk uykulu şekilde bana bakıyordu. Doğa gözünü zar zor açmaya çalışıyordu. "Sizi uyandırmaya çalışıyoruz çocuklar. Acaba artık uyansanız mı?" Dediğin de doğa gözlerini açmaya çalışmayı bırakıp geri kafasını vurdu yattı. Doruk da ona baktı ve o da aynı şekilde geri uyudu. Dudaklarımı büküp demire baktım. "Nolur bir kaç saat daha." Dediğim de "ulan uyansanızaa." Doğukanın sesini duyunca ona baktım. Doğa ve doruğun başında durmuş bağırıyordu. Off tüm uykum kaçtı benim.

ÜçüzlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin