6.

324 16 2
                                    

Babam yapmış mıydı bunu? Annem onu nasıl affetti peki? Kafamı doğaya çevirdiğimde gözleri dolmuştu. Doruğa baktım sonra. Sinirliydi, öfkeliydi bunu yüzünden anlayabiliyordum. Ona baktığımı hissetmiş gibi yüzüme baktı. Gülümsedim ona karşı. O da bana gülümsedi. Bu bizim aramızda "yanındayım, güveniyorum sana." Demek gibi bir şeydi. Bizim bizden başka kimsemiz yokmuş zaten. "Gitmeyin." Dedi deniz âniden. Direkt bakışlarımız ona döndü. "Ne gitmesi?" Dedi demir. Deniz bize baktı. "Hiç ya." Sonra salondan çıkıp gitti. Bu neydi şimdi? Doğukan da kalktı, denizin peşinden gitti. Bakışlarımız demire döndü. Anlamış gibiydi sanki. "Gitmek mi istiyorsunuz?" Dedi ve derin bir nefes aldı. Sinirlenmiş gibiydi biraz. "Dün gece öyle bir düşüncemiz var-" doğa'nın lafı yarım kalmıştı. "Olmasın." Dedi demir âniden. "Olamaz." Dediğin de doruk güldü. Sinirden bir gülmeydi, anlaşılıyordu bu. Ne diyeceğini bilemiyor, napacağını bilmiyor gibiydi ayriyetten.

"Babamla ne konuştunuz?" Dedi doruk birden. "Ne konuşması?" Diye sordu demir. Anlamamış gibiydi ama anladığına emindim. Aynı şekilde doğa ve doruğunda olduğuna eminim. "Tanıştığımız gün, bizi almaya geldiğiniz gün. Babama ne dediniz de birden kararı değişti, kabul etti?" Dedi. Üçümüzünde merak ettiği bir konuydu bu. "Babam bizden çekinirdi. Biliyordu, istesek alırdık sizi. Her şekil buraya gelirdiniz. Aynı bu konuyu konuştuk. Aramızda daha çok tatsızlık olmasın diye. Siz bizi hiç merak etmediniz mi? Belki unuttunuz ya da hiç bizden bahsedilmedi." Güldü, o da sinirlenmişti. Gözlerim doldu. Onlarla bir çocukluk geçirmeyi her şeyden çok isterdim. Doğa kalktı çıktı salondan.  doruk ilk ne diyeceğini bilmiyormuş gibi baktı demire. Sonra o da doğanın peşinden çıktı. Ben ise sadece arkalarından baktım. İkisi, yanlarında kim olursa olsun ağlayamaz. Güçsüz hissettiklerini söylerler. Üstümde bakış hissettiğimde demire baktım.

"Abi." Dedim birden. Abimdi ama o benim. İnsan abisine başka ne diyebilirdi ki? Hem bence o hakkediyor o kelimeyi. Gülümsedi, şaşırmıştı da. "Abim, abicim, güzelim, he yavrum, söyle abisinin güzeli, efendim gülüm?" Bu sefer gülümseyen bendim. Ayağı kalktım ona doğru yürüyüp sarıldım. Bilmiyorum ama sarılmak geçmişti içimden. Rahatsız olmuş mudur acaba? Kafamı kaldırıp ona baktım, gülümsüyordu. Gülümsediğine göre rahatsız olmamıştır değil mi? "Gitmeyin olur mu? Ben sizi zorla tutamam. Her şeye gücüm yeter belkide ama ona yetmez be abicim. Tutarım belki, izin vermem ona gücüm yeter ama o zaman abi olmam.  Sizi zorla tutacak kadar şerefsiz değilim abicim. Siz gitmeyin olur mu?" Gözlerim dolmuştu. Kafamı onaylar şekilde salladım. "Söz mü?" Dedi, "söz, kardeş sözü."

                         ******

Doğukan abimin odasının önüne geldiğimde çalmadan odaya daldım. Uyuyordu beyefendi. Ben birden odaya dalınca yataktan sıçramıştı. Uykusu hafifmiş, öğrenmiş olduk. Şirin olduğunu düşündüğüm şekilde gülümsedim. "Abimin yanına geleyim dedim." Dediğim de bana baktı. Gülümsedi, içten bir şekilde gülümsedi. Bir yandan da gözlerini açmak için çaba sarf ediyordu. "Hep gel abicim. Sen hep gel." Dedi, Gülümsedim. Sonra şaşkın bir şekilde bana baktı. "Bu rüya değildir değil mi? Hani rüyaysa beni hiç uyandırmasınlar." Dediğin de güldüm. Kafamı iki yana salladım. "Hayır abi, rüya falan değil. Hem niye rüya olsun?" Dedim. "Bir daha desene?" Dedi. Ne dediğini anlamıştım ama anlamamazlığa vurdum. "Neyi diyim abi?" Dediğim de çocuk gibiydi. "Abi kelimesini işte. Hep de olmaz mı?" Dedi.

"Hep mi diyim abi?" Dediğimde kafasını salladı. Yatağa zıpladım. "Abiş desek olmaz mı?" Dediğim de bana baktı. "De abicim. Diyebilirsin tabikide. İstediğini diyebilirsin hatta." Dedi. "Peki ben diyebilir miyim?" Doğa'nın sesini duyunca kafamı ona çevirdim. Gülümsedim, o da bana bakıp gülümsedi. "Ben kesin rüya falan görüyorum anasını satayım. Bir rüya bu kadar mı güzel olur ama?" Dediğin de doğayla kendimizi tutamayıp güldük. "Rüya falan değil abi." Dedi doğa. "Bir daha desenize?" Dediğin de kahkaha attım. Doğa da yanımıza geldi.  "Abi." Dedi doğa. "Abişş." Dedim bende.  he abisinin güzelleri?" Dediğin de gülümseyerek doğukan abime baktım.  Doğa birden Doğukan abime sarıldı. Bende gülümseyerek onlara baktım.

Çok tuhaf gelecek belkide size. Fakat bir kelime şu anlık iki insanı nasıl mutlu ettiğine siz tanık oldunuz, öyle değil mi? Doruğun da dediği gibi aslında. Sokaktan geçen bir insana da abi dersin ama o anlam ve bu anlam aynı şey değil. Merak etmiştim hep onları. Bir yandan da sinirliydim de. Hep ortamda bazı arkadaşlarımın abisi ile olan konuşmalarına tanık olurdum. Çok tatlıydılar, çok fazla hemde. Kıskançlıkları bir yana dursun sahiplenmeleri çok tatlı. İçten içe kıskanırdım onları. Bir abi isterken, şimdi üç tane abim olmuştu. Bu duygu çok fazla değişik, anlatamam.

                          ******

Bahçede doruk ve deniz abimi arıyorum şuan. Karşımda doruk ve deniz abiyi görünce oraya doğru koştum. Tam yanlarına varınca, ayağım taşa takıldı ve kendimi havada buldum. Gözlerimi kapatmıştım ki yere düştüğüme dair bir şey hissetmeyince gözlerimi açtım. Kafamı kaldırıp beni tutan ellerin sahibine baktım. Deniz abim kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. "Dikkatlice olsana kızım. Ya düşseydin dora? O zaman nolacaktı?" Dediğin de şirin olduğunu düşündüğüm şekilde gülümsedim. "Düşmüş olacaktım abicimcim." Dediğim de şaşkın bir şekilde bana baktı. Doruk gülümsüyordu. Deniz abimin bakışları doruğa döndü. "Abi mi dedi o?" Dediğin de doruk kafasını salladı. "Evet abi." Dediğin de doruğa baktım. Bana göz kırptı, sırıttım. "Abin sana kurban olsun." Dediğin de yanağımı öptü, utanmıştım.

"Bir şey mi diyecektin yavrum sen?" Dedi dorukcumcum. Kafamı salladım. "Evet, yemek hazır da gelin diye çağırdım." Deniz abim saçlarımı karıştırdı. "Tamam abicim." Dedi. Doruk kafasını salladı ve deniz abime  baktı. Gözleriyle bir şey dedi sanki ona. Bir şey sakladıklarını anlamıştım. "Gülüm, sen içeriye geç geliyoruz bizde şimdi." Gözlerimi kısarak baktım. "Siz hayırdır? Ne karıştırıyorsunuz siz?" Dedim. "Bir şey karıştırmıyoruz abim." Dedi deniz. " Emin misiniz?" Dedim. "Hayır, doruk ve deniziz." Dedi doruk. "Ben bu espiriden sonra burda kalamam zaten." Diyip içeri doğru yürüdüm. Ne karıştırıyorlarsa bir süre sonra çıkar zaten ortaya.

______________________________________

ÜçüzlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin