7

282 41 40
                                    

Gece iki.

Önümdeki maketi tamamlayacak parçaları kesmekle meşguldüm. Makas tutmaktan ve kullandığım güçlü yapıştırıcıdan dolayı parmaklarım hem yorulmuş hem de tahriş olmuştu. Gözlerim çok fena ağrıyordu ve uykum geliyordu. Sabah erken kalkmıştım, önce derse girmiştim sonrasında da malzemeleri alıp koştur koştur eve gelmiştim.

Son bir saatlik işi kalmış gibiydi ama benim dayanacak halim yoktu resmen. Yine de bu maketi tam teslim edemezsem yiyeceğim azarı, düşük notu düşünerek bitirmeye odaklandım.

Aradan geçen on dakika sonunda neredeyse bütün parçaları kesmiştim ve artık yapıştırma kısmına geçebilirdim. Aniden esen hava ile birlikte oturduğum yerden kalkıp pencereye ilerledim ve camı kapattım. Sonrasında yerde kestiğim bütün parçaları alıp masaya götürdüm. Sandalyede oturmaktan belim ağrıdığı için yerde kesme kararı almıştım.

Masaya oturup plana göre bütün parçaları yapıştırmaya başladım ve aradan geçen kırk dakika kadar bir zaman sonunda son parçayı yapıştırıp zaferle ayağa kalktım. Sonunda bitmişti artık rahat rahat uyuyabilirdim. Gözümden resmen uyku akıyordu. Burayı toplayıp o şekilde mi yatsam diye düşünürken gerçekten hiçbir harekete mecali kalmayan göz kapaklarım isyan ediyordu.

Son kez makete baktım ve son kontrolleri yaptım. Tam o sırada telefonuma gelen bildirim sesi ile birlikte gözlerimi maketten çekip mutfağa ilerledim. Tezgahın üzerindeki telefonu alıp ekranı açtığımda önüme düşen bildirimle beraber kaşlarım şaşkınlıkla kalktı.

jeongguk:
jimin
yanına gelmek istiyorum

Mesajı atalı neredeyse on beş dakika geçmişti. Şimdi cevap yazsa gelir mi acaba diye düşünürken hızlıca parmaklarımı oynattım.

jimin:
yüzünü
göreceğim yani

Attığım mesajın arkasından on saniye bile geçmeden cevap gelmişti.

jeongguk:
hayır
gözlerini bağlayacağım

jimin:
sacmalıyorsun

jeongguk:
güven bana
gözlerin bağlı
istediğini yapabilirsin

jimin:
kac dakika da
burada olursun
her an uyuyabilirim

jeongguk:
koltuğa otur ve bekle
ses duyduğun an sakın
arkanı dönme ama

jimin:
söz veremem😞

Mesajı yazdıktan hemen sonra buzdolabını açıp içecek bir şeyler çıkardım kendim için. Her an uyuyabilirim derken şaka yapmıyordum çünkü. Vişne suyundan üst üste iki bardak içip telefonum elimde koltuğa ilerledim. Bunu neden kabul ettiğimi bilmiyordum ama onunla ilgili belki bir ipucu yakalayabilirim diye düşünmüştüm.

Gözlerim yerdeki kartonlarda, kesilmiş ve bozulmuş parçalarda, sinirle yaptığı buruşuk kağıttan toplarda gezinirken aniden gözlerimin üzerine siyah bir kumaş çekilmesiyle olduğum yerde biraz irkildim.

Arkasından canımı acıtmayacak kadar hafifçe sıkılan kumaşla birlikte yerimde biraz yükseldim ve kafasımı sağa sola çevirdim.

(İlahi bakış açısı)

Jeongguk, onun için uysal bir şekilde bekleyen Jimin'le birlikte yavaşça koltuğa onun yanına oturduğunda o kadar rahat hissetmişti ki, konuşmayı unutup öylece sarışına odaklanmıştı.

passie| jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin