Sessiz Çığlık

DEMİR YÜKSEL KİM?

Elline ipleri doladıktan sonra geri çekilip sırıttım.

"Sonun da elimdesin!"

"Senin istediğin kişi patron ben değilim."

"Benim ona çıkan kapımın anahtarısın sen!" yüzüme bakıp alayla güldü

"Benden sır falan çıkmaz" Elimdeki şok cihazını üzerine doğrultup kaşlarımı kaldırdım.

"Hala eminsin de mi?"

Gözlerinde bir an tereddüt belirdi, ama çabuk toparlandı. "Bana işkence edemezsin," dedi, sesi titrese de bakışları meydan okurca sınaydı. "Biliyorsun ki benim arkamda çok güçlü insanlar var. Eğer bana zarar verirsen, onlar seni paramparça ederler."

"Güçlü adamlarının seni buradan kurtarabileceklerini mi sanıyorsun?" diye alay ettim. "Seni bir fare gibi köşeye sıkıştırdım ve kaçışın yok. Ya bana istediğim bilgileri verirsin ya da bu cihazın tadına bakarsın. Seçim senin."

Sesi titremeye başladı. "Bana ne yapmak istediğini söyle," diye yalvardı. "Her şeyi yaparım, yeter ki bana zarar verme."

"Sana ne yapacağımı söyleyeceğim," dedim ve şok cihazını ona doğru yaklaştırdım. "Bana her şeyi anlatacaksın. Patronun kim, neyin peşindeler, planları ne? Her şeyi bilmek istiyorum."

Başını salladı. "Tamam," dedi. "Her şeyi anlatacağım."

"Demir yüksel benim patronum ve uyuşturucu ticareti yapıyor arkasında Rus mafyaları var ve her çalışanını koruyor çünkü kimliğinin açıklanmasını istemiyor. Şu sıralar bir deney üzerinde çalışıyor ve bir kişiyi o deney için elinde rehin tutuyor."

"Bu kişinin kim olduğunu biliyor musun?"

"Adı Derin diye hatırlıyorum ama olmayabilir de çok emin değilim."

"Nerde şuan?"

"Bilmiyorum sürekli telefon ve konum değiştiriyor sabit bir yerde durmuyor. Kafamı sallayacağım sırada arkamdaki cam patladı ve koluma bir ağrı girdi. İstemsizce ağzımdan ufak bir çığlık koptu. Artık görüntüm bulanıklaşıyordu ve son gördüğüm şey beni götüren korumalardı